Ana Sayfa / Aile için Arama Sonuçları (Sayfa 73)

Aile için Arama Sonuçları

Adalette Ayrımcılığın Pozitifi Olamaz

Yazar: Sema MARAŞLI  Zengin birisi cinayet işliyor fakat sonra diyor ki “Bana hapis cezası vermeyin, benim ülke ekonomisine çok katkım var.” Affedilmesi uygun mudur? Engelli biri suç işliyor ve sonra diyor ki “Benim zaten bir sürü derdim var, engelim var beni affedin.” O kişiyi affetmek adalete sığar mı? Bir kadın …

Devamını Oku »

Kur’an’da Hizmet

Yazar: Mustafa Asım KÜÇÜKAŞCI   Hazret-i Musa, Mısır’da karıştığı bir hâdiseden sonra Firavun’un kendisi hakkında yakalama kararı çıkardığını duyar ve Mısır’dan kaçar. Aç, bîilâç vaziyette meçhule doğru yolculuğuna devam ederken, Medyen’de karşılaştığı iki yardıma muhtaç kıza yardım eder. Bu hizmeti onu Şuayb -aleyhisselâm- ile tanıştıracaktır. Hazret-i Şuayb, 8-10 yıl hizmet …

Devamını Oku »

Kur’aniyyûn’un Bãtıl İtikadları ve Peygambersiz Namaz Saçmalığı

Yazar: Abdülhamit BİRIŞIK  Kurâniyyûn hareketini ayrıntılara inildiğinde farklı görüşlere sahip şahsiyetler temsil etmiş olsa da bunların hepsi Kur’an’da nesih olmadığını ileri sürmüş, hadislerle ve ictihadla amel etmeyi şirk saymıştır. Bu konudaki delilleri ise “Hüküm ancak Allah’ındır” mealindeki ayettir (el-Enam 6/57; Yusuf 12/40, 67). Ahmedüddin, Cerâcpûrî ve Perviz Kur’an’da yer alan, …

Devamını Oku »

Kur’an’ın Nebi’nin Kalbine İndirilişi

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  610 yılında Mekke Nûr Dağı’ndaki Hira mağarasında Cebrâil’in getirdiği “oku” emri ile başlayan Kur’an vahyi, yeni bir doğuş, insânî bir varoluş ve câhiliyeden kurtuluştu. Allah, ilk vahyi Rasûlü’nün kalbine indirmişti. Cebrâil (a.s.), Hz. Peygamber (s.a.)’i kucaklayarak; muânaka sûretiyle Kur’an’ı onun sadrına ilkâ etmişti. Cebrâil (a.s.), …

Devamını Oku »

Ahşap evler, çocukluğum ve İnebolu

Yazar: Kübra Kuruali Yaşar Rüyalarımın unutma dediği Uzunca bir sofada koşuyorum önce… Ayaklarım ahşapla uyumlu bir ritim yakalamış, bastığım yer gıcırdıyor. Sırasıyla girip çıktığım odalar, altlarına saklandığım divanlar oyunumun vazgeçilmez bir parçası… Sonra kardeşlerim de katılıyor bu oyuna. Bahçemizdeki ağaçtan erik topluyor, çekirdeklerini toprağa gömüyoruz. Annemin askerî nizam ektiği fasulyeler …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’da İslâm Medeniyeti ve Batı Medeniyeti

Medeniyet; bir topluluğun sahip olduğu dünya görüşünün ve varlık tasavvurunun zaman ve mekân boyutunda tezahür ve tecessüm etmesi olarak tarif edilir.[1] Bu tariften yola çıkarak diyebiliriz ki, bir medeniyetin var olabilmesi için üç unsurun bir arada olması gerekir. Bunlar; Bir topluluk, Dünya görüşü ve varlık tasavvuru, Bu görüş ve tasavvurun zaman ve mekân boyutunda açığa çıkması olarak ifade edilebilir. …

Devamını Oku »

Kur’an Her Derde Devadır

Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız. Herkes benden uzak, herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor: “Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı”(Duha-3) Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, …

Devamını Oku »

Kastamonu’nun Kokusu Nedir?

Kastamonu’nun Kokusu Nedir? * Dünyada bir şehir var… Şehirler var; neşeli, renkli, gürültülü, acele eden ve kalabalık. Her gün bir insanı nasıl durduracağını bilen ve onu kendine çekebilenleri de var. Kendimizi daha büyük, görkemli ve ezeli bir şeyin parçası olarak gördüğümüz daha sakin, biraz müstakil, bazen kayıtsız olanları da… Kastamonu’nun …

Devamını Oku »

Tayyibetü’l-Ezkâr – Medine’den Tatlı Hatıralar

Tayyibetü’l-Ezkâr (Tatlı Hatıralar)  Yazan: Derviş Ahmed Peşkâri Sadeleştiren: Ubeydullah Küçük SUNUŞ Okuyucularımıza sunduğumuz bu risale bundan iki yüz sene kadar önce, Medine’de, bir sene kalmış olan Derviş Ahmed Peşkarî’nin hatıralarıdır. O devirde Medine Osmanlı Devletinin hudutları içindeydi. O günlerde, Kutlu Peygamber Camii ve türbesi nasıldı?. Oralarda nasıl hizmet edilirdi?… Nasıl …

Devamını Oku »

İnebolu Halk Kültüründe Doğum Âdetleri

Yazar: Elif SAYGI Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Makaleyi indirip okumak için tıklayınız (…)  İnebolu’da doğumla ilgili âdet, uygulama ve pratiklere bugün de devam edilmektedir. İnebolu halk kültüründe doğum âdetlerini halk hekimliği açısından doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası olmak üzere üç bölümde inceleyeceğiz. Doğum Öncesi İnebolu halk kültüründe …

Devamını Oku »

Her Yönü ile Irkçılık Hastalığı – 3

Irkçılık esas olarak şeytana dayanır. Çünkü, aslıyla övünmeyi, başka asıldan gelenleri hor görmeyi o başlatmıştı. “İnsanı topraktan yarattın, beni ise ateşten” diyerek Hz. Âdem’e secde etmemişti. Ateş topraktan üstündür, zannıyla hareket ediyordu. Öyle ise “ben kendimden daha aşağı birine nasıl secde edebilirim?” diyerek isyanını müdafaaya kalkışmıştı. Hucurat Sûresinde müminlere şu …

Devamını Oku »

Çok Yemekle Gelen 6 Belâ

Çok Yiyen 6 Bela ile Karşılaşır Bâyezîd-i Bistâmî Hazretleri buyurur: “Açlık, bulut gibidir. Kişi az yemeye riâyet edince, kalbi hikmet yağmurları yağdırmaya başlar.” [1] Tefekkür, ibret ve hikmet; açlık ve hüzün hâlinde daha kolay elde edilir. Zira mide fazla dolunca, tefekkür âdeta uyuşur, gönlün hassâsiyet ve rikkati körelir. Şu hâdise, açlık …

Devamını Oku »

Avn bin Abdullah’ın (r.a) Hikmetli Sözleri ve Duası

Avn bin Abdullah kimdir?  Tabiînin tanınmışlarındandır. Takriben 115 (m. 733) senesinde vefât etti. Kûfe’de yerleşti. Âbid (çok ibâdet eden) bir zât idi. Kırâat ilminde şöhret buldu. Hadîs ilminde sikã (güvenilir) bir râvîdir. Babasından, amcasından, kardeşi Abdullah bin Umeyr’den, Abdullah bin Amr’dan, Yûsuf bin Abdullah bin Selâm, Şa’bî, Sa’d bin Alâka, …

Devamını Oku »

Mesnevî ve Rûhul-Beyân’da Köylülük ve Şehirlilik

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ  Mevlânâ’nın düşünce ve inanç sistemini anlatan en önemli eseri sayılan Mesnevî, dîbâcesinde yer alan ifâdelerden de anlaşıldığı gibi “Keşşâfu’l-Kur’an” yani; Kur’an’ın ince mânâlarını açıklayan bir tefsîr mahiyetindedir. Kur’an’ı tefsîr eden Bursalı İsmail Hakkı ise Mesnevî’den en çok faydalanan ve sıklıkla nakiller yapan bir müfessîrdir. Onun …

Devamını Oku »

Anne Çocuğunu Ateşe Atabilir mi?

Peygamberimiz (asm) bir gün ashabıyla birlikteyken, “Bu anne sevgiyle öpüp kokladığı yavrusunu ateşe atar mı hiç?” diye soruyor. Ardından da “hiç şüphe yok ki Allah Teâlâ kullarına karşı annenin yavrusuna olan şefkatinden çok daha şefkatli ve merhametlidir” diye ekliyor. Bir anne yavrusunu dünyada ateşe atabilir mi? Atamaz kuşkusuz… Annenin, çocuğuna …

Devamını Oku »