Ana Sayfa / Merhamet için Arama Sonuçları (Sayfa 41)

Merhamet için Arama Sonuçları

Öfke Ahlâkı

Zalimlerin ve onların kurbanı olan mazlumların olduğu bir dünya bizi tanıklığa çağırır. Hiç kan dökülmemiş, çocuklar hiç yetim kalmamış, ıstırap yürekleri kavurmamışçasına dünyanın eskisi gibi döndüğü düşüncesine bir itiraz bekler bizden. Kalpten çıkacak ve yine kalbe dokunacak bir nida. Istırabı, zulmü, kıyıcılığı inkâr etme eğilimlerine karşı durmaya, merhamet ve müdahaleye …

Devamını Oku »

“Yaşadığın Günlerin En Hayırlısı ile Seni Müjdelerim.”

“ANNENİN SENİ DOĞURDUĞUNDAN BERİ YAŞADIĞIN GÜNLERİN EN HAYIRLISI İLE SENİ MÜJDELERİM.” Ka’b bin Mâlik (ra) gözlerini kaybettiği zaman ona eşlik eden oğlu Abdullah şöyle anlatıyor: Babam Ka’b bin Mâlik’i Tebük Seferi’ne katılamayıp, Resûlullah’tan ﷺ ayrı (nasıl Medine’de) kaldığını anlatırken dinledim, (Allah ondan razı olsun) şöyle demişti: Tebük Savaşı dışında Allah …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’dan Geniş Bir Marifet Dersi!

Risale-i Nur’dan Çok Geniş Bir Marifet Dersi! (Allah’ı Tanıma Sanatı

Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak

ve O’na iman edip ibadet etmek…

ALLAH’I BİLMEK…

“…diyorlar ki: ‘Her millet, herkes Allah’ı bilir. Onu, daha yeni ders almaya ihtiyacımız çok yok’ diye mukabele etmek istiyorlar.

Hâlbuki Allah’ı bilmek,

*bütün kâinata ihata eden rububiyetine

*ve zerrelerden yıldızlara kadar cüz’î ve küllî herşey Onun kabza-i tasarrufunda ve kudret ve iradesiyle olduğuna kat’î iman etmek;

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin Çocukluğu

Önceki bölüm için tıklayınız  Abdulmuttalib Dedenin Vefatı Peygamberimiz (a.s.)ın dedesi Abdulmuttalib; Fil Vak’asından sekiz yıl sonra ölüm döşeğine düştü,[366] ki o zaman kendisi seksen iki yaşında,[367] Peygamberimiz (a.s.) da sekiz yaşında bulunuyordu.[368] Abdulmuttalib Dede, öleceğini anlayınca, kızlarını başına topladı. Onlara: “Vefatımdan sonra, hakkımda söyleyeceğiniz mersiyeleri, ölmeden, bir dinleyeyim bakayım!” dedi.[369] …

Devamını Oku »

İnsan Azar; Kendini Yeterli Gördüğünden

Samimi inanan insanın yaşamındaki en önemli amacı, Allah’ın hoşnut olacağı ahlâk yapısına sahip olmak. Bunun için kendini eğitir; nefsini değil ruhunu bebek gibi besler, geliştirir. Samimi, dürüst, özverili, merhametli, mütevazı olmak gibi güzelliklerde bir sınır tanımaz. Bu özelliklerin hiçbirinin bir ‘üst sınırı’ yoktur çünkü.  İnsanın, “Tamam, ben en güzel ahlakı …

Devamını Oku »

Emir de hoş yasak da…

Yazar: Mehmed Kırkıncı (rh) Bir baba, şefkatle beslediği ve her türlü ihtiyacını titizlikle gördüğü evlâdının, istikbalde iyi bir meslek sahibi olmasını arzu eder. Bu noktada babanın çocuğuna bir takım tavsiyeleri ve emirleri yanında, bazı yasakları ve tehditleri de olacaktır… Fakat bu tehditlerin arkasında yine bir şefkat ve merhamet gizlidir. Şimdi, …

Devamını Oku »

Nutuklar ve Makaleler (Asar-ı Bediiyye’den)

Nutuklar ve Makaleler Not: Bu kısım iki bölümdür. Birinci Bölüm: Evvela bazı gazetelerde neşredilip, sonra herhangi bir topluluğa hitab edilmiş… ya da evvela nutuk suretinde irad edilip, bilahere bazı gazetelerde neşredilmiş nutuklardan müteşekkildir. İkinci Bölüm: Sadece gazetelerde neşredilmiş -birisi hariç- makalelerden ibarettir. Üstadımızın elde edilmiş sair bütün makaleleri de ilk …

Devamını Oku »

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerine Göre Öğretmen ve Öğrencinin Nitelikleri

Öğretmenin Nitelikleri    Eğitim sisteminin temel unsurlarından biri öğretmendir. Çocuğun okul dönemi eğitiminde öğretmen aileden daha etkili bir fonksiyon üstlenmiştir. Çünkü bu dönemde çocuk için öğretmen her yönüyle örnek alınacak ideal insan tipini oluşturur. Dolayısıyla öğretmenin kişilik birikimi öğrenciler üzerinde olumlu veya olumsuz anlamda etkileyici potansiyele sahiptir. İbrahim Hakkı Hazretleri, çocuğun …

Devamını Oku »

Taşköprülüzâde’ye Göre Öğretmenlik ve Öğrencilik Ahlâkı

(…) Hoca – Talebe İlişkileri Öğretmen Taşköprülüzâde Mevzuat’ul Ulûm adlı eserinde öğretmen ve öğrenciye ayrı bir başlık açar, onların vazifelerini onar madde altında izah eder. Bu maddelerde o, hoca/eğitimci ve ilim talebesi üzerinden çeşitli hususlara açıklık getirir, onların nasıl bir eğitim anlayışına sahip olması gerektiğini, çeşitli gerekçelerle ve örneklerle temellendirir, …

Devamını Oku »

Devâ-ül Ye’s (Âsâr-ı Bediiyye’den)

ﺩﻭﺍﺀﺍﻟﻴﺎََﺱ Devâ-ül Ye’s Müellifi Bediüzzaman Said-i Nursî *** Not: Bu küçük risale, Hicri 1330, Rumi 1328, Miladi 1912 de ikinci tab’ı yapılan Arabî “Hutbe-i Şamiye” eserinin ikinci zeyli olarak İstanbul’da “Matbaa-i Ebuzziya” da tab’ edilmişken, bilâhere 1338 Hicri, 1336 Rumi ve 1920 Miladi tarihinde “Evkaf-ı İslâmiye” matbaasında tab’ edilen “Sünûhât” …

Devamını Oku »

İnsan Hissini Neye Bağlarsa; Ma’bûdu Odur

VE İNSAN HİSSİNİ NEYE BAĞLARSA; MA’BUDU=İBADET ETTİĞİ, TAPTIĞI VARLIK O’DUR. BİR RÜYAYI SÂDIKADA NURLAR’DAN İBRETLİ BİR DERS Kulun misali şu temsile benzer ki, Kişi odur ki, maişet sebebiyle çalıştığı dükkânına bir gün devletin vergi tahsildarı gelir. Devletin alacağı dükkân sahibinin borcu olan parayı ister. Dükkân sahibi cimriliğinden onu başından savmak …

Devamını Oku »

Kur’an’da Aile

Kur’an’ın en önemli ve en mufassal konularının başında aile ve aile hayatı gelmektedir. Ailenin kurulması, mehir, evlilik hayatı, evlilikte cinsellik, evliliğin gayesi, aile hayatındaki zorluklar, bu zorlukların aşılması için alınacak tedbirler, evliliğin semeresi çocuk, çocukların bakımı, eğitimi ve hakları, hamilelik, süt, emzirme, eşler arasındaki haklar, anne babaya saygı, ailede şiddetli …

Devamını Oku »

Melek ve Meleklere İman Hakkında

MELEKLERE İMAN Melek; erkeklik ve dişilik özelliği olmayan, yemeyen, içmeyen, evlenmeyen, doğmayan, doğurmayan, normal gözle görülmeyen, Allah’ın emirlerine itaat eden yaratıklardır. “Melek” kelimesi, yetkili dilcilere göre Arapça bir kelime olup, “elûk” veya “elûke” kökünden gelir. Elûk; götüren, elûke de: haber götüren manasınadır. “ELK” aslında “elçilik” demektir. Müfredi (tekili), “mefal” vezninde “melek” ise de bilâhare hemze (´) “lâm”dan …

Devamını Oku »

Nokta Risalesi (Âsâr-ı Bediiyye’den)

Nokta (Asar-ı Bediiyye) Çok kıymetlidir [*[1]] ﻧُﻘْﻄَﺔٌ ﻣِﻦْ ﻧُﻮﺭِ ﻣَﻌْﺮِﻓَﺔِ ﺍﻟﻠَّﻪِ ﺟَﻞَّ ﺟَﻠﺎَﻟُﻪُ Nokta Risalesi Müellifi Bediüzzaman Said Nursi *** İfade-i Meram Bir bahçeye girsem, iyisini intihab ederim. Koparmasından zahmet çeksem hoşlanırım. Çürüğünü, yetişmemişini görsem, “Huz mâ safâ” derim. Muhataplarımı da öyle arzu ederim. Derler: “Sözlerin iyi anlaşılmıyor?” Bilirim ki, …

Devamını Oku »

Bismillah Her Hayrın Başıdır

“BİSMİLLÂH her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.” (Sözler) Zât-ı Vâcibü’l-Vücudun Esmâ’sının cilvelerine mazhar olan bütün mevcudat ve masnuat bilinmek istemekteki o büyük maksada yönelik küllî hayrın gereğidir!… Selef-i sâlihîn “Ben cinleri ve insanları ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım” mealindeki Kur’ân âyetini tefsir ederken, ‘li ya’budûn,’ yani ‘bana …

Devamını Oku »