Kalbi olanlar, kalbinden haberdar olanlar iyi bilirler. Kalbimiz bize her zaman doğru olana dair ıstıraplı sorular sordurur. Modern hayatın ezberini bozan bir refleksle iyiye ve güzele doğru, daima ilerleyiş arzular böylece insan. Betül Şatır’ın yazısı. Doğduğumuz andan itibaren yalnızlaşırız. Önce bir bedenden ayrılmanın yalnızlığıyla tanışırız. Sonra öğrendiğimiz yiyebilme yürüyebilme dâhil …
Devamını Oku »Hayvan için Arama Sonuçları
Mustafa Ulusoy: Hayatın başına gelen her şey hasendir. (Mülâkat)
“Mutlak Yaratıcıya iman etmek dünyanın en zor, kahramanca ve cesur işidir. İman etmek demek, yani Mutlak Varlık’a teslim olmak demek aynı zamanda insanın kendisinden vazgeçmesi demektir.” Büşranur Kazancı ve Esad Eseoğlu’nun röportajı. Hayatınıza baktığımız zaman tıp fakültesiyle başlayan süreç, psikiyatriyle devam ediyor. Ardından psikoterapiyle devam ediyorsunuz. Tıp fakültesindeki yoğun süreçten …
Devamını Oku »Bediüzzaman’ın Estetik Dünyası – V
S e y r e t m e k Contemplation Latince seyretmek, bizde bunu karşılayan temaşa kelimesidir. Kelime her tür dış ilişki dışında seyretmeyi sadece seyretmek maksadiyle yapmak mânâsını taşır. Estetik bir tavırdır.Seyretmekten seyretmenin dışında bir hedef görmemektir. Estetik tavrın kontemplatif bir tavır olduğu üzerinde ilk duran Kant olduğu gibi …
Devamını Oku »“Tevhid; hem Aklî Bir İlke ve hem de Gözlemsel Bir Bilgidir – 1
Yeni bir Bilim Anlayışının İnşasında, İslâmî bir Epistemoloji Önerisi (9) Bilim, her ne kadar Rabbimiz’i ve vahiyle bize bildirdiği “Tevhid Bilgisi”ni; “inanç ve felsefe, metafizik ve dinin” konusu görerek; “bilgi ve araştırma, akıl ve gözlemin” dışına çıkarsa da; yani “Bilim” ve evrenin dışına atsa da; halbuki “Tevhid;” hem mantıkî akıl …
Devamını Oku »Bediüzzaman Said Nursî’nin Kastamonu Hayatı / Abdülkadir BADILLI
ÜSTAD BEDİÜZZMAN’IN KASTAMONU HAYATI (1336-1943) KASTAMONU HAYATI FASLI Eskişehir hapis faslı ve müddeti, Yukarıda kısa ve muhtasar şekli ile geçtiği üzere sona erdi. Bu müddet ise on bir ay veya tam bir senedir. Her iki hesap da doğrudur denilebilir. Eğer onbir ay hapis devam etmişse, Hazret-i Üstad 27 Mart 1936’da …
Devamını Oku »Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım, Dördüncü Hüccet-i İmaniye
Dördüncü Hüccet-i İmaniye Otuzuncu Lem’a’nın İkinci Nüktesi وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ âyetinin bir nüktesi ve bir ism-i a’zam veyahut ism-i a’zamın altı nurundan bir nuru olan Adl isminin bir cilvesi, Birinci Nükte gibi Eskişehir Hapishanesinde uzaktan uzağa göründü. Onu yakınlaştırmak için yine temsil yoluyla …
Devamını Oku »40 Âyet ve 40 Hadiste Aile
Kırk Âyette Aile “Ey insanlar! Sizi tek bir candan yaratan, ondan eşini yaratan ve ikisinden birçok erkek ve kadın meydana getirip yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir.” (Nisâ, 4/1) “Ey insanlar! Şüphe yok …
Devamını Oku »Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım, Üçüncü Hüccet-i İmaniye
Üçüncü Hüccet-i İmaniye Yirmi Üçüncü Lem’a Tabiattan gelen fikr-i küfrîyi dirilmeyecek bir surette öldürüyor, küfrün temel taşını zîr ü zeber ediyor. İhtar Şu notada, tabiiyyunun münkir kısmının gittikleri yolun içyüzü ne kadar akıldan uzak ve ne kadar çirkin ve ne derece hurafe olduğu, lâekall doksan muhali tazammun eden dokuz muhal …
Devamını Oku »Risâle-i Nur’da Melekler
Bir kul, ihlâs ile bir “Elhamdülillâh” der. Veya Kur’ân’dan birkaç âyet okur. Yahut bir tesbih veya zikir sözü söyler. Veya Rabbinin eserlerini seyrederken tefekküre dalar, zihninden nice mânâlar geçer. Okunan âyetlerden, söylenen sözlerden sayısız hava zerrelerine yüklenen sayısız kelimelerin her biri için, zihinlerden geçen her bir güzel mânâ için, Cenab-ı …
Devamını Oku »Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım, İkinci Hüccet-i İmaniye
İkinci Hüccet-i İmaniye (Otuz İkinci Söz’ün Birinci Mevkıfı) بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرٖيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَ لَهُ الْحَمْدُ يُحْيٖى وَ يُمٖيتُ وَ هُوَ حَىٌّ لَا يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَ هُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدٖيرٌ وَ اِلَيْهِ …
Devamını Oku »İhsan Ozanoğlu’nun Derlediği Bazı Kastamonu Atasözleri
Derleme: İhsan OZANOĞLU Hazırlayan: Yudum KIRMIZI * Kastamonu Üniversitesi A – Acemi nalbant gâvur eşeğinde belli olur. – Adam adamdan korkmaz hatır sayar. – Ahmaklar olmasa akıllılar aç kalır. – Aş kaşıkla iş keşikle. – Akşama kadar bin devir döner. – Alışverişte dargınlık olmaz. – Alışveriş başka dostluk başka. – …
Devamını Oku »Namaz Terimleri Sözlüğü
Abdest ve Namaz Terimleri Sözlüğü Âkıl-bâliğ: Aklî melekesi yerinde, ergenlik çağına ulaşmış olan kimse. Amelî farz: İnkârı küfre götürmeyen, yapılması zorunlu olan dinî görev; vacip. Amel-i kesîr: Çok amel, namaz kılarken namazı bozacak kadar namaz harici bir şeyle meşgul olmak. Bülûğa ermek: Ergenlik çağına ulaşmak. Celse: Oturum, oturmak; namazda iki …
Devamını Oku »Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir Hoca ile “Hadis karşıtı” kampanya üzerine
Altınoluk Dergisi, Sayı : 379-380. sayılarında yayınlanan mülâkat Röportaj: Ahmet Taşgetiren Peygambere Uymak Allah’ın Emri Ahmet Taşgetiren: Muhterem Hocam, Sünnet, Hadis üzerine yapılan tartışmalar malumlarınız. Bu konuda sizler de çok yazılar yazdınız. Konuyu Altınoluk’ta da etraflıca değerlendirme ihtiyacı hissediyoruz. Sizin de gönlünüzü yaralıyor mu gördükleriniz? Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir: Yaralamaz olur mu! …
Devamını Oku »Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım, Birinci Hüccet-i İmaniye
Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım HÜCCETULLAHİ’L-BÂLİĞA RİSALESİ On Bir Hüccet-i İmaniyedir Bu risaleyi Ankara Ehl-i Vukufu çok takdir ettikleri gibi; bu defa da beraetimize ehemmiyetli bir sebep ve küfr-ü mutlakı kıran en keskin ve yüksek ve kuvvetli bir hüccet-i kātıa ve bürhan-ı bâhirdir. Said Nursî *** Birinci Hüccet-i İmaniye Âyetü’l-Kübra Kâinattan …
Devamını Oku »Kur’an’da insanın “ahsen-i takvim”de yaratıldığı bildirildiği halde niçin herkes güzel değil?
Muhakkak biz insanı ahsen-i takvîmde yarattık.” (Tin, 95/4) İnsanların en güzel şekilde yaratıldığını okudum. İnsanların hepsi yakışıklı mı? Birisini çirkin görsek Allah’ı yalanlamış mı oluruz? Cevap Kuran’da “bütün insanları yakışıklı yarattım” diye bir ilahi beyan yoktur. Kullanılan ifade “Ahsen-i takvim”dir. (Tin, 95/4) Âlimler, bu kavramı farklı yorumlamışlar. Önemli bir kısmı şöyledir: a) En güzel kıvamda …
Devamını Oku »