Ana Sayfa / Muhammed için Arama Sonuçları (Sayfa 38)

Muhammed için Arama Sonuçları

Doğru bildiğimiz Yanlışlar ve Eksik bildiğimiz Doğrular – 2

Doğru bildiğimiz Yanlışlar ve Eksik bildiğimiz Doğrular Doğru bildiğimiz, yanlışlar ve eksik bildiğimiz, doğrular var. Ki bence bunun en büyük nedeni: İnsanların; ‘bildiklerini”, tekrar öğrenmeye ihtiyaç hissetmemesidir. Bunu gereksiz bulmaları; hattâ, bunu saçma ve gereksiz bir vakit kaybı olarak görmeleridir. Öyle ya; insan, “doğru olduğuna inandığı bilgiler”i; (o bilgiler, sanki …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin Elçileri Hükümdarları İslâma David Ediyor

PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAMIN ELÇİLERİ  HÜKÜMDARLARI İSLAMİYETE DAVET EDİYOR M. Âsım KÖKSAL (rha) Önceki bölüm için tıklayınız Elçilerin Gönderiliş Tarihi Peygamberimiz Aleyhisselam; Hicretin 6. yılında, Zilhicce ayında, Hudeybiye’den Medine’ye döndükten sonra[1] veya Hicretin 7. yılı Muharrem ayında[2] bir gün, ashabının yanlarına varıp: “Ey insanlar! Hiç şüphesiz, Yüce Allah, beni herkese rahmet olarak …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’un Tefsir Boyutu

RİSALE-İ NUR’UN TEFSİR BOYUTU Bahaeddin Sağlam Tefsir, ilmî bir disiplin olarak Kur’anın açılmasına yani anlaşılmasına sebep olan anlayış tarzı, makale, kitap, şerh ve eğitim metodu olarak gerçekleşebilir. Mesela; Hz. Muhammed ilk olarak Kur’anı yaşayarak tefsir etmiştir. Ve Onun (a.s.m.) bu tefsiri, fiilî sünnet olarak bize tevâtüren intikal etmiştir. (Hacc/78) Bediüzzaman, …

Devamını Oku »

“Hangisini seçmeli?”

“Hangisini seçmeli?”   ‘ümide çağrı’…  KUR’ÂN-I Kerîm’in pek çok yerinde ilgili konuyla da alakalı olarak bazı geçmiş kavimlere, Peygamberlere (a.s), kişilere ve olaylara dair önemli kıssalar yer alır. Ki bu kıssalar “anlatımda örneklendirme” metoduna verilebilecek en etkili örneklerden olmalarının yanı sıra, o eski olayların iç yüzleri hakkında fikir sahibi olmamızı da …

Devamını Oku »

Ağabeyler Anlatıyor Serisinin 8. ve Son Kitabı Çıktı

Ağabeyler Anlatıyor Serisinin Sekizinci ve Son Kitabı Çıktı Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini ziyaret eden, önemli hadiselerle ilgili şahitliği olan ve/veya ona talebe olmuş kıymetli yüzlerce ismin dilinden Üstad hazretlerinin hayatına, hizmetinin tarzına ve bir devre edilen şehadetleri ilgililerin nazarlarına sunan muhterem Ömer Özcan Bey’in “Ağabey Anlatıyor” adlı hatıra serisinin …

Devamını Oku »

Bâtınîlik Nedir?

BATINİYYE Durak PUSMAZ Kur’an ve hadislerdeki her zâhirin, açık hükmün bir de bâtını, iç yüzü, herkesin anlayamayacağı gizli tarafı olduğunu ve Kur’an ile hadislerin ancak tevil (yorumlama) ile anlaşılabileceğini iddia eden fırkalara XII. asırdan itibaren toptan verilen isim. Bunlar kendilerinin Şiâ’ya mensup olduklarını iddia ederlerse de, İslâm bilginleri tarafından İslâm …

Devamını Oku »

Medresetü’z-zehrâ’nın Tarihçesi

Medreset’üzzehra’nın Tarihçesi Bahaeddin SAĞLAM Üstad Bediüzzaman 1878’de doğmuştur. O tarihlerde Bitlis yöresinde ilim, medrese ve tekye hayatı çok yüksek bir derecede aktif ve üretken idi. İlim ve zekâ en değerli meta idi. Zeki bir öğrenci adeta milli bir kahraman gibi algılanırdı. Bu tarihten ta Birinci Dünya Savaşının sonuna kadar çok …

Devamını Oku »

Hudeybiye Seferi

HUDEYBİYE SEFERİ M. Âsım KÖKSAL (rha) Önceki bölüm için tıklayınız.  Seferin Tarihi, Mevkii, İsmi ve Sebebi Sefer, Hicretin 6. yılında Zilkade ayında vuku bulmuş,[1] Peygamberimiz Aleyhisselam, Zilkade ayının başında, Pazartesi günü, devesi Kasvâ’ya binip Müslümanlarla birlikte yola çıkmıştır.[2] Hudeybiye; ne büyük, ne de küçük, orta büyüklükte bir köy olup, altında …

Devamını Oku »

Aklımız Vardı, Ancak Hidayetimiz Yoktu

Aklımız Vardı Ancak Hidayetimiz Yoktu Muhammed Emin Yıldırım Hz. Ömer’in hilafet günleri, İslam’ın izzet, şeref ve adalet günleridir. O büyük kamet, on buçuk yıl süren hilafet görevi ile değil sadece dostlarına, düşmanlarına bile birçok şey öğretmiştir. İmamet ve hilafetin ne demek olduğunu çok iyi anlayan Hz. Ömer, bir ömür İslam …

Devamını Oku »

Vehhabîler Risalesinin Anahtar Kavramları

Vehhabiler Risalesinin Anahtar Kavramları Bahaeddin Sağlam Varlığın en zirve boyutu olan insanlık, on iki bin yıllık medeniyet tarihinde, varlığın iki direği olan madde ve mana arasında sarkaç gibi gidip gelmiştir. Bazen materyalizmin hummasını çekmiş, bazen maneviyatın ılık esintilerini çokça teneffüs etmiştir. Bazen de baharın dengeli ve çok yönlü hayatını yaşamıştır. …

Devamını Oku »

Risâle-i Nur Farkı ve Fevkıyeti

RİSALE-İ NUR FARKI ve FEVKIYETİ “SUAL; Mütekellimîn uleması, âlemi, imkân ve hudûsun ünvan-ı icmâlîsi içinde sarıp zihnen üstüne çıkar, sonra vahdâniyeti ispat ederler. Ehl-i tasavvufun bir kısmı, tevhid içinde tam huzuru kazanmak için, Lâ meşhûde illâ Hû deyip kâinatı unutur, nisyan perdesini üstüne çeker, sonra tam huzuru bulur. Ve diğer …

Devamını Oku »

Benî Kurayza’dan Sonra

BENÎ KURAYZA’DAN SONRA M. Âsım KÖKSAL (rha) Önceki bölüm için tıklayınız Mugîre b. Şûbe’nin Müslüman Oluşu Muğîre b. Şube, Sakîf kabilesindendir. Ebu İsa künyesini taşırdı.[1] Kendisi, Arap dahilerinden sayılırdı.[2] En sıkışık durumlarda, bir çıkar yol bulurdu.[3] Muğîre b. Şube, Hendek savaşı yılında Müslüman oldu.[4] Muğîre b. Şube der ki: “Biz, …

Devamını Oku »

Dinimizde nikâh tazeleme

Nikah Tazeleme Duası Küfrü gerektiren bir söz veya fiilin nikâha etkisi var mıdır? Nikah tazeleme duası nasıl yapılır? Bir kimse küfrü gerektiren bir söz söyler veya bir fiilde bulunursa, dinin sınırları dışına çıkacağı için eşiyle arasında din farkı meydana gelir, bu yüzden nikâh akdi de sona erer. Allah’a, Peygamber’e, Kur’an’a …

Devamını Oku »

Kudüs Kırmızı Çizgimizdir

Dr. Ahmet Hüsrev ÇELİK Mescid-i Aksa, Kudüs, Gazze veya Filistin, çoğaltılacak isimler etrafında cereyan eden hadiseler veya her birine özel olarak atfedilen problemler birbirinden bağımsız değildir. Soruna Filistin sorunu da denilse aslında özünde Mescid-i Aksa sorunudur. Kudüs sorunu da denilse aslında Mescid-i Aksa sorunudur. Gazze’deki sorundan da bahsedilse problemin mahiyeti …

Devamını Oku »

Teravih ve Hazîretü’l-Kuds

-TERAVİH VE HAZÎRETÜ’L-KUDS… “Yine mânevî cevap: Şöyle denildi ki, Ramazan-ı Şerifin teravih vaktinde kemâl-i neş’e ve sürurla, sarhoşçasına, gayet heveskârâne şarkıları ve bazan kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslâmiyetin her köşesinde cazibedârâne işittirilmesi, bu korku azabını netice verdi.”(14. Söz) “Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telâkki …

Devamını Oku »