Ana Sayfa / Aile için Arama Sonuçları (Sayfa 74)

Aile için Arama Sonuçları

Karma Hayattan Mahrem Hayat’a Nasıl Geçilir?

Yazar: İhsan Şenocak Dünya milletlerinin ırkının kölesi olduğuna inanan Yahudi’nin varlık felsefesi “öteki” olarak gördüğünün ezilmişliğinden beslenir. Siyasi hamleleri de ötekileştirdiği milletleri sömürme üzerine ibtina eder. Yahudilik; “Sapık bir akide”den doğan hasta bir dünya görüşüdür. Yahudi’deki bu hastalığı görmeden onu insanlığın hizmetinde bir millet olarak kabul etmek, siyasi varlığını meşru addetmek nâmütenahi …

Devamını Oku »

Arşiv Belgeleri Işığında Bedîüzzaman’ın Kastamonu Hayatı

Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet AKGÜNDÜZ’ün Kastamonu Lahikası Sempozyumu açış konferansıdır Bedîüzzaman’ın bu hayat dönemini ikiye ayırmak gerekmektedir: Birinci safha, Kemalist hükümetlerin kendisine musallat olduğu dönemdir. Bu dönemde Mustafa Kemal etkilidir. Çalışmamızın İkinci Cildinde belgelerle ortaya koyduğumuz gibi, 1934 yılından 1936 yılına kadar Mustafa …

Devamını Oku »

Kastamonu Fotoğraf Tarihi ve Fotoğrafçıları (1889-1968)

Yazar: Orhan M. ÇOLAK İslâm Sanat Tarih Kültür Araştırma Merkezi-Arşivci Makaleyi indirip okumak için alttaki başlığı tıklayınız. Kastamonu Fotoğraf Tarihi ve Fotoğrafçıları (1889-1968) Öz 19. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, Saray’ın ilgisi ile önce başkent İstanbul’da ve zamanla Osmanlı topraklarında yayılmıştır. Fotoğrafçılık; ticaret, sanayi ve turizmin gelişmesi ile birebir orantılıdır. …

Devamını Oku »

İmam Gazalî’ye Göre Şeytanın Kalbe Girişininin 13 Yolu

Hazırlayan: Purkusur Kalbin durumu bir kalenin durumu gibidir. Şeytan kaleye girmek isteyen düşmandır. Onu istila etmek ister. Bu kaleyi düşmandan muhafaza etmek, ancak kapılarının giriş noktalarını, kalede açılan delikleri korumak ve oralarda nöbet beklemek ile mümkündür. Şeytanı defetmeye, insanoğlu ancak onun giriş noktalarını bilmekle muktedir olabilir.  Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve …

Devamını Oku »

Mehdi Keskin’in Unutamadıkları…

AVUKAT, SİYASETÇİ MEHDİ KESKİN’İN HATIRA SANDIĞININ KAPAĞINI ARALARKEN Kastamonu’nun tanınmış Medine kökenli Devrekânili Keskin ailesinden, Kastamonu Müftülerinden mümtaz insan Ahmet Keskin’in (1910-1986) oğlu, 1973-1977 TBMM Kastamonu Milletvekili ve Başkanlık Divanı Üyesi Avukat Mehdi Keskin’in Ankara’da 2019’un başında güzel bir kitabı yayımlandı: Avukatlıktan ve Siyasetten Unutamadıklarım, Ankara 2019, 196 s., Ürün Yayınları. …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’da Gurbet

Yazar: Doç. Dr. Ekrem BEKTAŞ Lügatlerde “yurt, memleket özlemi” anlamına gelen “dâ‘ü’s-sıla” tamlaması, Risâle-i Nûr külliyatında sadece bir yerde geçmektedir. Ancak bu kavrama çok yakın anlamlar ihtiva eden “gurbet” kelimesi ise külliyatta yüzlerce yerde geçmektedir. Lügat anlamıyla “Yabancı, yabancı yerde bulunan, gurbette yaşayan; kimsesiz, zavallı, bîçâre; alışılan tarz ve surette olmamakla …

Devamını Oku »

Bâbîlik ve Bahâîlik Hakkında

BÂBÎLİK Mirza Ali Muhammed Bâb’ın (1819-1850) kurmuş olduğu bãtıl mezhep. Mirza Ali Muhammed 1819’da Şiraz’da doğdu. Necef’te Seyyid Ali Reştî (ö. 1843)’den ders aldı. Seyyid Ali Reştî, ona ölümünden sonra yerine geçecek halife olmasını ve Mehdî olarak ortaya çıkmasını telkin etti ve buna ikna etti. Mirza, davetini 1844 de Şiraz’da …

Devamını Oku »

Nusayrîlik Nedir?

NUSAYRÎLİK  Çoğunluğu Suriye’de yaşayan aşırı bir Şiî-Bâtinî fırkası. Bunlara günümüzde Numeyriler ismi de verilmektedir. Nusayri isminin ise geçmişte kalan bir isim olduğunu ve fırka kurucusuna nisbeten bu ismin verildiğini ileri sürerler. Fırkanın ismini, kurucusu olan Muhammed b. Nusayr en-Nemiri’ye (270/883) nisbeten aldığı bilinmektedir. Zaten itikadi fırkaların hemen hemen bir çoğunun …

Devamını Oku »

Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî: Parlak Fıkralar ve Güzel Mektuplar – 1

Risale-i Nur Külliyatı’ndan SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ   Müellifi Bedîüzzaman Said Nursî *** بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ Bu Sikke-i Gaybiye’yi mahrem tutardık, yalnız has kardeşlerime mahsustu. Ben vefat ettikten sonra neşredilsin demiştim. Fakat zabıta geldi, adliye hesabına onu sakladığımız yerden çıkardılar. İki sene ellerinde kaldı. Üç mahkeme tetkikinden sonra …

Devamını Oku »

Ölüm Hakîkati

İnsan bir yakını hele evladı vefat edince ölüm hakikatı ile yüzyüze geliyor.  Dünyanın fani yüzünü görüp yüzünü âhirete çeviriyor. İman sahibi için daha geçerli olsa da herkes “ölüm” karşısında çaresiz elim bir elem duyuyor. Ehl-i iman ebedî bir hayata inandığı ve bir gün kendi de öleceğini bilerek daha metanetli oluyor. …

Devamını Oku »

Kamu yönetiminde yüksek ökçeler hastalığı

Kamu yönetiminde yüksek ökçeler hastalığı nedir? Yazar: Ahmet Ünlü Ömer Seyfettin Türk Edebiyatı’na 36 yıllık kısa ömründe önemli hikayeler kazandırmış bir yazardır. İşte bu hikayelerden birisi de Yüksek Ökçeler’dir. Bu hikaye, farklı bir gözle incelendiğinde kamu yönetimindeki önemli yönetsel hastalıklara çözüm bulabilecek önemli içeriğe sahiptir. Önemli olan da hikayelerin farklı gözlerle …

Devamını Oku »

Dürzîlik ve Dürziler Hakkında

KISACA DÜRZÎLİK: Kelimenin aslı ‘Dürzî’ dir ve kelimeninin kaynağını Suriye-Lübnan bölgesinde ortaya çıkmış bir mezhep teşkil eder. Bu mezhebe “Dürzîlik”, bu mezhepe mensup olanlara da “Dürzi” denmektedir. Anadolu’da Dürzîlik pek yayılmamış ve halk arasında insanların birbirine söyledikleri bir küfür gibi algılanmıştır. Bunda Dürzîlerin görüşlerinin etkili olduğu muhakkaktır. Dürziler, Hristiyanlığa yakın bir İslam (Daha doğrusu Aleviliğin bir farklı …

Devamını Oku »

Bir Kastamonu Araştırmacısı: Araçlı Ahmet GÖKOĞLU

Araçlı Ahmet Gökoğlu 1318 (1902) yılında Araç ilçesinin Alınören köyünde doğdu. Babası Osman Bey, annesi ise Hatice Hanımdır. Araç Nüfus Müdürlüğü kayıtlarına göre, Alınören köyü, Cilt 9, 12 numaralı haneye mensuptur. Soyadı Gökce iken mahkeme kararıyla Gökoğlu olarak düzeltilmiştir. Adında Baha kelimesi yoktur. . 1925 yılında girdiği Kastamonu merkezindeki Erkek …

Devamını Oku »

Eğlence Kültürünün İslam Toplumunu Dönüştürmesi

Yazar: Prof. Dr. Mustafa TEKİN İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İnsanoğlu çok boyutlu bir varlıktır. Gündelik hayatında birçok faliyet alanlarına değer. Böylece hem tek boyutluluktan kurtulur, hem de insan olmanın gereklerini göstermiş olur. Öte yandan çok boyutluluk, “Tevhid’in yansıması kesrettedir.” yargısının insan üzerindeki en önemli yansımasıdır. İnsanoğlu bütünlüklü bir varlık, onun …

Devamını Oku »

Nübüvvet ve İttiba-ı Sünnet

Nübüvvet İnsanlık İçin Zaruridir Peygamberler, Allah u Teala’nın, kullarına emir ve yasaklarını bildirmek, onlara hakkı ve doğruyu açıklamak üzere gönderdiği ilahi elçilerdir. Bütün peygamberler vahye mazhardırlar. Feyiz ve kemalatları kendi kesbleriyle değildir. Onların kalbi, esrar-ı İlahinin tecelligâhıdır.  Onların kalpleri vahyi ve ilhamı kabule pek ziyade müstaid olarak yaratılmıştır. Bütün enbiyalar Allah’ın …

Devamını Oku »