Ana Sayfa / Yazarlar / Peki, siz nasılsınız?

Peki, siz nasılsınız?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sanki İslam Devletinde yetişen Müslümanlarız da her seferinde aynı lafları yiyoruz:

Fiyatlara zam gelir. Gündem “Müslümanlık bu değildir. Namaz beş vakit, ahlak yirmi dört vakit” olur.

İnternet Siteleri makarnayı 70 liraya satar. “Hemen başlarlar söylenmeye: İbadetini Allah’a göster, ahlakını bana göster” diye.

Ekonomik bir kriz gündemi olur, hemen zırvalamaya başlarlar: “Şu kadar hacı ve umreci var. Gitmesinler…”

Biri intihar eder. Hemen yaygaracılar hazır kıta söylenirler: “Bir de kendinize Müslüman diyorsunuz. Yanı başındaki adam öldü haberin yok” derler…

Her seferinde aynı tas aynı hamam… Temcit pilavı gibi pişirip pişirip yedirirler…

Söylemler aslında bir taraftan doğrudur. Onlar da biliyor ki, kendilerinde bir nane yok, bari Müslümanlar yardım etsin. Kendileri de biliyor ki, kimse tatil parasını borçlu birine vermeyecek, onun için umreye ya da hacca niyetlenmiş birinden yardım isteyelim.

Onlar Paris, Venedik, Londra tatilinden vaz geçip ülke içinde seyahat etmeyeceklerini, bundan vaz geçmeyeceklerini biliyorlar. Ama bari bir hacı teyzenin hac parasını ülkede bıraktıralım derdindeler. Kendileri okul, sağlık ocağı yapmazlar. Ama cami yapmak isteyen adama da okul daha önemli diye bağırıp çağırırlar…

Bu işin bir tarafı. Diğer taraftan bakacak olursak:

Türkiye’deki tüm Müslümanlar İslami eğitimden mi geçti? Yoksa Avrupa’dan ithal edilen karma eğitimden mi geçti ve halen geçiyor?

Türkiye’deki tüm Müslümanlar İslami bir ahlaktan mı geçti? Yoksa okullarda karma eğitim, aşk, flört, açıklık, saçıklık, başı boşluk, sorumsuzluk gibi ahlak dışı şeylerden mi geçti?

Tüm kardeşlerimden özür dileyerek söylüyorum, biz ahlaksız Müslümanları sizin dayattığınız eğitim sistemi yetiştirmedi mi? Televizyon kanallarınız ahlaksızlığı, aldatmayı, karı koca ihanetini, ihaneti aşk diye lanse etmeyi, cinsel sapkınlıkları öğretmedi mi?

Müslümanlar bir başörtüsünü bile isterken eğitimden, kamudan, hatta hastaneden mahrum ettiniz. Onları zorla kendi ideolojilerinize göre yetiştirdiniz. Şimdi de sanki İslamı dört dörtlük öğrenmiş Müslümanları hesaba çekiyorsunuz…

Bakın internet sitelerine. Fiyatlara fahiş zam yapan sitelerin kaçı İslam’ın yetiştirdiği Müslümanlar?

Fiyatlara zam yapan marketleriniz var. Mikrops marketleri zam yapar. Ama cezayı Bime kesersiniz. Yurtdışı menşeli firmalarınız zam yapar ama hakareti mahalle marketine edersiniz…

Bizler, eğer dediğiniz gibi “ne biçim Müslüman” isek, bu bizim ya da İslam’ın değil, sizin dayattığınız eğitimin Müslümanıyız.

“Müslüman gibi yıkanmaktan, kefenlenmekten ve Müslüman mezarlığına gömülmekten ibaret Müslümanlık anlayışınızın eseri de budur.

Gavur gibi yaşa, gavur gibi eğitim al, gavur gibi düşün, ama Müslüman gibi gömül… Aha sizin eğitiminizden geçen biz Müslümanlar buyuz.

Peki, siz nasılsınız?

***

Evimizde şeytana ait neler var?

فِرَاشٌ لِلرَّجُلِ، وَفِرَاشٌ لِأَهْلِهِ، وَالثَّالِثُ لِلضَّيْفِ، وَالرَّابِعُ لِلشَّيْطَانِ

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Bir yatak erkeğin, bir yatak ailesinin, bir yatak misafirlerin, dördüncüsü işe şeytanındır.
Müslim 2084. Ebu Davud 4142. Nesai 3385

Bir çok sahih hadis kitabında geçen bu hadis yüzümüze tokat gibi vuruyor:

Evinde ihtiyaç dışı ne varsa, şeytana aittir.
Yatak, yorgan, çanak çömlek, tabak, kapkacak, elbise, sofra, gümüşlük içindeki zavallı bardaklar…

Liste uzun. Evlerimiz ihtiyaç dışı malzemeler ile dolu hem de dopdolu. Dolaplar taşıyor sel gibi. Mutfak rafları tufan gibi taşıyor. Hele yeni evlenenlerin evi, tsunami gibi eşya taşıyor…

Beyler, ayakkabılarınızın fazlası şeytan ayakkabısıdır. Gömleklerinizin fazlası şeytan gömleğidir. Kimseye vermeye kıymadığınız; ama giymediğiniz ceket ve paltonuz da şeytan paltosudur.

Bayanlar, evimde olsun diye direttiğiniz o fuzuli tabaklar, halılar, sofralar, tencereler hep şeytan eşyalarıdır. Kullanmadığınız mantolar, çarşaflar, eşarplar, yazmalar, bluzlar, etekler, ayakkabılar şeytan kıyafetleridir…

Hangimizin evinde ihtiyaç dışı şeyler varsa, bunlar tefahur, övünme, tekasür, kıskandırma, iftihar etme, üstünlük kurma içindir ki, tüm bu ameller şeytanın hoşuna giden işlerdir.

Ben buna okuduğumuz; ama belki bir daha ihtiyacımız olmayacak olan kitapların da girebileceği kanaati taşıyorum. Bazı erkeklerin kitaplığı, kadınların gümüşlüğü gibidir. Sadece tozu alınır…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Tevekkül Üzerine (Derleme)

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَ الصَّلاَةُ وَ السَّلاَمُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَ عَلَى آلِهِ وَ صَحْبِهِ اَجْمَعِينَ TEVEKKÜL Konuyla ilgili sesli dersler için tıklayınız  Tevekkül: (vkl) kökünden alınan bu …

Kapat