Ana Sayfa / Abdest için Arama Sonuçları (Sayfa 43)

Abdest için Arama Sonuçları

İlk Namaz / Ömer Seyfettin

Oh, bu sabah ne kadar soğuktu. Yatağımın hararetlerini terk ettiğim vakit, çılgın fırtınalarla haykırarak, tehditkâr rüzgârlarla camları döverek geçen gecenin bütün bürudetini massetmiş olan soğuk terliklere çıplak ayaklarımı sokunca içimde bakıyye-i leyl bir üşümenin titrediğini hissettim. Hizmetçim tabiî uyuyordu, onu bu yakıcı soğukta sıcak yatağından kaldırmaya acırdım. Odamın kapısını açtım. …

Devamını Oku »

“Sen meleksen, ben de Halil’im! / Osman Nuri TOPBAŞ

Leylâ’nın Mahallesi’nin Bekçisi Leylâ’sı uğrunda ve onun aşkı ile çöllere düşen Mecnûn, salyaları akan, tüyleri dökülmüş bir köpeği seviyor, okşuyor ve gözlerinden öpüyordu. Bu hali gören birisi dayanamadı; Mecnûn’a bağırdı: “A akılsız adam! Bu ne sersemliktir! Bu hayvanı, ne sarılmış öpüyorsun? Mecnûn cevap verdi: “Sen ne anlarsın?! Bu köpeğin ne …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimiz’den kısa kıssalar

Buna da bakınız.  YAHUDİ İDİ, İNSANDI Medine’de meydanlık bir yerde arkadaşlarıyla oturmaktadır. Önlerinden bir cenaze alayı geçer. Alayın her şeyinden belli olmaktadır ki bu bir Yahudi cenazesidir. Hz. Muhammed (asv) cenaze geçinceye kadar, kalkarak ayakta bekler. Arkadaşları şaşkın, “belki de durumu anlayamamıştır” düşüncesiyle uyarırlar: “Ey Allah’ın Elçisi! Bu bir Yahudidir.” …

Devamını Oku »

Kur’an ve Hadisler Çerçevesinde Hastalara Manevi Yaklaşım / Serpil BAŞAR

Kur’an ve Buhari’nin Kitabu’l-merda Rivayetleri Çerçevesinde Hastalara Manevi Yaklaşım * ÖZET Hastaneler, dinin yaşam alanlarından biridir. Burada özellikle hastalara odaklanan manevî bakım yaklaşımı, zor anların yaşandığı bu mekanda hayati bir ihtiyaçtır. Bu amaçla, kaynağını İslam dan alan ve hastanelere uygun manevî bakım teorisinin oluşturulması önemlidir. Buhari nin Sahihinde yer alan bölümlerden …

Devamını Oku »

İbrâhim Efendi (Aşçı Dede)

Kastamonulu olup, Erzincan’a yerleşmiş velîlerdendir. İsmi İbrâhim bin Halil bin Muhammed Ali Bey’dir. 1828 (H.1244) senesinde İstanbul’da Kandilli’de doğdu. Bir hac seferinde Medîne’de vefât ettiği ve orada defnedildiği nakledilmiştir. Babası Muhammed Ali Ağadır. Dedesi Kastamonulu Uzun Halil Ağa demekle meşhûr bir zât olup, yeniçeri devrinde Anadolu Hisarında köy ağası gibi …

Devamını Oku »

Nazardan Nasıl Korunmalı?

Efendimiz’in (a.s.m.) “Nazar haktır, kader ile yarışan bir şey olsaydı, nazar değme işi yarışıp onu geçerdi (kaderi değiştirirdi)” dediği nazarın tesirini yaratan Cenab-ı Hak’tır. Her türlü derdi verirken meşru olarak dermanını da yaratan Cenab-ı Hak, nazardan kurtulmanın yollarını Efendimiz’in (a.s.m.) uygulamaları ile göstermiştir. İnsanı tesir altına alan, hasta eden bazı …

Devamını Oku »

Kızartılmış Tavuk / Ahmet KATIN

İzmir Uluborlulu Kayhan Kütahya’da havacı başçavuştu. Sosyete hayatı yaşar; dine, diyanete iltifat etmezdi. Babası tâ ızmir’den ziyaretine gidip kapısının zilini çaldığı, oğluna selâm verip hal hatır sorduğu halde evine girmez, ekmeğini yemez, “Baba gel, ekmeğimizi, yemeğimizi ye, çayımızı iç” dese de yukarı çıkmaz, “Gâvurun ekmeği yenmez” deyip çekip giderdi. Bir …

Devamını Oku »

İmama birinci rekâtta yetişemeyen kişi ne yapmalı?

MESBÛK (İMAMA BİRİNCİ REKATTA YETİŞEMİYEN) İmama birinci rekatte yetişemeyen ve daha sonraki rekatlerde ona uyan kimse. Namaza sonradan yetişen kimse birinci rekattan sonra ve son oturuşta imam selâm vermeden önce imama uyan kimse cemaatle kılınan namaza yetişmiş olur ve mesbûk hükümlerine tabi bulunur. Bu duruma göre mesbuk, iki rekatlı namazda …

Devamını Oku »

İbretlik Hapishane Hatırası / Ahmet KATIN

Afyon hapsi, şartları ve mahkeme safhaları itibariyle en ağır geçenidir. Hapishane, altı koğuştan ibrettir. O gün hizmetin önde gelen isimlerinden olan Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebesi Hüsrev Altınbaşak’ı, çıkacak bir kargaşa sonunda ölüp gitsin diye önce içinde altmış kadar cani ve katilin bulunduğu koğuşa koyarlar. Hüsrev Altınbaşak,bu koğuşa girer girmez …

Devamını Oku »

Ses ve İman; Erihnâ yâ Bilâl! / Prof. Dr. Mehmet DEMİRCİ

BİLÂL-İ HABEŞÎ: SES VE İMAN Efendisi Hz. Bilâl’e dininden dönsün diye çok bü­yük işkenceler yapıyordu. Bunun üzerine Hz. Ebûbekir onu satın almaya karar verdi. Bu arzusunu Hz. Bilâl’in efendisine söyledi. Ona bir beyaz köle ve bü­yük miktarda para vererek Hz. Bilâl’i satın aldı. Bunun üzerine Hz. Bilâl’ın efendisi olan o …

Devamını Oku »

Denizli’nin Zübeyir’i Muzaffer ERDEM’in Ardından / Mustafa ORAL

Çağın büyük yolcusu Bediüzzaman 1911 yılında Şam’a giderken Denizli’ye uğrar. Şeyh Hasan Feyzi Hazretlerinin dergâhında bir gece kalır. Tekrar geleceğim, diyerek şehirden ayrılır. 32 sene sonra, 1943 yılında Denizli Hapsi nedeniyle tekrar gelir. Bu sefer 1 yıl kadar kalır. Hapisten çıktıktan sonra Acıpayam ilçesine gider. Otelci Salih’in hanında bir gece …

Devamını Oku »

Gözümüzün Yüzümüzün Nuru Namaz / Vehbi KARA

Namazı, sadece Cuma günü kılmakla “namaz kılıyorum” denilmez. Namaz günde 5 defa kılınmak üzere emredilmiştir. Kuran’da 86 yerde namaz açık bir şekilde ifade edilmiştir. Ayrıca namazla dolaylı yoldan alakalı çok ayet de vardır. Sahih hadis kaynaklarında da namaz sıklıkla zikredilir. Birisi Peygamber Efendimiz’e (asm) gelerek dinin başı nedir diye sorması …

Devamını Oku »

Bize Ulaşan Haberler

Bize Ulaşan Haberler Uzaklara veya dağlara kaçıp kendimizi toplumdan soyutlayabilmemiz pek mümkün değil. Öyleyse sosyal birer varlık olarak bizler, toplumla iç içe yaşamak durumundayız. İnsanlarla konuşmalarımızda veya basın gibi araçlarla bazı haberler ediniriz. Hatta etrafımızdan biraz uzak kalabilsek bile, kendi iç âlemimizde de bize ulaşan bazı haberler vardır: Akla gelen …

Devamını Oku »

Bunları Biliyor muydunuz? (Tıbb-ı Nebevî)

• Yemeğe tuz ile başlanırsa beyin tarafından gönderilen bir uyarı sayesinde, midede mukus denilen sindirimi kolaylaştırıcı bir tabaka oluşturduğunu ve midenin sindirime hazırlıksız yakalanmasını önlediğini… • Yemek yerken yerde oturarak sol ayağı katlayıp sağ ayağı karna çekerek oturulup yenildiğinde, su ile doldurulmuş balon şeklinde olan midenin çıkış kısmını kapatarak yenilen …

Devamını Oku »

Salâ Makamında Nurlu Bir Hayat: Ziya DİLEK / Mustafa ORAL

SALÂ MAKAMINDA NURLU BİR HAYAT: ZİYA DİLEK (1901-1979) İnebolu Nur talebelerinin en önemli simalarından Ziya Dilek 1901 yılında İnebolu’nun Karaca Mahallesinde dünyaya gelir. Eşraftan ve memur kesiminden abid ve abide bir şahsiyettir. Rüştiye mezunu, kibar, beyefendi, ilim ve irfan sahibi biridir. İbrahim Fakazlı’nın ifadesiyle güzel hattıyla Risale-i Nur’u yazan ve …

Devamını Oku »