Ana Sayfa / Hayvan için Arama Sonuçları (Sayfa 93)

Hayvan için Arama Sonuçları

Bilgi’nin değil, Bilim’in İslâmileşmesi: İslâmî B/ilim / Ayhan KÜFLÜOĞLU

“Bilgi”yi elde edip, öğrenen; yani “bilen özne” olan insan zihni yönelmeden ve araştırma / gözlem yapmadan önce de; “varlık (kâinat)” ve varlığa mündemiç (içkin) “bilgi (veri / data – information – knowledge)” zaten “müslüman”dır. Diğer deyişle: İnsan zihninin konusu olmadan önce de; “kâinat” ve kâinatın taşıdığı ve işaret ettiği “mesaj …

Devamını Oku »

Sevr ve Hût, Âl-i Abâ ve Besmelenin sırlarına dâir / On Dördüncü Lem’a

On Dördüncü Lem’a İki Makamdır. Birinci Makamı İki sualin cevabıdır. بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşim Re’fet Bey! Sevr ve Hut’a dair sorduğun sualin bazı risalelerde cevabı vardır. O nevi suallere göre cevap Yirmi Dördüncü Söz’ün Üçüncü …

Devamını Oku »

اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ sırrına dairdir / On Üçüncü Lem’a

On Üçüncü Lem’a اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجٖيمِ sırrına dairdir. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ وَقُلْ رَبِّ اَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطٖينِ ۞ وَاَعُوذُ بِكَ رَبِّ اَنْ يَحْضُرُونِ Şeytandan istiaze sırrına dairdir. On üç işaret yazılacak. O işaretlerin bir kısmı, müteferrik bir surette Yirmi Altıncı Söz gibi bir kısım risalelerde beyan ve ispat …

Devamını Oku »

Risale-i Nur’da Sebep – Sonuç İlişkileri

Yazar: Dr.Yamina Bouguenaya MERMER    “Yaratan Rabbinin ismiyle Oku!”(Alâk,1) Hz. Muhammed’e (a.s.m.) ilk vahyin gelişi hepimizin malumudur. İlâhî vahiy ona ilk kez, günlük meşgalelerden kendini uzaklaştırarak yoğun tefekkür için sık sık gittiği Hira dağındaki mağarada gelir. Vahyin taşıyıcısı Hz. Cebrail Rabbinin emrini bildirmeden önce, onu takati kesilinceye kadar sıkar, neredeyse …

Devamını Oku »

Evet, cin fikirli feylesofların felsefesiyle o semavat-ı Kur’aniyeye çıkılmaz / On İkinci Lem’a

On İkinci Lem’a Re’fet Bey’in iki cüz’î suali münasebetiyle, iki nükte-i Kur’aniyenin beyanına dairdir. بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ وَ اِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهٖ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ عَلٰى اِخْوَانِكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ Aziz, sıddık kardeşim Re’fet Bey! Senin bu müsaadesiz zamanımda suallerin, beni müşkül bir mevkide bulunduruyor. Bu defaki …

Devamını Oku »

Peygamber’e İttiba Etmenin Alâmeti Dört Haslettir

Malum olduğu üzere, iyileri sevmek ve seçmek dindarlığın vesilesi ve dindarlıktır. Bu da Allah’a ve Rasûlü’ne itaat etmekle ifade edilir. Bir başlık önceki İbnu Kesîr’in ibaresini burada hatırlayalım. 1- Peygamber’e uymak iman şartıdır, ki ayet-i kerîme ile emredilmiştir:*“(Habîbim) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve …

Devamını Oku »

“Rab” ismi/kavramı

Rab, “bir şeyi safhalar hâlinde kemâle erdiren”, “karşılık beklemeden terbiye eden, besleyen, büyüten,” demektir. Terbiye, bir şeyin, bir ilk noktadan itibaren, kademeli olarak kemâle erdirilmesi ve son noktaya ulaştırılması demektir. Bütün âlemler için bu ilk nokta Nur-u Muhammedî (asv)’dir. Âlemlerin terbiyesi denilince hatırımıza, öncelikle, sema âlemi, arz âlemi, hava âlemi, su, toprak, ziya …

Devamını Oku »

İnebolu’nun hareketli günlerine yolculuk

“İnebolu’da 1960’lı yıllarda ayakkabı imalatı yapan 30’dan fazla atölye vardı. Bu atölyelerde en az 5 kişi çalışırdı. Evlerine ekmek götürürlerdi.” Liman sorununun çözülmesini ve geçmişteki günlerine dönmeyi bekleyen İnebolu’nun o hareketli günlerini ve bugününü ilçenin duayen esnafı Cemal Er, kardeşi Mehmet Er ve oğlu Aydın Er’den dinledik. Mısır’ın İskenderiye, Romanya’nın …

Devamını Oku »

1953 yılına ait ilginç hac fotoğrafları…

Eski zamanlarda mübarek mekanlar nasıldı? Hac ziyaretleri nasıl yapılıyordu? Günümüz modern dünyasında artık çok kolaylaşan, uçaklarla gidip gelinen, kaliteli otellerde konaklanan Hac ziyaretleri çok değil bundan 50 yıl önce çok daha farklı şartlarda yapılıyordu. İşte 1953 yılına ait ilginç hac fotoğrafları… Eskiden birçok Hacı adayı Mekke’ye feribotlar ya da gemilerle …

Devamını Oku »

Bir yanda mahşer, bir yanda dertler

Yiğit düştüğü yerden kalkar. Atasözü GECE, bir uçurum gibi. Düşersin içine birden. Hiçbir şey anlamadan. Anladığını da anlatamazsın zaten. Düşersin işte. Bir derdin varsa, inlersin. Elini böğrüne kor, kanlı bir bıçak gibi saplarsın bir yanına. Akan kanın da sızısını duymazsın ya… Gecenin karanlığı kan olur, akar üstünden. Bıçak gittikçe saplanır …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın anlatımında Peygamberi temsil eden bir kişilik: Yâver-i Ekrem / Prof. Dr. Himmet UÇ

Yâver, Devlet ve hükümet başkanlarıyla komutanların yanında bulunan ve onların komutlarını  emirlerini yazmakla, gereğinde yerine ulaştırmakla görevli şahıs. Bir anlamda genel sekreter demek yaver. Peygamberimiz Allah’tan emirleri vahiy ve hadis-i kutsilerle alıp insanlara ulaştıran, insanlarla Allah arasındaki iletişimleri de sağlayan.Peygamberlerin hepsi yaverdir ama Resullullah en büyük yaver olduğu için Bediüzzaman ona Yâver-i …

Devamını Oku »

Günümüzde Vehhâbîlik ve İslâm Âlemine Zararları

GÜNÜMÜZDE VEHHÂBİLİK HAREKETİ VE İSLAM ÂLEMİNE VERDİĞİ ZARARLAR GİRİŞ İslam tarihinde –ilk siyasi hareket olan– haricilikten sonra en etkili ikinci din kaynaklı siyasi hareket şüphesiz Vehhâbilik olmuştur. Kendilerini muvahhidun veya ehli tevhid olarak isimlendirmeleri, hem imanda hem de amelde gerçek tevhidin sadece kendileri tarafından temsil edildiğine inanmalarından dolayıdır. Ayrıca Vehhâbilik …

Devamını Oku »

Nübüvvetin hakikatine ve nübüvvet-i Ahmediyeye (asm) dâir / Mesnevî-i Nuriye’den; Reşhalar

Reşhalar بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ TENBİH Hâlık-ı âlem’i bize tarif ve ilan eden deliller ve bürhanlar, lâyüad ve lâyuhsadır. O delillerin en büyükleri üçtür: Birincisi: Bazı âyetlerini gördüğün, işittiğin şu kitab-ı kebir-i kâinattır. İkincisi: Bu kitabın âyetü’l-kübrası ve divan-ı nübüvvetin hâtemi ve künuz-u mahfiyenin miftahı olan Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâmdır. Üçüncüsü: Kitab-ı âlemin …

Devamını Oku »

Bir insan bir insana kışın bakmalı

Yaşadığımız şehirlerde, kar, yetişkinlerin tek ortak düşmanı gibi. Onun adı anılınca, millî davalarda bile hemfikir olamayanlar, hemen ittifak kurabiliyor. Gerçekten de ilginç. Oysa karın, herkesi çocukluğuna götürüyor olması lazım. Bundan daha kıymetli ne olabilir? Çocukluğuna gitmeyi kim istemez? Kar yağışının güzelliklerinden biri de kartopu oynayan çocukların kıpkırmızı yanakları. Bu nasıl …

Devamını Oku »