Ana Sayfa / Delil için Arama Sonuçları (Sayfa 64)

Delil için Arama Sonuçları

Transkiritik: Bedîüzzaman ve Marks – II

Kendiliğindenlik ve rastlantı Bediüzzaman eski yunan felsefesini gözden geçirmiş ve onun hakkındaki kanaatlarını ortaya Muhakemat isimli eserinde koymuştur. O Antik dönem felsefesinin çok hurafe ve saçmalıkla dolu olduğunu belirtir. Marx ile onun felsefeye bakış açısı farklıdır. Hatta birbirinin aksidir. Marx sisteminin üç ayağından birini evreni ve insanı bir gayeye bağlayan …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Sekizinci, On Sekizinci ve Yirmi Sekizinci Lem’a

ON SEKİZİNCİ LEM’A Risale-i Nur’dan haber veren Birinci Keramet-i Aleviye Risalesi’dir. Hatt-ı Kur’an Lem’alar ve Hatt-ı Kur’an Sikke-i Tasdik-i Gaybî mecmualarında neşredilmiştir. *** YİRMİ SEKİZİNCİ LEM’A Risale-i Nur’dan haber veren İkinci Keramet-i Aleviye Risalesi’dir. Tamamı Hatt-ı Kur’an Lem’alar mecmuasında, Keramet-i Aleviye kısmı ise Hatt-ı Kur’an Sikke-i Tasdik-i Gaybî mecmuasında neşredilmiştir. …

Devamını Oku »

Mesnevî ve Rûhul-Beyân’da Köylülük ve Şehirlilik

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  Mevlânâ’nın düşünce ve inanç sistemini anlatan en önemli eseri sayılan Mesnevî, dîbâcesinde yer alan ifâdelerden de anlaşıldığı gibi “Keşşâfu’l-Kur’an” yani; Kur’an’ın ince mânâlarını açıklayan bir tefsîr mahiyetindedir. Kur’an’ı tefsîr eden Bursalı İsmail Hakkı ise Mesnevî’den en çok faydalanan ve sıklıkla nakiller yapan bir müfessîrdir. Onun …

Devamını Oku »

Ahir Zamanda Nur Gözlüğünü Takmak

“Rivayette var ki: “Fitne-i âhirzaman o kadar dehşetlidir ki, kimse nefsine hâkim olmaz.” [1] “Bu âhirzaman çok çalkalanıyor, bu fitne-i âhirzaman acib şeyler doğuracağını ihsas ediyor.” [2] “Bu âhirzaman fitnesinde, açlık ehemmiyetli bir rol oynayacak. Onunla ehl-i dalalet, bîçare aç ehl-i imanı derd-i maişet içinde boğdurup, hissiyat-ı diniyeyi ya unutturup, ya ikinci, üçüncü derecede bırakmağa çalışacak diye, rivayetlerden anlaşılıyor.” [3] Bu …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Sekizinci Şuâ

Sekizinci Şuâ ÜÇÜNCÜ BİR KERAMET-İ ALEVİYE Bir İfade-i Meram Malûm olsun ki ben, Risale-i Nur’un kıymetini ve ehemmiyetini beyan etmekle Kur’an’ın hakikatlerini ve imanın rükünlerini ilan etmek ve zaaf-ı imana düşenleri onlara davet etmek ve onların kuvvetlerini ve hakkaniyetlerini göstermek istiyorum. Yoksa hâşâ kendimi ve hiçbir cihetle beğenmediğim nefs-i emmaremi …

Devamını Oku »

Arşiv Belgeleri Işığında Bedîüzzaman’ın Kastamonu Hayatı

Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ’ün Kastamonu Lahikası Sempozyumu açış konferansıdır Bedîüzzaman’ın bu hayat dönemini ikiye ayırmak gerekmektedir: Birinci safha, Kemalist hükümetlerin kendisine musallat olduğu dönemdir. Bu dönemde Mustafa Kemal etkilidir. Çalışmamızın İkinci Cildinde belgelerle ortaya koyduğumuz gibi, 1934 yılından 1936 yılına kadar Mustafa …

Devamını Oku »

“Hadis İnkârcılarının Hadisi”…

(Hadis inkarcılarının hadisi…) Benden duyduklarınızı silin diyecek cesaret hanginizde var? Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: لَا تَكْتُبُوا عَنِّي، وَمَنْ كَتَبَ عَنِّي غَيْرَ الْقُرْآنِ فَلْيَمْحُهُ Benden duyduklarınızı yazmayın. Her kim Kur’an hariç benden bir söz yazmışsa onu silsin. (Müslim 3004)  Hadis sahihtir. Hadislerin yazılmasına en çok karşı çıkanların …

Devamını Oku »

Fizikî Varlık ve Hareketlerimiz, Ânlık Var – Yok edilişlerle Gerçekleşiyor

Tevhid; hem Aklî bir İlke ve hem de Gözlemsel bir Bilgidir (2/3) Önceki Yazımızı şöyle bitirmiştik: Mahlûkun; Rabbinden, geçici veya kalıcı bağımsız kalabileceği, “kendinden kaynaklı” veya “kendi fıtrat ve mahiyetine ödünç verilmiş”, herhangi bir “kuvvet ve sıfatı, tabiât ve özelliği” yoktur ve olamaz. Mahlûkun “kuvvet ve sıfatlarını” geçtik; o mahlûkun “fizikî varlık / vücud / …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Birinci Şuâ

Birinci Şuâ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ İKİ ACİB SUALE KARŞI DEF’ATEN HATIRA GELEN GARİB CEVAPTIR. Birinci Sual: Denildi ki: “Fatiha ve Yâsin ve hatm-i Kur’anî gibi okunan virdler, kudsî şeyler, bazen hadsiz ölmüş ve sağ insanlara bağışlanıyor. Halbuki böyle cüz’î bir tek hediye, ân-ı vâhidde hadsiz zatlara yetişmek …

Devamını Oku »

Din Eğitiminde Model İnsan Faktörü

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  Genelde eğitimin, özelde din eğitiminin konusu insandır. Hem eğiten/terbiye eden, hem de eğitilen açısından insan gerçeği önem arzetmektedir. Biz burada ilk eğiticinin Allah/Rabb olduğu gerçeğinden yola çıkarak peygamberlerin bu işi yapanların O’nun adına vekâleten yaptıkları vâkıasını görmeliyiz. Eğitimde model insan, değiştiren, dönüştüren, insanları karakter ve …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Parlak Fıkralar ve Güzel Mektuplar – 1

Risale-i Nur Külliyatı’ndan SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ   Müellifi Bedîüzzaman Said Nursî *** بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Bu Sikke-i Gaybiye’yi mahrem tutardık, yalnız has kardeşlerime mahsustu. Ben vefat ettikten sonra neşredilsin demiştim. Fakat zabıta geldi, adliye hesabına onu sakladığımız yerden çıkardılar. İki sene ellerinde kaldı. Üç mahkeme tetkikinden sonra …

Devamını Oku »

Ölüm Hakîkati

İnsan bir yakını hele evladı vefat edince ölüm hakikatı ile yüzyüze geliyor.  Dünyanın fani yüzünü görüp yüzünü âhirete çeviriyor. İman sahibi için daha geçerli olsa da herkes “ölüm” karşısında çaresiz elim bir elem duyuyor. Ehl-i iman ebedî bir hayata inandığı ve bir gün kendi de öleceğini bilerek daha metanetli oluyor. …

Devamını Oku »

Sahabelerin Hayatımızdaki Rolünün Saptırılması

Yazar: Feyzullah Birışık İslam dini kişinin hem Allah ile hem anne baba ve akrabaları ile, hem müşterisi ve patronu ile, hem evlatları ve komşusu ile, hem de hayvanlar ve diğer varlıklarla iletişimin nasıl olması gerektiğine dair yol haritası verir… Bu yol haritası yazıdan çok pratik yapılarak öğretilir… Bu dini sahibi …

Devamını Oku »

Nübüvvet ve İttiba-ı Sünnet

Nübüvvet İnsanlık İçin Zaruridir Peygamberler, Allah u Teala’nın, kullarına emir ve yasaklarını bildirmek, onlara hakkı ve doğruyu açıklamak üzere gönderdiği ilahi elçilerdir. Bütün peygamberler vahye mazhardırlar. Feyiz ve kemalatları kendi kesbleriyle değildir. Onların kalbi, esrar-ı İlahinin tecelligâhıdır.  Onların kalpleri vahyi ve ilhamı kabule pek ziyade müstaid olarak yaratılmıştır. Bütün enbiyalar Allah’ın …

Devamını Oku »