Ana Sayfa / Namaz için Arama Sonuçları (Sayfa 80)

Namaz için Arama Sonuçları

Tasavvufî Modern Şiirin Bizdeki Ustalarından Âsaf Halet Çelebi

Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey’in oğlu olan Çelebi İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi’nde 8 yıl eğitim gördü. Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey’den musiki ve nota dersleri aldı. Kısa bir süre kaldığı Fransa’dan dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi’nde …

Devamını Oku »

Tezaddan Doğan Haşir: Onuncu Hakikat

“Bâb-ı Hikmet, İnâyet, Rahmet, Adâlettir. İsm-i Hakîm, Kerîm, Âdil, Rahîm’in cilvesidir. Hiç mümkün müdür ki, şu bekàsız misafirhane-i dünyada ve şu devamsız meydan-ı imtihanda ve şu sebatsız teşhirgâh-ı arzda şu bekàsız misafirhane-i dünyada ve şu devamsız meydan-ı imtihanda ve şu sebatsız teşhirgâh-ı arzda…” Bu üç cümledeki olumsuz yanı “sız” ve …

Devamını Oku »

Keşifler Çağının Öncüsü Müslüman Amiral Zheng He

Dünyadaki denizciler içerisinde Amiral Zheng He’nin yeri büyüktür. Çin dilinde “Cıng Hı” diye telaffuz edilen bu Müslüman Amiral, bir sonraki “keşifler çağının” en önemli öncü denizcilerinden bir tanesidir. Zheng He, seyahatlerine 1405 yılında başlayarak Kristof Kolomb’dan 87 yıl, Vasco da Gama’dan 92 yıl, Ferdinand Magellan’dan ise tam 114 yıl önce …

Devamını Oku »

Ebced, Hevvez, Hutti ve Rastgelelik

Prof. Dr. Niyazi BEKİ Ebced hesabının menşei hakkında farklı rivâyetler vardır. İslâm öncesinde 22 harften meydana gelen ve “Ebced, Hevvez, Hutti, Kelemen, Sa’fez, Kareşet” kelimelerinin sayısı olan altı rakamı gözönünde bulundurularak, Medyen hükümdarlarından altı kişinin adı, İlâhî isimlerin altı anahtarı, hafta günlerinin adı v.s. gibi kesin bilgiyi ifade etmeyen değişik …

Devamını Oku »

Çok Kıymetli Sayın Genç Hocam!

Çok kıymetli sayın genç hocam! Eski âlimlerden de şu sözü söyleyenler olmuştur. Biz ilme dünyalık elde etmek için girdik. Allah teâlâ niyetlerimizi zamanla değiştirdi. Artık dünyalık bir makam için değil, uhrevî bir makam elde etmek istiyoruz, demişlerdir. Sayın hocam, her mesleğin kendisine yakışanı vardır, yakışmayanı vardır. Hocalık da uhrevi bir …

Devamını Oku »

Modern eğitim sistemi niçin Müslüman toplumların beklentilerini karşılayamaz?

1 / 12 Toplumların dinî, manevî veya kültürel değerlerini gelecek nesillere aktarmada yaşadıkları problem oldukça aşikâr. Gün geçmiyor ki bununla ilgili bir haber okumayalım. Peki modern devlete örnek vatandaş yetiştirmek amacıyla dizayn edilmiş modern eğitim sisteminden bunu beklemek ne kadar doğru? İsterseniz sorumuzu başka türlü soralım: Modern Avrupa toplumlarının ihtiyaçları …

Devamını Oku »

Örneklerle Kur’an’da Gelecekten Haberler

Kur’an’da Gelecekten Haberler Prof. Dr. Şadi EREN Her Şey Kur’an’da var mı? Tabiatında gerçeğe ulaşma meyli olan insan, bu meylin tahrîkiyle, akan sular misali hakîkat okyanusuna ulaşmaya çalışır. Bu çalışmasında göz kulak gibi tecrübelerinin ve bu tecrübelerini değerlendiren aklının çok büyük önemi vardır. İnsan, bu tecrübe ve akıl yürütmelerle fizîkî …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin (asm) Gençliği, Hz. Hatice ile Evlenmesi

Önceki bölüm için tıklayınız. Hz. Hatice’nin Kimliği, Üstün Kişiliği ve Peygamberimiz (a.s.)la Evlenmek İsteyişi Hz. Hatice; Cahiliye devrinde Tahine diye anılırdı. İki kere evlenmiş ve dul kalmıştı.[1] Nefise binti Münye (Ümeyye) der ki: “Hatice binti Huveylid, b. Esed, b. Abduluzza, b. Kusayy; işini bilir ve sıkı tutar, sağlam karakterli ve …

Devamını Oku »

Bedîüzzaman Hazretleri’nin Kastamonu hayatına farklı bir bakış

Yazar: Muhlis KÖRPE Bedîüzzaman Hazretleri’nin hayatının da neredeyse 30 yılı sürgünlerde geçmiştir. Bu yazıda Kastamonu mecburî ikameti anlatılacaktır. 1936 yılının Mart ayında Bedîüzzaman Hazretleri Eskişehir hapishanesinden çıktıktan sonra Kastamonu’ya mecburî ikamet (sürgün) için gönderildi. Üstad 59 yaşındaydı. Geleneklerine bağlı, Çanakkale’de büyük yararlılıklar göstermiş ve milletini seven ve devletine bağlı Kastamonu’ya. …

Devamını Oku »

Gafletten Gelen Kamburlaşmış Hastalıklarımız

“Bir adam, geceleyin bir ayak pıtırtısı işitti.  Mumu yakmak için çakmağı kavradı. Hırsız gelip adamın önüne oturdu, kav ateş aldıkça söndürmeye başladı. Kav ateş almasın diye boyuna kavı, yandıkça parmağı ile söndürüyordu. Adam, kavı kendi kendine sönüyor sanmakta, hırsızın söndürdüğünü görmemekteydi. Tuhaf şey dedi, bu kav, ıslak olmalı ki ateşlenirken …

Devamını Oku »

Âhir Zaman Fitneleri – 2

Önceki bölüm için tıklayınız İkinci Kısım SÜFYAN (İslâm Deccalı) Kamus-u Okyanus, bu kelime için “esami-i rical­den bir isimdir” der, yani mânâ aranmaya­cağına işa­ret eder. Âhirzamanda ge­leceği ve ümmetin karan­lık günler yaşama­sına sebeb olacağı sahih hadîslerle bildirilen ve şe­air-i İslâmiyeyi tahribe çalışan dehşetli ve mü­nafık bir şahıs. “Süfyanîler” ise Süfyan cereya­nıdır. İbn-i Cerir-i …

Devamını Oku »

Fatiha, Rükû ve Sücud

“o rububiyetin, kendi cemâlini izhar ve kemâlâtını ilân ve kıymetli san’atlarını teşhir ve gizli hünerlerini göstermek gibi en mühim maksat ve gayeleri,” vardır.  Cemali görmek , kemalatı ilan etmek, sanatları görüp teşhirini derketmek, hünerlerini müşahade etmek ancak namazın fiilleri ile isbat edilir. Kıyam Fatiha, rüku ve sücud.insan bunlarla bulur vücud. Bu yüzden fatiha çok …

Devamını Oku »

Vesvese

Vesvese, kuşku ve kuruntu halidir. Yani lügata göre şeytanın kalbe fısıldadığı kuruntulardır. Hepimizin zaman zaman vesveselerinin arttığı olur; ”abdesti doğru aldım mı?, namazda kaçıncı rekattayım?” gibi… Hatta bazen o kadar ileri gider ki imanınızı sorguladığınız olur. Bunlar tamamen şeytanın verdiği vesveselerdir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de vesvese bahsi üzerine yazmıştır. …

Devamını Oku »

Bütün Varlıkların Terbiye Faaliyeti Rububiyet 

Rab ismi terbiye eden, bir şeyi varmak istediği kemal noktasına getiren ve orada onu sürekli olduğu sürece hayatını şartlarını temin ederek, imkanlarını kontrol etme fiilinin sahibi Rab. İşte bu Rab’bın yaptığı bütün faaliyetler rububiyet faaliyetidir. Namaz kılan bir insan her gün kırk defa beş vakit namazda “Elhamdülillahirabbilalemîn” diyor. Bir insan …

Devamını Oku »

Dimağda İlmin Mertebeleri

Yazar: Halil KÖPRÜCÜOĞLU Bediüzzaman Hazretleri, Sözler Mecmuası’nın arkasına koyduğu Lemeat’te şöyle der: “DİMAĞDA MERÂTİB-İ İLİM MUHTELİFEDİR, MÜLTEBİSE” (Zihindeki ilim, bilgi mertebeleri muhtelif ve birbiriyle karışıktır.) “Dimağda merâtip var, • birbiriyle mültebis, • ahkâmları muhtelif. 1. Evvel  tahayyül  (hayalde canlandırma) olur, 2. Sonra tasavvur  (tasarlama, zihinde şekillendirme) gelir, 3. Sonra gelir taakkul, (akıl …

Devamını Oku »