Ana Sayfa / Dua için Arama Sonuçları (Sayfa 86)

Dua için Arama Sonuçları

Parça Parçayız!

Tüm dünyada Müslümanların zulüm görmelerinin en önemli nedeni Müslümanların parçalanmışlığı. Özellikle son dönemlerde Müslümanlar sürekli eziliyorlar; çünkü darmadağınıklar ve en acayip olanı da bu dağınıklığı makul görüyorlar. Ancak yaşanan katliamların, acıların hiçbiri yeni değil. Olaylar, İslam dünyasının birlik olarak hareket etmesine, tüm dünyanın huzur ve barışı için büyük bir ihtiyaç …

Devamını Oku »

Sorularla Evrâd u Ezkârın Hayatımızdaki Önemi

-Evrad ne demektir? Vird kelimesinin çoğulu olan evrâd; Allah’a yaklaşmak için belirli zamanlarda ve belli miktarda yapılan nafile ibadet¸ dua ve zikri ifade eden bir tasavvuf terimidir. Sözlükte “gelmek¸ çeşmeye varmak¸ suya gelen topluluk¸ akan su ve dere” gibi manalara gelmektedir. -Vird ile varidat arasındaki ilişki nedir? Sûfîler ilâhî feyze …

Devamını Oku »

Hadislerle Mescit ve Câmiler

عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “جُعِلَتْ لِيَ الْأَرْضُ مَسْجِدًا وَطَهُورًا أَيْنَمَا أَدْرَكَ رَجُلٌ مِنْ أُمَّتِى الصَّلاَةَ صَلَّى.” Câbir b. Abdullah”tan nakledildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yeryüzü (toprak) benim için mescit ve temiz kılınmıştır. Ümmetimden kim nerede namaz vaktine ulaşırsa …

Devamını Oku »

İlk Talebeler Risale-i Nur’a Nasıl Muhatap Olmuşlardı? (Derleme)

Bediüzzaman Hazretlerinin vâris tayin ettiği talebeleri

“Risalet-ün Nur, Mektubat-ün Nur’un mütalaası, tahrir edilmesi, başkalara neşr ü tebliğe alâ kadr-il istitaa çalışılması gibi emr-i hayr-ı azîme havl ü kuvvet-i Samedanî ve inayet ü lütf-u Rabbanî ile muvaffak olduğum zamanlar ki; bu evkatta evvelen ve bizzât bu fakir istifade, istifaza, istiane etmiş oluyor. Bu itibarla mezkûr saatları çok …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin (asm) Hükümdarlara Gönderdiği İslâm’a Davet Mektupları

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN İSLAM’A DAVET MEKTUPLARI Peygamber Efendimiz’in İslam’a davet mektubu gönderdiği hükümdarlar… Bütün insanlığa gönderilmiş bir “Resûl” olan Peygamber Efendimiz, Hudeybiye Muâhedesi’nden sonra, uzak-yakın ulaşabildiği bütün ülkeleri de İslâm’a dâvete başladı. Zîrâ ilâhî emir bu yönde idi: “(Resûlüm!) De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sâhibi olan Allâh’ın elçisiyim…” (el-A’râf, …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’dan Geniş Bir Marifet Dersi!

Risale-i Nur’dan Çok Geniş Bir Marifet Dersi! (Allah’ı Tanıma Sanatı

Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak

ve O’na iman edip ibadet etmek…

ALLAH’I BİLMEK…

“…diyorlar ki: ‘Her millet, herkes Allah’ı bilir. Onu, daha yeni ders almaya ihtiyacımız çok yok’ diye mukabele etmek istiyorlar.

Hâlbuki Allah’ı bilmek,

*bütün kâinata ihata eden rububiyetine

*ve zerrelerden yıldızlara kadar cüz’î ve küllî herşey Onun kabza-i tasarrufunda ve kudret ve iradesiyle olduğuna kat’î iman etmek;

Devamını Oku »

Kur’an’ın Fazîletleri

FEZÂİLÜ’L-KUR’AN Yazar: Veli KARATAŞ Bir kitap düşünelim ki o kitabı inzal eden Yüce Allah, bu kitabı tüm insanlara bir “ikram” olarak sunarken, indirdiği ilk âyetlerde kendisini “Ekrem” sıfatıyla tanıtsın. Yine bu kitap “kerim bir elçi” olarak vasfedilen Cebrail vasıtasıyla “mekârim-i ahlâk”ı tamamlamak üzere gönderildiğini söyleyen “Resûl-i Ekrem”e indirilsin. Bu kitabın …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin Çocukluğu

Önceki bölüm için tıklayınız  Abdulmuttalib Dedenin Vefatı Peygamberimiz (a.s.)ın dedesi Abdulmuttalib; Fil Vak’asından sekiz yıl sonra ölüm döşeğine düştü,[366] ki o zaman kendisi seksen iki yaşında,[367] Peygamberimiz (a.s.) da sekiz yaşında bulunuyordu.[368] Abdulmuttalib Dede, öleceğini anlayınca, kızlarını başına topladı. Onlara: “Vefatımdan sonra, hakkımda söyleyeceğiniz mersiyeleri, ölmeden, bir dinleyeyim bakayım!” dedi.[369] …

Devamını Oku »

Sungur Ağabeyi rahmetle anıyoruz

Sungur ağabey: Bediüzzaman, ‘sonra gelecek zat’ için şunu dedi

Vefatının 4. yılında Mustafa Sungur Ağabeyi rahmetle anıyorur.

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin varis ve vekil olarak tayin ettiği talebelerinden merhum Mustafa Sungur Ağabeyimiz 1 Aralık 2012 tarihinde İstanbul’da vefat etmişti... Bugün vefatının 4. yıl dönümü. Rahmet dualarımızla anıyoruz. Mustafa Sungur ağabey hatıralarını, Ömer Özcan’ın Ağabeyler Anlatıyor-1 kitabına anlatmıştı.

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin Çocukluğu

Önceki bölüm için tıklayınız.  Müdlic Oğullarının Peygamberimiz (a.s.) Hakkındaki Teşhisleri Peygamberimiz (a.s.) bir gün çocuklarla oyuna dalarak Redm’e[284] kadar varıp dayanmışlardı. Orada, Müdlic oğullarından bir cemaat, Peygamberimiz (a.s.)ı yanlarına çağırdılar. Kendisinin iki ayağına baktılar ve izini izlediler. O sırada, Abdulmuttalib’le karşılaşıp kucaklaştılar. Abdulmuttalib’e: “Bu çocuk senin neslinden midir?” diye sordular. …

Devamını Oku »

Peygamber Efendimizin (asm) Kıyafetleri

Konuyla ilgili ki makale 1. Makale Peygamber Efendimizin (asm) Giyim Kuşam Biçimi Peygamber Efendimizin Hz. Ali’ye giydirdigi “es-Sehâb= Bulut” adında bir sarığı vardı. Sarığın altından takke (kalensuve) giyerdi. Takkeyi sarıksız, sarığı da takkesiz giydiği olurdu. Sarık giydiği zaman ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı. Nitekim Müslim “Sahih”inde, Amr b. Hurays’ten şunu …

Devamını Oku »

Ücret tayin ederek Kur’an ziyafeti düzenlemek

Ücret tayin ederek Kur’an ziyafeti düzenlemek Ubade bin Samit dedi ki: Suffe’de eğitim gören bazı kişilere yazı yazmayı ve Kur’an öğrettim. Onlardan biri bana bir yay hediye etti. Ben de: Bu bir mal değil. Bunu Allah yolunda cihada çıkınca kullanırım, gideyim de Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e sorayım dedim. Dedim …

Devamını Oku »

Bütün kelimat-ı tayyibe Allah’a mahsustur…

-Burada “tahiyyatın hülâsası olan ‘El-mübareketû’, Ve mübarekâtın hülâsası olan ‘Es’sâlâvatû’, salâvatın hülâsası olan tayyibat…” (6. Şua) tabiriyle nasıl bir anlam ifade edilmek istenmiştir, örneklebilir mi?.. “Bütün tahiyyeler, bütün mübarekler, bütün salâvat ve duâlar ve bütün kelimat-ı tayyibe Allah’a mahsustur.” (Buhari, Ezân:; Dârimî, Salât: 84, 92; Muvatta’, Nidâ’: 53, 55; Müsned, …

Devamını Oku »

Üçüncü Said Üzerine

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri siyasî bir şahsiyet değildir. O bir mürşid, bir rehber, bir müceddid olarak vazifedar bir kimlik sahibidir. Eski Said, Yeni Said, Üçüncü Said’in farklılıkları olmakla beraber esasatta birbirlerinden kalın çizgilerle ayrılamaz. Daima Kur’an’ı, sünnet-i seniyyeyi, şeriat-ı Ahmediyeyi rehber almış bir şahsiyettir. Siyaset ve siyasilerle münasebeti hep bu manevi …

Devamını Oku »

Hadislerle Düğün / Evlilik Merasimi

عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَاطِبٍ الْجُمَحِيِّ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) : “فَصْلُ مَا بَيْنَ الْحَرَامِ وَالْحَلاَلِ الدُّفُّ وَالصَّوْتُ.” Muhammed b. Hâtıb el-Cumahî”nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Haram olan (ilişki) ile helâl olan (nikâh) arasındaki ayırıcı özellik, def çalmak ve şarkı söylemek (suretiyle duyurmaktır).” (T1088 Tirmizî, …

Devamını Oku »