Ana Sayfa / Delil için Arama Sonuçları (Sayfa 88)

Delil için Arama Sonuçları

Küfür Kaç Kısımdır?

Küfür: Şüphe, cehalet ve inkâr gibi sebeplerle dinen inanılması gereken şeylere iman etmemek veya saygısızlık yapıp alay etmektir. Küfür çeşitleri şu şekilde tasnif edilmiştir: 1- Cehlî Küfür: Kâfirlerin ve cahillerin küfrü.   2- İnkârî ve inadî küfür. Firavun ve Ebu Cehillerin küfrü. 3- Hükmî küfür: İnanılması şer’an gerekli olan şeylere inanmamak ve onu hafife …

Devamını Oku »

Zulüm nedir?

Yazan: Nureddin TURGAY Herhangi bir şeyi kendi yerinden başka bir yere koymak, ziya, ışık ile nurun aksi. Dinî anlamdaki manası ise, hak yemek, eziyet, işkence ve baskı kullanmak, adaletsızlık yapmak, hadda aşmak söz ve fiilde aşın gitmek demektir. Zulüm, Arapça bir kelimedir. “Za-le-me” fiilin masdarıdır. Aynı kökten türemiş bir isim …

Devamını Oku »

Hadislerden Hüküm Çıkarma Hakkında

SORU: Bir iki hadîs kitabı okumakla hadîslerden hüküm çıkara­bilir hale gelebilir miyiz? Hadîs kitaplarının tercümesi ya­pıldığına göre hadîs kitabı okumak sûretiyle içindekilerle amel edebilir miyiz? Hadîslerin anlaşılması, hadîslerden hüküm çıkarma, onlarla amel etme meselesi her zaman güncelliğini korumuştur. Tâ sahâbeden bu yana alimler, fakihler, müctehidler hadîsleri anlamaya çalışmış; onlar­dan hayatı düzene …

Devamını Oku »

Feyiz ve Bereket

Yazan: Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz Zaman zaman aynı anlamda kullanılan; fakat genelde farklılıkları bulunan iki kavramdır feyiz ve bereket. Feyiz ve feyezan, lügatte suyun yatağından taşması, bir sırrın ortaya çıkıp şayi olması, bolluk, ihsan gibi anlamlara gelir. Kur’an’da “gözden yaşlar akıtmak” da feyz kelimesiyle aynı kökten “ifâza” lafzıyla ifade …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı -2; Giriş

GİRİŞ Evvela şunu itiraf edelim ki bu Tarihçe-i Hayat, büyük Üstadın hayatını tam manasıyla ifade etmekten çok uzaktır. Pek çok noktalar kısa kesilmiştir. Hem onun şahsiyetine ait hususları aydınlatacak ve açacak mahiyetteki vak’a ve hâdiselerden birçoğu zikredilmemiştir. Serdedilen fikir ve kanaatleri teyid eden vak’a ve hâdiseler pek çoktur. Bahsetmeyişimizin yegâne …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Said Nursî’nin Tarihçe-i Hayatı -1; Önsöz

Risale-i Nur Müellifi BEDÎÜZZAMAN SAİD NURSÎ TARİHÇE-İ HAYATI Eserleri, Meslek ve Meşrebi بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَ بِهٖ نَسْتَعٖينُ Ön söz Bu ön söz, Medine-i Münevvere’de bulunan mühim bir âlim tarafından yazılmıştır. Büyük İkbal’e ait olan “Ön söz”de demiştim ki: Büyüklerin tarih-i hayatları okunurken, ulvi menkıbeler söylenip aziz hatıraları anılırken …

Devamını Oku »

1950’de Ankara Üniversitesi’nde verilmiş bir konferanstır / Sözler

KONFERANS Teşrin-i sânî 1950’de Ankara Üniversitesinde, profesör ve mebuslarımız ve Pakistanlı misafirlerimiz ve muhtelif fakülte talebelerinin huzurunda, fakülte mescidinde gece yarısına kadar devam eden bir mecliste verilen ve büyük bir alâka ve ehemmiyetle dinlenmiş olan bir konferanstır. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ وَ الصَّلَاةُ وَ السَّلَامُ عَلٰى …

Devamını Oku »

Küçük bir mesnevî ve imanî bir divan; Lemaat / Sözler

Lemaat مِنْ بَيْنِ هِلَالِ الصَّوْمِ وَ هِلَالِ الْعٖيدِ Çekirdekler Çiçekleri Risale-i Nur şakirdlerine küçük bir mesnevî ve imanî bir divandır. Müellifi: Bedîüzzaman Said Nursî Tenbih Bu Lemaat namındaki eserin sair divanlar gibi bir tarzda bir iki mevzu ile gitmediğinin sebebi: Eski eserlerinden Hakikat Çekirdekleri namındaki kısacık vecizeleri bir derece izah …

Devamını Oku »

Ridde Olayları

Resûl-i Ekrem’in Vedâ Haccı’ndan dönüp Medine’de rahatsızlandığı günlerde bazı yalancı kimselerin peygamberlik iddiasıyla ortaya çıkmasıyla ridde olayları başlamış, vefatının ardından bir kısım bedevî kabilelerin namaz kılacaklarını, ancak zekâtı ödemeyeceklerini ilân etmesiyle genişleyip isyana dönüşmüştür. Resûl-i Ekrem, peygamber olduklarını iddia eden iki kişinin ortaya çıkacağını haber vermiştir: “Bir gün rüyamda iki …

Devamını Oku »

İrtidat ve Mürted

Geri dönmek, geri istemek, eski haline dönmek anlamındaki “irtidad” mastarının ism-i faili. Istılahta ise, müslüman olduktan sonra, İslâm’dan dönüp başka bir dine giren veya dinsizliği tercih eden kimseler için kullanılan bir akaid terimi. Dinden çıkma olayına da “riddet” denir. Bir müslümana kafir denilemez. Zira Rasûlüllah (s.a.s); “Bir adam kardeşine “ey …

Devamını Oku »

Otuz Üç Penceredir; 33. Söz / Sözler

Otuz Üçüncü Söz Otuz Üç Penceredir Bir cihette Otuz Üçüncü Mektup ve bir cihette Otuz Üçüncü Söz. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ سَنُرٖيهِمْ اٰيَاتِنَا فِى الْاٰفَاقِ وَفٖٓى اَنْفُسِهِمْ حَتّٰى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ اَنَّهُ الْحَقُّ اَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ اَنَّهُ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ شَهٖيدٌ Sual: “Şu iki âyet-i câmianın ifade ettiği vücub ve vahdaniyet-i İlahiye …

Devamını Oku »

Şirk ve küfür yolunun muhaliyetine, sırr-ı ehadiyete ve vahdete gelen teşkikat ve evhamı izâleye, ehl-i dalâlet ve ehl-i hidayet hakkında hayat-ı dünyeviyenin neticelerine dair; 32. Söz / Sözler

Otuz İkinci Söz Şu Söz üç mevkıftır. Yirmi İkinci Söz’ün Sekizinci Lem’a’sını izah eden bir zeyldir. Mevcudat-ı âlem, vahdaniyete şehadet ettikleri elli beş lisandan (ki Katre Risalesi’nde onlara işaret edilmiş) birinci lisanına bir tefsirdir. Ve لَوْ كَانَ فٖيهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا âyetinin pek çok hakaikinden, temsil libası giydirilmiş bir hakikattir. …

Devamını Oku »

Mi’rac-ı Nebeviyeye ve Şakk-ı Kamer” mu’cizesine dair; 31. Söz / Sözler

Otuz Birinci Söz Mi’rac-ı Nebeviyeye dairdir İhtar: Mi’rac meselesi, erkân-ı imaniyenin usûlünden sonra terettüp eden bir neticedir. Ve erkân-ı imaniyenin nurlarından meded alan bir nurdur. Erkân-ı imaniyeyi kabul etmeyen dinsiz mülhidlere karşı elbette bizzat ispat edilmez. Çünkü Allah’ı bilmeyen, Peygamberi tanımayan ve melaikeyi kabul etmeyen veya semavatın vücudunu inkâr eden adamlara …

Devamını Oku »

Regâib Gecesi ve Bu Geceyi Değerlendirmek Hakkında

1. Regâib Gecesi Hakkında 2. Regâib Gecesini Değerlendirmek Hakkında 1. Regâib Gecesi Hakkında Regâib, Arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarfetmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine …

Devamını Oku »