Ana Sayfa / Peygamber için Arama Sonuçları (Sayfa 42)

Peygamber için Arama Sonuçları

Câhiliyeden Asr-ı Saâdete

Cahiliyeden Asr-ı Saadete “Bir toplum kendisinde olan özellikleri değiştirmedikçe, Allah, onlara olan muamelesini değiştirmez.” (Ra’d, 11) Üstad Bediüzzaman Peygamberimiz için “Ferîdü kevn-ü zaman” der. Yani bütün zaman ve mekânların eşsiz, tek şahsı. O’nun büyüklüğünü değişik yönlerden ele alarak ortaya koymak mümkündür. Bu yönler içerisinde en önemlisi kanaatimce Peygamberimizin cahiliye dönemi Araplarını kısa …

Devamını Oku »

Kalbin Temiz mi?

Kalbin Temiz mi? İnanan insan için hayatının rehberi ve yol göstericisi Kur’an’dır. Her konuda olduğu gibi ‘kalp temizliği’ için de asıl ölçü Kur’an’dır. Gerçek kalp temizliği, insanı Allah’tan uzaklaştıran engellerin kalpten arınmış olması demektir. Böyle bir insan dünya hırsından, bencillikten, korkudan, güvensizlikten uzak olur. Allah’ın sınırlarını korumayan, kendi dinini ya …

Devamını Oku »

Genç Neslin Terbiyesi ve Eğitimi

Genç neslin terbiyesi ve eğitimi “Eğitim” kelimesinin asıl manâsı, eski dilimizdeki “terbiye” kelimesiyle kastedilen manâdır. Eğitim kelimesinin geçtiği her yerde, onun “terbiye” kelimesiyle eşmanâlı olduğunun da hatırlanmasında fayda vardır.  İnsanların genç yaşlarından itibaren terbiye ve eğitimleri, şimdiye kadar çok tartışmalı olmuş; tartışmaları şimdi de devam eden ve bundan sonra da …

Devamını Oku »

İnkâr Cehildir, Kuvvetsizdir

İnkârda Kuvvet Yoktur!         İ’lem! Kavaid-i usûliyedendir ki: Bir mes’ele hakkında isbat edenin sözü nefyedenin sözüne müreccahtır. Çünki isbat edenin yardımcıları var, sözünde kuvvet olur. Nefyedenin yardımcısı olmadığından tek kalır, sözünde kuvvet yoktur. Hattâ bin adam bir şeyi nefyederse, bir adam gibidir. Bin adam da isbat ederse, isbat edenlerin her birisi bin …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Kardeşleri

Ben dokuz yaşından beri şefkatli validemi görmediğimden sohbetinde bulunamadım. O hürmetli muhabbetten mahrum kaldığım ve üç hemşiremi de on beş yaşımdan sonra göremediğim, Allah rahmet etsin validemle beraber berzah âlemlerine gittikleri için dünyanın çok zevkli, lezzetli olan uhuvvetkârane sohbetlerinden, merhamet ve hürmetten mahrum kaldığımdan ve üç kardeşimden iki kardeşimi elli …

Devamını Oku »

Şiirlerle Anadolu

ŞİİRLERLE ANADOLU       Anadolu bir cennet. Veya biz onu cennete çevirmişiz. Büyük ecdat bu toprakları kanlarıyla sulamış. Gülün kırmızılığı ondandır. Bayrak, al rengini yine o kandan almış…      Âşığın sazı, bu toprağın iniltisidir. Dervişin asası bu coğrafyadan haber verir. Şairlerin dilinde Anadolu bir başka güzeldir.          Orhan Seyfi, Anadolu toprağına âşıktır:    “Bir …

Devamını Oku »

Hazret-i Ali Efendimiz’in Valisine Tavsiyeleri

Hazret-i Ali Efendimiz’in Tavsiyeleri Mehmed KIRKINCI Hazret-i Ali Efendimiz, Malik bin el-Haris el- Eşter’i Mısır’a vali olarak tayin ettiği zaman ona bir emirname verir. Bu emirnamede yer alan çok değerli emir, tavsiye ve öğütlerden bir kısmını aşağıda takdim ediyorum:  Ey Malik! Ben seni öyle bir memlekete gönderiyorum ki, senden evvel birçok hükümetler …

Devamını Oku »

Vefa

Vefa Vefa kıdemi geçer. İhanet kıdemi siler. Kıdemin kıymeti vefadan gelir. Onu makbul kılan sadakat ve vefadır. Sebat etmeyenin kıdemi kalmaz. Vefa bitince kıdem de biter. Haine kıdem fayda etmez. Nankörün kıdemi ancak nankörlükte olur. Nankörün hakkı mahrumiyettir. İmansız ölen cehenneme gider. Azabı sonsuza dek sürer. Kırk yıllık ibadeti boşa …

Devamını Oku »

Bi-iznillah (Allah’ın izniyle) Demek Şirk mi?

Bi-iznillah Allah’ın izniyle demek şirk mi? “Bi-iznillah ifadesine, Allah’ın izniyle demek şirktir. Çünkü Allah’ın bir şeye izin vermesi, o şeyi kendine ortak etmesi demektir” diyenler var. Doğru mudur? Bir de bir yerde kasten “Lâ havle ve Lâ kuvvet ” demenin küfür alameti olduğu çünkü bunun Allah’ın kudretini inkar anlamına geldiği, doğrusunun …

Devamını Oku »

Şükür / Halit EŞKAN

ŞÜKÜR Şükür verilen herhangi bir nimetten dolayı bu nimeti verene karşı kalben, lisanen veya fiilen veya bunların hepsi ile birlikte hissedilen minnet duygusu ile gösterilen saygı, iyiliğin kıymetini bilme, nimetin sahibine iyilik yapana bu hissi gösterme, nimet ve iyiliği anıp sahibini övmektir: ‘Hem sizde nimet namına ne varsa hep Allah’tandır.’ …

Devamını Oku »

Fıkıh Terimi Olarak Taklit ve İttibâ

TAKLİD ( التقليد ) Kılıç takmak, bir kimsenin omuzuna kılıcın askısını yerleştirmek. Fıkıh usulünde, bir sözü delilsiz olarak kabul etmek ya da bir kimsenin şer’i delillerden olmayan sözüyle, şer’i bir delile dayanmadan amel etmek. Dayandığı deliller bilinmeden bir müctehid veya bilginin sözüne göre amel edilmesi durumunda taklit gerçekleşmiş olur. Taklit …

Devamını Oku »

Kavmiyetçilik Hakkında İslâm Âlimlerinin Görüşleri

Kavmiyetçilik Hakkında İslâm Âlimlerinin Görüşleri Mehmed KIRKINCI (rha) Bütün İslâm Âlimleri, ırkçılık fikrini Kitap ve Sünnet’in ışığı altında reddetmişler, kavmiyetçiliği içtimaî bir hastalık olarak kabul etmişlerdir. Bu maksatla evvelâ İslâm Fıkhının büyük müctehidlerinin, kavmiyetçilik­le ilgili bir-iki fetvalarını misâl olarak nazara verecek ve sonra bazı İslâm Âlimlerinin bu konudaki görüşlerini kısaca sıralayacağız. …

Devamını Oku »

Sorularla Risale-i Nur’da Hurûf-u Mukattaa

SORULARLA RİSALE-İ NUR’DA HURÛF-İ MUKATTAA Kur’ân-ı Kerîm’de bazı sûrelerin başındaki harf ve/veya sözcükler Hurûf-i Mukattaa olarak isimlendirilirler. Bu harfler, İslamî ilimlerin teşekkülünden itibaren araştırmaya konu olmuşlardır. Konu ile ilgilenen müfessirler, bu harflerin mânaları ve sûre başlarına konulmalarının hikmeti ile alakalı birçok görüş beyan etmişlerdir. Son dönemin en etkili İslam Âlimlerinden …

Devamını Oku »

Mevcuda İktifa Dûnhimmetliktir

MEVCUDA İKTİFÂ,  DÛN-HİMMETLİKTİR  “Tertib-i mukaddematta tevfiz tembelliktir; terettüb-ü neticede tevekküldür. Semere-i sa’yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa’yi kuvvetlendirir;  mevcuda iktifâ, dûn-himmetliktir.” (hakikat çekirdekleri) Tertib-i mukaddematta tefviz, tembelliktir hükmünün mânası, bir şeye ulaşmakta, vasıta olan sebeplerin terk edilip, Allah’a havale edilmesine denilir ki, bu da tembellikten başka bir şey değildir. Mesela, meyveyi elde etmek için, Allah, sebepleri tertip ve …

Devamını Oku »

Kıssalarla İçtimaî Mesuliyetlerimiz

Toplumda Mes’ûliyetlerimiz Kıssalardan Hisseler BİR HIRSIZ GELSE! Hazret-i Ömer, hilâfeti zamanında bir devlet vazifesine bir şahsı mes’ul olarak gönderiyordu. Onu uğurlarken; “–Sana bir hırsız gelirse ne yaparsın?” diye sordu. O vazifeli, İslâm’ın hükmünü ifade ederek; ­“–Onun elini keserim!” dedi. Hazret-i Ömer, bu şer‘î cezanın zemininde; Evvelâ açları doyurmak, Fakirlerin zarûrî ihtiyaçlarını …

Devamını Oku »