Böyle bir Miraç günü (26 Receb 1409- 4 Mart 1989) hayatındakı gibi mematında da yolundan giderek Rasulullah A.S.M. Efendimize kavuşan M.Feyzi Efendi .r.aleyhi rahmetle minnetle Fâtihalarla yad edelim inşaallah. 10 yıla yakın sohbetlerinde bulundum. 30 yıl geçti. Halâ hâl ve kal ile sohbetlerini unutamıyorum. Ve hatırlıyorum. Ve hatırlatıyorum. İnşaallah istifadeye …
Devamını Oku »Mi'rac için Arama Sonuçları
Receb Ayının Fazîletleri
Prof. Dr. Mahmud Esad COŞAN (rha) Eùzü bi’llâhi mine’ş-şeytàni’r-racîm. Bismi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm. El-hamdü lillâhi rabbi’l-àlemîn. Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh. Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn. Fekàle rasûlü’llàh SAS: (Recebün şehrun azîmün, yudàifu’llàhu fîhi’l-hasenât… İlâ âhiri’l-hadis.) Emmâ ba’d: Peygamber SAS Efendimiz’in hadis-i …
Devamını Oku »Fitne ve İhtilâflar Hakkında Hadîs-i Şerîfler
FİTNE PATLAK VERİNCE YAPILACALAR 4724 – Ebu Ümeyye eş-Şa’bani anlatıyor: “Ey Ebu Sa’lebe dedim, şu ayet hakkında ne dersin?” (Mealen): “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar vermez..” (Maide 105). Bana şu cevabı verdi: “Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı …
Devamını Oku »Risale-i Nur’dan Hakikat Çekirdekleri / Mektubat
Risale-i Nur’dan Hakikat Çekirdekleri بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ اَلْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ 1- Marîz bir asrın, hasta bir unsurun, alîl bir uzvun reçetesi; ittiba’-ı Kur’andır. 2- Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, değerli sahibsiz …
Devamını Oku »Bedîüzzaman’a Göre Acz ve Fakr Kavramları
Yazar: Vasfı ARSLAN * BEDÎÜZZAMAN’A GÖRE ACZ VE FAKR KAVRAMLARI 1.Bedîüzzaman’a Göre Acz Kavramı Acz kelimesi sözlükte, “beceriksizlik, zayıflık, güçsüz ve kabiliyetsiz olma”[1] gibi manalara gelmektedir. Kur’ân-ı Kerîm’de fiil hâli ve diğer bazı müştak hâlleri geçse de “acz” şeklindeki mastar hâli geçmemektedir. Aczin anlam sahasına giren “âciz bırakma, güç yetirememe, engel …
Devamını Oku »Bedîüzzaman Said Nursî’nin Tasavvuf Anlayışı
Yazar: Vasfı ARSLAN * Bedîüzzaman’ın Tasavvuf Anlayışı a. Tasavvuf ve Tarikatlara Bakışı Bedîüzzaman Said Nursî XX. yüzyılda yetişen önemli ilim ve fikir adamlarından birisidir. Tefsir, Hadis, Kelam gibi temel islamî ilimlerin yanı sıra dil, felsefe ve tasavvuf gibi birçok ilim dalında kendisini yetiştirmiştir.[1] Yetiştiği çevrede birçok mutasavvıfın bulunması sosyal ve kültürel …
Devamını Oku »“Ezel” ve “ebed” kavramları hakkında
Kur’an-ı Kerim Allah’ın ezeli “Kelam” sıfatından nâzil olduğu için, muhteva dairesi çok geniştir. Kur’an bazen Allah’ın Zatı ve sıfatlarından bahseder, bazen de mahlukatın en uzak köşelerinden bahis açar. Bu da Kur’an’ın ne kadar ihatalı ve sınırsız bir ilimden iktibas olduğunu gösteriyor. Kur’an, sonsuz ilim ve kelam sıfatından süzülüp geldiği için, ezeli de ebedi …
Devamını Oku »Sözler’den düstur, kâide ve hükümler -III / Mustafa H. KURT
(On Birinci Söz- On İkinci Söz) 120- Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek ister. “Her cemal ve kemal sahibi, kendi cemal ve kemalini görmek ve göstermek istemesi sırrınca; o sultan-ı zîşan dahi istedi ki, bir meşher açsın, içinde sergiler dizsin; tâ nâsın enzarında saltanatının …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Sebep – Sonuç İlişkileri
Yazar: Dr.Yamina Bouguenaya MERMER “Yaratan Rabbinin ismiyle Oku!”(Alâk,1) Hz. Muhammed’e (a.s.m.) ilk vahyin gelişi hepimizin malumudur. İlâhî vahiy ona ilk kez, günlük meşgalelerden kendini uzaklaştırarak yoğun tefekkür için sık sık gittiği Hira dağındaki mağarada gelir. Vahyin taşıyıcısı Hz. Cebrail Rabbinin emrini bildirmeden önce, onu takati kesilinceye kadar sıkar, neredeyse …
Devamını Oku »Eski Türk Edebiyatı’nda Mevlidler
Hasan AKSOY Prof. Dr., MÜ ilâhiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Özet Yer ve zaman ismi olarak doğum yeri ve doğum zamanı anlamında kullanılan mevlid kelimesi, edebî bir terim olarak Peygamber Efendimiz’in kısaca hayaüm, mûcizelerini, vefâtıno ve bilhassa doğumunu anlatan ve ekseriyetle manzum olarak kaleme alınan eserler için kullanılmaktadır. İslâm âleminde ilk …
Devamını Oku »Hz. Akşemseddin’e göre kulluğun 5 mertebesi
İnsanın yaratılma gayesi olan kulluğu Akşemseddin Hazretleri beş kısımda değerlendiriyor. Ahmed Sadreddin yazdı. Genel bir ezber vardır, mahlukatın beşer olanı hakkında kullanılır sürekli, “Hepimiz Allah’ın kuluyuz”. Oysaki hepimiz Allah’ın kulu değiliz. Zira kulluk, boyun eğmek, can u gönülden itaat etmek manalarına gelir. Zira kulluk bir insanın ulaşabileceği en yüce mertebedir. …
Devamını Oku »İstikamet Hakkında
1. Makale İstikametin Ehemmiyeti Ahlâk-ı hasenenin en önemli şubelerinden biri olan istikamet; doğruluk, aşırılığın her çeşidinden, yani ifrat ve tefritten uzak durup, her işte itidal üzerine bulunmak, din ve akıl dairesinde yürümek manalarına gelir. İslâm dinine göre istikamet, Allah-ü Teâla Hazretlerinin varlık ve birliğiyle beraber esma ve sıfatlarına iman edip, O’na şerik koşmamak …
Devamını Oku »Fitne – Fesat Üzerine Hadîs-i Şerifler
FİTNE PATLAK VERİNCE YAPILACAK TAVSİYE 4724 – Ebu Ümeyye eş-Şa’bani anlatıyor: “Ey Ebu Sa’lebe dedim, şu ayet hakkında ne dersin?” (Mealen): “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar vermez..” (Maide 105). Bana şu cevabı verdi: “Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben …
Devamını Oku »“Ah kardeşlerim! Biz Üstad’ımızı anlayamamışız, anlayamamışız!”
1889’da doğup 1965’te vefat eden merhum Barlalı Şamlı Hafız Tevfik, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin birinci kâtibidir. Risale-i Nur’un büyük çoğunluğu Bediüzzaman’ın dudaklarından döküldüğü an, onun kalemiyle kayda geçmiştir. Ömer ÖZCAN Bey’in Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabında, merhum Nur kâtibi Şamlı Hâfız Tevfik Efendi’den ilginç hatıralar yer alıyor. Üstad’ın ve Risale-i Nur’un makamının …
Devamını Oku »Hangi Merdivenle? (Tebessümlük)
Birkaç papaz aralarında; Hazreti Muhammed göğe çıktıydı, çıkmadıydı, çıktıysa nasıl çıktı gibi bir takım yersiz tartışmaya girmişler. En sonunda göğe çıkması imkansız, fakat biz bunu gidip bir de hocadan soralım, diye Nasreddin merhumun yanına gelip, biraz da bir Müslümanı zor durumda bırakmak hevesiyle: — Hoca, bizim bir meselemiz var. Bu …
Devamını Oku »