Ana Sayfa / Dua için Arama Sonuçları (Sayfa 77)

Dua için Arama Sonuçları

İstiklal Marşı ilk kez burada okundu!

Yazar: Şeref YUMURTACI Gerek Osmanlı Devleti’nin en güçlü dönemlerinde gerekse Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde gösterdiği kahramanlıkla Kastamonu Türk İslam tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Fatih Sultan Mehmet’in Annesi Hüma Sultan’dan tutun da Kut’ül Amare Zaferi’nin Kahramanı Halil Kut Paşa’ya, 1949 yılında şehit edilen Kafkas İslam Orduları …

Devamını Oku »

Bir Zâhidin Hazin Sonu: Râhip Barsisa Kıssası

Râhip Barsîsâ’nın Hikâyesi İsraîloğulları içinde Barsîsâ denen bir ibadet ehli vardı; zâhitliğinin ünü, doğuya, batıya erişmişti. Nerde bir hasta varsa, ona su yollardı; o suyu okur, üflerdi; hasta içince sağlık-esenlik bulurdu; herkes de bilir, anlardı ki bu, onun soluğunun eseridir. Çok geçmedi ki halk, bu sağlık-esenlik, falan ilâçtan meydana gelir …

Devamını Oku »

Hakk’a Muhalefetten Sakınmak

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ İman, gönül bahçesinde korku ve ümid sınırları arasında açan nazenin bir çiçektir. Onu besleyen ibâdet ve tâat, geliştiren hüsn-i muâmeledir. Meyvesi şefkat, merhamet ve îsâr, netîcesi; yâni elde kalan âhiret sermâyesi de hüsn-i hâtime, sevâb ve mükâfattır. Korku denilince genellikle insana ürperti veren vahşi bir …

Devamını Oku »

“bîçâre şahsıma karşı rekabet etmek pek manasızdır”

بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّهِ وَ بَرَكَاتُهُ فِى الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِ دَاۤئِمًا اَبَدًا Âhiret kardeşlerim ve hizmet-i Kur’an’da arkadaşlarım ve beyan-ı envâr-ı Kur’aniyede vârislerim ve rahmet-i İlâhiyenin bana verdiği kıymetdar medar-ı tesellilerim ve esrar-ı Kur’ân’ın beyanında muhatablarım Hakkı Efendi ve Hulusi Bey! Cenab-ı Hak …

Devamını Oku »

“Nâbî’yi Nâbî Eden Hüsn-ü Nazar…”

Nâbî, edebiyatımızda hikmetli sözleri, düşündürücü şiirleri ile tanınmış bir divan şairimiz. 1600’lü yılların sonlarında yaşamış Osmanlı’nın duraklama devrine şahit olmuştur. İdare ve toplumda ortaya çıkmaya başlayan düzensizlikler, bozulmalar, belki de onu didaktik şiir yazmaya yönlendirmiştir. Onun, birkaç beyitini incelemeye çalışacağımız şu gazeli; şairin, hayatı bir bütün olarak nasıl kavradığını, görmüş …

Devamını Oku »

Hayvana Merhameti Hobi mi Sanıyoruz? – İslâm’da Hayvanların Hakları

Hayvanlarla ilgili hükümleri yalnızca “eti yenen – yenmeyen”ler sınırına hapsetmek mümine / Müslümana hiç yakışmayan bir bakış… ” Yerde yürüyen hayvanlar ve kanatlarıyla uçan kuşlar da ancak sizin gibi birer ümmettirler. Kitapta biz hiç bir şeyi eksik bırakmadık. Onlar sonra rablerine (huzuruna) doğru haşredilirler.” (En’âm / 38) Hayvanlara Karşı Şefkatli …

Devamını Oku »

Âilede Sükûn, Meveddet ve Rahmet

Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ Toplum içinde âile, insan organizmasındaki hücreye benzer. Nasıl beden milyonlarca hücreden meydana geliyorsa toplum da hücre mesâbesindeki milyonlarca âileden oluşur. Nasıl bedenin sağlığı, hücrelerin sıhhati ve yenilenmesiyle yakından alâkalıysa toplumun sağlığı da âile hücresinin sıhhatine ve yeni âile hücreleriyle gelişmesine bağlıdır. Toplumun bakásı ve insanlığın …

Devamını Oku »

Kimin Hayratı?

     Bir cuma sabahına uyandı İcabiye nine. Eski dinçliği olmasa da bir gayret kalktı abdest aldı. Namaza durmadan “Eyüp Efendi” diye seslendi. “Sabahın hayrolsun, ezan okundu” dedi. Kuşların cıvıltısı, horozların ötüşü eşlik etti tüm bunlara. İcabiye nine evinin önündeki sedire oturdu Eyüp Efendisi de yanına..      İcabiye nine uzun süren …

Devamını Oku »

Tarihimizde Mushafların Bezenmesi

Yazar: Çiçek DER.MAN Özet: Türk sanatkârları eserlerinde, sadelik içinde ahengi bularak karmaşadan, teferruattan uzak, seyredene huzur veren bezemeyi meydana getirmişlerdir. Bu eserlerin başında Mushaflar gelmektedir. Müzehhibin hedefi, Kur’an-ı Kerim’ien güzel şekilde bezemektir. Bu bezemede, umumiyetle yeni tasarım ve arayışlar yer almaz. Klasik kaidelere sadık kalınarak o devrin sanat anlayışıyla en …

Devamını Oku »

Beşer Zulmeder, Kader Adalet Eder (Hatıra / Nazım AKKURT Ağabey)

Nazım AKKURT Ağabey Anlatıyor: Nur talebesi olmaktan hapishanede mevkufen bulunduğum sırada, bizim Cuma cemaatinden 35 sene hüküm giyen bir mahkûm vardı. Bu zat bir kız kaçırmaktan hüküm giymişti. Namazdan sonra, Risale-i Nur okuyorduk. O kardeş de bizimle beraber dersi dinledi. Fatiha’dan sonra bana dedi ki; “hocam, sen bugün yarın tahliye …

Devamını Oku »

Mehmed Feyzi Efendi’yi Anarken

M. FEYZİ EFENDİ RAHMETULLAHİ ALEYH’i ANARKEN 4 Mart 1989 Cumartesi günü Mi’rac gecesine hazırlanırken ikindi vaktine yakın vefatıyla sevenlerini hüzne kendisi huzura vuslata erdi. Sünneti seniyesine ittiba ettiği Rasûlullah ASM efendimizin Mi’rac’a çıktığının yad edildiği günde… “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” düsturuna muvafık.  1979 da tanıdım. Yaklaşık 10 yıl sohbetlerinde bulundum. …

Devamını Oku »

İslam Tarihinden Örneklerle İftira Olayına Tahlilî Bir Bakış

Prof. Dr. Hüseyin ALGÜL * GİRİŞ İslâm dini, insanların birbirinin hukukuna saygı beslediği, şeref ve haysiyetlerin korunduğu huzurlu bir toplumu gaye edinir. Dolayısıyla ferdin ahlakî eğitimine (terbiye) büyük önem verir. Çünkü fert, toplumun yapı taşlarından birini oluşturur. Onun, olumlu veya olumsuz davranışları, öngörülen huzurlu toplumu aynı biçimde etkiler. Bu sebeple …

Devamını Oku »

Def-i Mefâsid…

Pazar Ola Hayr Ola. Def’i Mefasid… Bazı günler, geceler mübarektir, özeldir, faziletlidir, kadrü kıymeti yücedir. Fakat buna rağmen hayr ve hayırlı işler günlere, gecelere has kılınamayacak kadar acildir, luzumludur, zaruridir. Her gün, her an hayırla süslenmek, zinetlenmek, hayırlarla hayatlanmak zorundadır. Bir de toplu yapılan işlerin nuru, hayrı, feyzi, bereketi, muhabbeti, …

Devamını Oku »

Duyulmuyor Kalbin Sesi

Selim GÜNDÜZALP Mekik gibi gidip geliyor günler. Geceyi gündüzden ayıramaz olduk… Çıkalım gidelim bir yerlere… Bu arzu biter mi, bu istek diner mi? Çıkalım da peki nereye? Yine kalbimizle; kendimizle başbaşa kalmayacak mıyız sonunda? Kaçıyoruz aynalardan. Biz ayna olsaydık çoktan kırılırdık bu kaçmalardan. Bu üstünkörü bakmalardan… Hem de en ince …

Devamını Oku »

Kur’ân Yazısının Özellikleri

Kur’ân-ı Kerîm’in kendine mahsus bir yazı şekli vardır ki, buna “Hz. Osman zamanında istinsah edilen Mushafların yazı ve imlâ şekli” mânâsında “Resm-i Osmanî” veya “Resmü’l-Mushaf” denir. Mushaflarda belirlenen bu yazı şekli günümüze kadar özenle ve aynen muhafaza edilmiştir.1 İşte bu titizlik sebebiyledir ki, çok eski devirlerden beri, Kur’ân’ın yazısıyla ilgili …

Devamını Oku »