Ana Sayfa / Kurban için Arama Sonuçları (Sayfa 47)

Kurban için Arama Sonuçları

Emri Ma’ruf ve Nehyi Münker / Ebubekir Sifil

Elbette bu çerçevede herkesin, gücü, etkinliği ve konumu ile orantılı bir sorumluluğu vardır. Burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta, bu temel görevin “çoğulculuk”, “hoşgörü”, “herkesi kendi konumunda saygıya değer bulma” gibi yaldızlı sloganlara kurban edildiği vakıasıdır. Emri Ma’ruf ve Nehyi Münker Mü’min, yeryüzünde Allah Teala’nın iradesini temsil eden kimsedir. Bu …

Devamını Oku »

Sembollerden Hakikate Hac / Muhammed Emin YILDIRIM

Şe’âir, semboller demektir. Eğer bir yerde semboller üzerinden konuşuluyorsa, orada o sembollerin işaret ettiği hakikatler var demektir. Gelin öyleyse bu manevi atmosferin katkısı ile birlikte, haccın menasiki içerisindeki sembollerin arkasında bulunan ve anlaşılınca ancak yapılan haccı, mebrur bir hac kılan, bu hakikatlerin neler olduğunu birkaç cümleyle de olsa anlamaya çalışalım. …

Devamını Oku »

Dindar Cumhuriyet Arayışları / Atilla YARGICI

Padişahlıkla idare edilen Osmanlı Devletinin, Hitler Almanya’sında veya Mussolini İtalya’sında olduğu gibi, ırkçı bir diktatörlükle idare edildiğini söylemek tarihi realiteleri saptırmak anlamına gelir. Çünkü Osmanlı yönetim şeklinde padişahlar tamamen sınırsız bir yetkiye sahip değillerdi. Aynı zamanda İslamın “kardeşlik” potasında eridikleri için de ırkçılığı ön plana çıkarmamışlardı. Osmanlı döneminde idarecilerin yapması …

Devamını Oku »

“O, ne yapsa ben yapıyorum gibi kabul ediyorum.” / Ömer ÖZCAN

Geçen yıl bugün âlem-i berzaha uğurladığımız, Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebe ve vârislerinden merhum Said ÖZDEMİR ağabey için rahmet dualarına vesile olması ümidiyle; merhum ağabeyimizin Ömer ÖZCAN Bey’e verdiği mülâkattan ( Ağabeyler Anlatıyor kitabı)  bir kısmı nazarlarınıza arz ediyoruz. Bediüzzaman’dan Said Özdemir’e: Beni parça parça etseler… Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ta­ra­fın­dan …

Devamını Oku »

Vefa Yokuşunda Cenazeler Ortada Kalır / Mustafa ORAL

VEFA YOKUŞUNDA CENAZELER ORTADA KALIR Vefa, İstanbul’un yokuşlarıyla ünlü bir semtidir. Şeyh Vefa hazretleri burada medfundur. Şeyhin kabri olsa da Vefalılar vefanın, Şey Vefa’nın ve Vafi olan Rabbimizin kadrini tam bilmiyor. Mehmed Âkif, kızının nikâhına Ali Şevki’yi de davet eder. Ali Şevki ihtiyardır. Yokuşu çıkışının vakit aldığını söyler. Âkif taşı …

Devamını Oku »

Bakara Suresi, Meal-Tefsiri / Zafer KARLI

2.BAKARA SURESİ Bakara sûresi, Kur’an’ın en uzun süresidir. Bu sûre, Medine’de inen diğer sûreler gibi teşri (hukuk) yönü ağır basan sûrelerdendir. Medine’de inen sûreler, genellikle müslümanların sosyal hayatlarında ihtiyaç duyduk­ları prensipleri ve hukukî esasları ihtiva eder. Bu mübarek sûre itikat, ibadet, muamelât, ahlak, evlenme, boşanma, iddet ve benzeri şer’i hükümlerin …

Devamını Oku »

Suçluyu değil hikmeti ara / Saliha ERDİM

Başına gelenlerde suçluyu değil hikmeti ara “Hiç bir şey haklı bir gerekçe ve hakediş olmadan bizi bulmaz. İnsan ya niyetinin ya da eyleminin sonuçlarıyla karşılaşır” der Allah dostları. Yaşadıklarımız Allahın izni ile bir sebep ve vesile bize ulaşır. Biz o durumu yaşayacaksak, Rabb’imiz taktir etmişse, sebebi değişebilir fakat yaşananlar değişmez. …

Devamını Oku »

Osmanlı Seferlerinde Olağandışı Bir Kışlak: Kastamonu / M.Yaşar Ertaş*

Osmanlı Seferlerinde Olağandışı Bir Kışlak: Kastamonu * Özet 1584 yılında Kırım’daki gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti, Sadrazam Osman Paşa komutasında Kırım’a sefer düzenlemiştir. Ancak, bu sefer Osmanlı savaş organizasyonu açısından olağandışı bir sefer olarak dikkat çekmektedir. Osmanlı ordusu, seferlere bahar ayında çıkmasına rağmen bu sefere kışın çıkılmış olması ilginçtir. Bunun yanı …

Devamını Oku »

Sorularla Ashab-ı Kehf / Zafer KARLI

SORULARLA ESHAB-I KEHF —Eshab-ı Kehf ne demektir? Eshâb, Arapça bir kelime olup, sahip kelimesinin çoğuludur. Sahib, dost, arkadaş, yârân manalarına gelmektedir. Buna göre eshâb, dostlar, yaranlar, arkadaşlar anlamına gelmektedir. Kehf ise, dağlarda oyulmuş ev gibi yerlere denmektedir. Genellikle bunu ifade için mağara kelimesi kullanılır. Küçüğüne Gâr, büyüğüne de Kehf denir. …

Devamını Oku »

Sabuna ihanet etmeyin! / Prof. Dr. Ayten Altıntaş

Gün geçmiyor ki doğal; insan dostu bir gıdanın veya malzemenin bambaşka bir hale geldiğine şahit olmayalım! Sabun da bunlardan biri… Sabunu seven ona hayran olan ve her kullandıkça önemini daha iyi anlayan biriyim. Uzun zamandır da sabun konusunda “tarifsiz acılar” içindeyim… Sabun, hele de “doğal sabun” değişti, bozuldu bu değerin …

Devamını Oku »

“Sen meleksen, ben de Halil’im! / Osman Nuri TOPBAŞ

Leylâ’nın Mahallesi’nin Bekçisi Leylâ’sı uğrunda ve onun aşkı ile çöllere düşen Mecnûn, salyaları akan, tüyleri dökülmüş bir köpeği seviyor, okşuyor ve gözlerinden öpüyordu. Bu hali gören birisi dayanamadı; Mecnûn’a bağırdı: “A akılsız adam! Bu ne sersemliktir! Bu hayvanı, ne sarılmış öpüyorsun? Mecnûn cevap verdi: “Sen ne anlarsın?! Bu köpeğin ne …

Devamını Oku »

Tevbe Suresindeki Haram Aylar Hangileridir? / Zafer KARLI

Hicretin 9. yılında nazil olmaya başlayan Tevbe Suresi Mâide sûresinden sonra, Nasr sûresinden önce Medine’de nazil olmuştur. Bu sûrenin ilk âyetleri, Rasûlullah (s.a.v.)’a, Tebûk seferinden dönüşü esnasında indi. (1) Bu sırada Rasûlullah (s.a.v.) ile Ehl-i kitap arasında anlaşmalar olduğu gibi, onunla müşrikler arasında da anlaşma ve sözleşmeler vardı. Fakat müşrikler …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’dan Hanımlara… (Derleme)

Hanımların Nur Hizmeti Risale-i Nur’un neşrinde, mübarek hanımlar da ehemmiyetli fedakârlıklara mazhar olmuşlardır. Hattâ, Hazret-i Üstad’a gelip, “Üstadım! Ben, efendimin göreceği dünyevî işleri de yapmaya çalışacağım; o senindir, Risale-i Nur’undur.” diyen ve erkeklerinin Risale-i Nur hizmetinde çalışmalarına daha fazla imkânlar veren kahraman hanımlar görülmüştür. Risale-i Nur’u yazan efendilerine geceleri lâmba …

Devamını Oku »

“Sahip olmak” müşkülü / Özkan ÖZTÜRK

Akabe’den Şecereye Bir Yol Var Sahip olmak değil, olmak… “Sahib olmak” müşkülü, insanın varoluşu anlamlandırmasında çözmesi gereken en önemli problemlerdendir. Kimdir insan ve O’nun olan nedir? Neye sahiptir? Sahip olduklarını nerede harcamalı, nerede tüketmelidir? İnsanın serüveni gerçekten de çok trajiktir. Dünya bir yolculuktur, insan da yolcu. Bir de yola yani …

Devamını Oku »

İmama birinci rekâtta yetişemeyen kişi ne yapmalı?

MESBÛK (İMAMA BİRİNCİ REKATTA YETİŞEMİYEN) İmama birinci rekatte yetişemeyen ve daha sonraki rekatlerde ona uyan kimse. Namaza sonradan yetişen kimse birinci rekattan sonra ve son oturuşta imam selâm vermeden önce imama uyan kimse cemaatle kılınan namaza yetişmiş olur ve mesbûk hükümlerine tabi bulunur. Bu duruma göre mesbuk, iki rekatlı namazda …

Devamını Oku »