KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
Siz tiyatro veya senaryoyu tanıdığınızı söylerek, binlerce üst rütbeli subayın ihraç, rütbe sökülmesi, itibarının sıfırlanması, hatta ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını göze alarak, Kainat İmamı dediğiniz ve inandığınız bir kuklaya ihaneti göze alma iddianızı, bizi ve aziz milletin kahir ekseriyetinin -affedin- “yutacağını” mı sandınız?
… Ama biz daha “dün” gibi olan 15 Temmuz şahlanışı için yaptığınız bu çirkin, saçma, hain ithamı yutmadığımız gibi, “Yakın Tarih”in sayfalarında bize “kulağı tersten gösterme” misali, ilköğretimden beri yapılan “şartlandırma” operasyonunu bile inanmıyoruz.
Yakın tarihi, muhterem Yavuz BAHADIROĞLU’nun “Kumpas Tarihi” ne havale edip iddia ediyorum ki son 250 yıllık siyasi (muharebe, münazaa) tarihimiz ekseriya, Fetö’nün tekrar hatırlatıp politika (!) gündemine taşıdığı KUMPAS ile doludur.
Bunların pek çoğu ise varlığıyla hür yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’nde olmuştur. Açık ya da kapalı İhtilal girişimleri, türlü atraksiyon ve sivil direniş görünümlü 5. KOL HAREKETLERİ bu kumpasların başında geliyor.
Hemen diyeyim mevzu gelmişken. Beşinci Kol kavramıyla, İran Şiası tarafından içimizdeki milis gücü gibi kullanılan Türkiye Alevileri kastedilir. İşin hakikatı, yurdumuzda gerçek Alevi değil, şimdi sadece Küba’yı ideal gösteren ve alfabedeki pek çok ünsüz göstergesi harfi tüketen örgütlerin Kemal Atatürk’ü bir meşruiyet vasıtası görmeleri gibi, İmam-ı Ali (K.V.)’i gayelerine giden yolda alet gören ve -BU, HÜKUMET VE MİT’E DUYURUDUR aynı zamanda- tıpkı Fetö gibi, bir nevi Ulülemrimiz olan T.C.’nin hakimiyetine -bir şekilde- ORTAK olmak isteyen BİR YAPIYI ifade ediyor.
Ne diyordum?
Bize tarihi hakikat gösterilen hadiselerin çoğu TAM BİR ALGI OPERASYONUdur; eşkıyalar kahraman gösterilebiliyor, hakiki bir işgal -manevi felaket olduğundan- KURTULUŞ diye takdim edilebiliyor…
©©®
Teneffüs aralığı veya “vesilesi” bulunca o fırsatı kaçırmamak gerektiğini düşünenlerdenim. Çünkü -hamdolsun- iman ehli olarak her fırsata bir “nasip” olarak bakıyorum…
Bu sırada, bence yivli minarenin sembolize ettiği Antalya’dayım. Kızımın stajı vesilesiyle Konya üzerinden Batı Torosları katederek geldik ailece… Hz. Mevlana (ra) meneviyatının -kimi dünyevi meşguliyete ve kitap çalışmasına- rağmen buraya varmamıza yol açtığına eminim…
Geldiğimizin üçüncü günü Lara sahilinde bir kafede çaylarımızı yudumlarken çitle kuşatılmış deniz kıyısında dolaşan iri bir köpek dikkatimi çekti. Kuyruğu ve tüyleri ne de güzel parıldıyordu. Öyle masum bakıyordu ki kızımın staj yaptığı Medikal Klinik’in misafiri ve görünce bana doğru koşan “Kocaoğlan”ı hatırlattı.
Ağzı-dili olmayan bu mahluk da yaşıyor, “yemek”- içmek- “Hâlikı tesbihte” (Bediüzzaman) olan mahlukata boş boş bakan kişiler de yaşıyordu. Onlardan ne farkı vardı bu parlak tüylü yaratığın?
Bu tefekkürün dışında, evladımdan birine sohbet yazımın ilk bölümündeki “endişelerden” de bahsedişim, belki de bir tevafukun dışavurumuydu. Ya Cemil Meriç’in şu satırlarıyla denk gelmesi?..
©©©
“Mahkemede Marksist olduğumu haykırdığım zaman, tek işçinin elini sıkmış değildim…… Konya yolculuklarımda ilk defa olarak başkası ile temas ettim. Başkası, yani, kendi insanım. Kaderin karşıma çıkardığı genç üniversiteli “sen bizden değilsin” dedi. “Sen bizden değilsin!” Evet, ben onlardan değildim. Ama onlar kimdi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin ta kendisi idi. Tanzimat’tan bu yana Türk aydınının alın yazısı iki kelimede düğümleniyordu: aldanmak ve aldatmak. Senaryoyu başkaları hazırlamıştı. Biz sadece birer oyuncuyduk. Nesiller bir ütopyanın kurbanı olmuşlardı. Ama bu ütopya sonuna kadar yaşanmadıkça, gerçeği görebilir miydik?” ders verilmiştir.
- Cemaat Değil Cemaattan Yana Olmak - 19 Eylül 2024
- Müzeden Ayasofya-yı Kebir’e… - 12 Eylül 2024
- Romancı Olmak – Olmamak – Olamamak - 25 Ağustos 2024
- Vâizler Neden “Etkisiz Eleman”? - 22 Ağustos 2024
- Nur Üstad ve Abdülhamid Meselesi - 11 Ağustos 2024
- Bahardan Sonra Yaz (Öykü) - 5 Ağustos 2024
- Sahabe Bir Sıfat; Hataları İse Ferdidir. - 4 Ağustos 2024
- İsmail Tohumu Fidana, Ardından Ağaca Duracaktır. - 31 Temmuz 2024
- Bazı Dikkatler-2 - 30 Temmuz 2024
- Adem-i Îtimat Meselesi - 29 Temmuz 2024
