Peygamber Efendimizden (asm) Dualar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
Yazar: Ömer SEVİNÇGÜL

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

PEYGAMBER EFENDİMİZİN DUALARI
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem insanların en âbidiydi. Ettiği dualar da gösteriyor ki onun bir ânı bile gafletle geçmemiştir. Ömür sermayesini Rabbinin rızasına uygun biçimde sarf etmekte bir eşi daha yoktu.
Onun sünnetine tamamen uymak pek zordur, herkesin gücü yetmez. Fakat tamamen elde edilemeyen bir şey tamamen de terk edilmez düsturuna tâbi olup ne kadar yapsak kârdır.
Madem öyle, İki Cihan Serveri sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizi duana vesile yap. En güzel dualar kutlu dilinden çiçeklenmiştir. Sen de onun dinini din, dilini dil edin. İstediklerini iste, sığındıklarından sığın. 
Onun insanlara ilettikleri kendisine Allah tarafından bildirilmiştir. Kuran-ı Kerim’de mezkûr dualarla dua etmenin yanında yine vahye dayanan kendi duaları da vardır. Bak, Rabbin Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hakkında ne buyuruyor:
O, kendi heveslerine uyarak konuşmaz. O sadece bir vahiydir, ona vahyolunur.
(Necm Suresi.003-4)
BİR HİDAYET DUASI…
Şu hadise Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin dualarının kabulüne güzel bir örnektir. Hadis rivayetiyle meşhur sahabelerden olan Ebû Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
Ben, putlara tapmayı sürdüren annemi İslâm’a davet ediyordum, fakat o kabul etmiyordu. Bir gün yine davette bulunmuştum. Resulullah hakkında hoşuma gitmeyen sözler söyledi. Ağlayarak Resulullahın yanına vardım.
“Niye ağlıyorsun?” diye sordu.
“Ya Resulullah! Annemi İslâm’a davet ediyordum, kabul etmiyordu. Bugün de davet ettim. Bu sefer sizin hakkınızda hoşuma gitmeyen sözler söyledi. Anneme hidayet vermesi için dua edin!” dedim.
Bu talebim üzerine, “Allahım! Ebû Hureyre’nin annesine hidayet eyle” diye dua etti.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin duasına sevinerek huzurundan ayrıldım. Eve geldim. Kapı kapalıydı. Annem ayak seslerimi işitti. “Ebû Hureyre! Biraz bekle!” diye seslendi.
Bir su şırıltısı işittim. Yıkanıyordu. Biraz sonra kapıyı açtı. “Şahadet ederim ki Allah’tan başka ilâh yoktur ve şahadet ederim ki Muhammed Allah’ın Resulüdür!” dedi.
Ben hemen Resulullahın yanına döndüm. Bu kez sevinçten ağlıyordum. “Ya Resulullah! Müjde! Allah duanızı kabul buyurdu. Anneme hidayet nasip etti!” dedim.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah’a hamd etti ve güzel sözler söyledi.
(Müslim)
EZAN OKUNUNCA…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Ezanı işittiği zaman kim, “Allahümme Rabbe hazihi’d-da’veti’t-tamme ve’s-salâti’l-kaime ati Muhammedeni’l-Vesilete ve’l-fazilete veb’ashu makamen mahmudeni’llezi va’adtehu” derse, ona kıyamet günü şefaatim helâl olur.
(Buharî)
‘Bu duanın kısacık bir meali şudur:
Ey bu mükemmel davetin ve kılınan namazın sahibi!
Muhammed’e Vesile’yi ve fazileti ver.
Onu, vaat ettiğin övülmüş makam üzere diriltip kaldır.
YATARKEN…
1.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yatağına girdiği zaman, Felak, Nas ve İhlas surelerini okur, ellerine üfler, ellerini yüzüne ve bedenine sürer, bunu üç kez tekrar ederdi. Hastalandığı zaman benden aynı şeyi kendisine yapmamı isterdi.
(Buharî)
2.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yatağına girdiği zaman şu duayı okurdu:
Bize yediren, içiren, ihtiyaçlarımızı veren, barınak sağlayan Allah’a hamdolsun!
(Müslim)
3.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yatacağı sırada şu duayı okurdu:
Allahım, kerim olan Zâtın adına, eksikten ırak kelimelerin adına, alınları senin kudret elinde olan canlıların şerrinden sana sığınırım. Allahım, sen borcu giderir, günahı silersin.
Allahım! Senin ordun mağlup edilemez. Senin sözüne karşı konamaz. Zengine serveti fayda etmez, hakiki servet sendendir.
Allahım, seni hamdinle tesbih ederim.
(Ebû Dâvud)
4.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, yatağına girince, sağ elini yanağının altına koyar, sonra şu duayı okurdu:
Allahım!
Kullarını diriltip bir araya getirdiğin gün beni azabından koru!
(İbni Mâce)
5.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Yatağına girdiğin zaman şu duayı oku:
“Allahım nefsimi sana teslim ettim, yüzümü sana çevirdim, işlerimi sana emanet ettim, sırtımı sana dayadım.
Senin rahmetini umuyorum, gazabından korkuyorum.
Senin şiddetli azabına karşı, senden başka ne sığınak var, ne de kurtarıcı.
İndirdiğin Kitaba, gönderdiğin Peygambere inandım.”
Bunu okuduğun gece ölecek olursan yaratılış maksadına uygun şekilde ölmüş olursun.
Şayet sabaha erersen hayır bulursun.
(Buharî)
6.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem yatağına girince şu duayı okurdu:
Allahım!
Senin adınla hayat bulur, senin adınla ölürüm.
UYKU İÇİN…
Uyuyamamaktan şekva eden bir sahabisine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şunu tavsiye etti:
Yatağına girdin mi şu duayı oku:
Ey yedi kat göğün ve onların gölgelediklerinin Rabbi!
Ey yerlerin ve onların taşıdıklarının Rabbi!
Ey şeytanların ve onların azdırdıklarının Rabbi!
Bu yaratıklarının bana aniden saldırmaması, bana zarar vermemesi için beni koru!
Senin koruduğun aziz olur.
Senin övgün yücedir.
Senden başka ilâh da yoktur.
İlah olarak yalnız sen varsın!
(Tirmizî)
GECE UYANINCA…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, geceleyin uyanınca şu duayı okurdu:
Allahım! Seni hamdinle tenzih ederim.
Senden başka ilâh yoktur.
Günahım için affını dilerim, rahmetini isterim.
Allahım, ilmimi artır!
Bana hidayet verdikten sonra kalbimi saptırma.
Katından bana rahmet lütfet.
Sen lütfedenlerin en cömerdisin!
(Ebû Dâvud)
SABAH UYANINCA…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sabah uyanınca şu duayı okurdu:
Bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a hamdolsun!
Zaten dönüşümüz de onadır.
(Buharî)
CİMADAN ÖNCE…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Sizden kim hanımına temas etmek isterse, ‘Bismillah! Allahım, bizi şeytandan uzak tut ve şeytanı da bize vereceğin nasipten uzak tut!’ dese, sonra da Allah bu temastan onlara bir evlat nasip etse, şeytan ona asla zarar veremez.”
(Buharî)
YEMEKTEN SONRA…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir şey yer ya da içerse şu duayı okurdu:
Elhamdülillâhillezi etamena ve sakana ve cealena minel müslimin.
(Tirmizî)
En meşhur yemek duası olan bu ibarenin meali şudur:
“Bize yediren, içiren ve bizi Müslümanlardan eden Allah’a hamdolsun.”
SU İÇERKEN…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: 
Suyu deve gibi bir nefeste içmeyin, iki üç nefeste için.
Su içmeye başlarken ‘Bismillâh!’ deyin.
İçmeniz bitince ‘Elhamdülillâh!’ deyin.
(Tirmizî)
DAVET SIRASINDA…
Ebû Heysem radıyallahu anh evinde yemek hazırlatmıştı.
Resulullah ve sahabelerini davet etti.
Efendimiz  sallallahu aleyhi ve sellem, yemekten kalkınca, “Kardeşinizi mükâfatlandırın!” buyurdu.
Sahabiler, “Mükâfatı nedir?” diye sordular.
Resulullah, “Yedirip içiren ev sahibine dua edilir. İşte bu onun mükâfatıdır” cevabını verdi.
(Ebû Dâvud)
TUVALETE GİRERKEN…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Helâlar ‘cinlerin, şeytanların’ hazır bulundukları yerlerdir.
Helâya giren kişi, “Eüzu billahi mine’l-hubsi ve’l- habais” desin.”
(Ebû Dâvud)
Meali: “Pislikten ve pislenmekten Allah’a sığınırım.” 
TUVALETTEN ÇIKINCA…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem tuvaletten çıkınca, “Gufraneke!” derdi.
(Tirmizî)
Gufraneke, mağfiret talep etmek, affını istiyorum demektir.
EVE GİRİNCE…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Kişi, evine girince, selâm vermeden önce şu duayı okusun:
Allahım! Senden hayırlı girişler, hayırlı çıkışlar istiyorum.
Allah adıyla girdik, Allah adıyla çıktık, Rabbimize tevekkül ettik.” 
(Ebû Dâvud)
EVDEN ÇIKARKEN…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem evinden çıkarken şu duayı okurdu:
Bismillah.
Allah’a tevekkül ettim.
Allahım!
Zillete düşmekten, sapmaktan, zulme uğramaktan, cahillikten, hakkımızda cehalete düşülmüş olmasından sana sığınırız!
(Tirmizî)
ÜZÜLÜNCE…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir şeye üzülünce şu duayı okurdu:
Ey Hayy olan, ey Kayyum olan Rabbim!
Rahmetin adına yardımını istiyorum!
(Tirmizî)
AYNAYA BAKINCA…
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, aynaya bakınca şöyle derdi:
Beni biçimli yapan, suretimi güzelleştiren, başkalarından ayrı, bana özgü bir şekil veren Allaha hamdolsun.
(Bezzâr)
İDARECİLERE…
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Sizi yöneten büyüklerinize sövmeyin!
Onların iyi olmaları için dua edin.
Çünkü onların iyi olmaları sizin hayrınızadır.
(Taberânî)
SOHBETTEN AYRILIRKEN…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, gereksiz konuşmaların çok olduğu bir yerde oturur da oradan ayrılmadan önce şu duayı okursa, orada oturması sebebiyle gelen günahlardan arınır:
Allahım! Seni hamdinle tesbih ederim.
Senden başka ilâh olmadığına şahadet ederim.
Senden mağfiret diliyorum.
Sana tevbe ediyorum.”
(Tirmizî)
YENİ EVLİLERE…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, evlenen bir kimseyi şöyle tebrik ederdi:
Allah sana mübarek eylesin, üzerine bereket indirsin, sizi hayırda birleştirsin.
(Ebû Dâvud)
HİLALİ GÖRÜNCE…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem hilali görünce şu duayı okurdu:
Allahım, ayın hilal devresi boyunca iman, bereket, selâmet ve İslâm üzere olmamızı nasip eyle.
Ey hilal!
Allah benim de Rabbim, senin de Rabbindir!
(Tirmizî)
RÜZGÂR ESİNCE…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Rüzgâra sövmeyin!
Hoşunuza gitmeyen bir rüzgâr görürseniz, ‘Allahım, senden bunun hayrını istiyorum!’ deyin.”
(Tirmizî)
BULUTA BAKARKEN…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ufukta bir bulut gördü mü, işini bırakır ve şöyle derdi:
Allahım, bunun şerrinden sana sığınıyorum!” 
(Ebû Dâvud)
ŞİMŞEK ÇAKINCA…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, gök gürleyip şimşek çakınca şu duayı ederdi:
Allahım, bizi gazabınla öldürme, azabınla helak etme, bundan önce bize afiyet ver.” 
(Tirmizî)
YAĞMUR YAĞINCA…
Yağmur yağmaya başlarsa, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:
Allahım, bol ve faydalı yağdır!” 
(Ebû Dâvud)
YAĞMUR DUASI…
Bir bedevi, Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme, “Ya Resulullah! Bölgemizde kuraklık var. Çobanlar hayvan otlatamaz oldu. Develerin yürümeye mecalleri kalmadı” dedi. 
Bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem minbere çıktı, “Allahım! Bize, hayat kurtarıcı, sonu hayırlı, bereketli, her yeri ıslatan, hemen gelen, gecikmeyen yağmur ver!” diye dua etti, minberden indi.
Etraftan gelenler, “Hepimiz yeniden hayat bulduk!” dediler.
(İbni Mâce)
KADİR GECESİNDE…
“Ya Resulullah, Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum.
Şu duayı okumamı söyledi:
Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet!
(Tirmizî)
BELAYA UĞRAYANI GÖRÜNCE…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Bir kimse, belâya uğramış birini görünce, “Seni müptela ettiği konuda bana esenlik veren ve nice yaratıklarına oranla bana üstünlük lütfeden Allah’a hamdolsun!” derse, o ne tür bir belâ olursa olsun hayatı boyunca kendisinin başına gelmez!” 
(Tirmizî)
YENİ ELBİSE GİYİNCE…
1.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yeni bir elbise giyince şu duayı okurdu:
Allahım! Hamdin tamamı sanadır.
Bu elbiseyi bana sen giydirdin.
Bunun hayırlı olmasını, yapılış gayesine uygun olmasını diliyor, şerrinden ve yapılış gayesine uygun olmamasından da sana sığınıyorum.
(Ebû Dâvud)
2.
“Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu: 
Kim yeni bir elbise giyer, Mahrem yerlerimi örten ve beni güzelleştiren bu elbiseyi bana giydiren Allah’a hamdolsun” diye dua eder, sonra da eskittiği elbiseyi yardım niyetiyle başkasına verirse, Allah onu sağken de, öldükten sonra da himaye eder, korur ve örter
(Tirmizî)
İFTAR DUASI…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem iftar ettiği zaman şu duayı okurdu:
Allahümme leke sumtü ve alâ rızkıke eftartü.
(Ebû Dâvud)
Meali: “Allahım, senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum.”
ÇOCUK DOĞUNCA…
Bir oğlum doğmuştu. Hemen Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme getirdim. İbrahim ismini verdi. Bir hurma ile tahnik yaptı. Sonra da, “Mübarek olsun!” diye dua ederek bana geri verdi. Bu çocuk benim en büyük evladımdı.
(Buharî)
ÇOCUKLARA DUA…
1.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemi gördüm, torunu Hasan radıyallahu anhı omzunda taşıyor, “Allahım, ben bunu seviyorum, sen de sev!” diyordu.
(Buharî)
2.
İbni Abbas radıyallahu anh anlattı:
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, beni bağrına basıp, şöyle dua etti:
“Allahım! Onu dinde kavrayıcı kıl ve ona yorum yapmayı öğret!”
(Buharî)
AKSIRINCA…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Allah hapşırmayı sever, esnemeden hoşlanmaz.
Sizden biri hapşırır da ‘Elhamdülillâh!’ derse, bunu işiten Müslüman’ın ‘Yerhamukallah!’ demesi gerekir.
(Buharî)
Elhamdülillâh, hamdin tamamı Allah içindir manasına gelir. Yerhamükallah “Allah sana rahmet etsin” demektir.
YOLCU İÇİN…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, sefere giden bir sahabisine şu duayı etti:
“Allahım! Onun için uzağı yakın, yolculuğu kolay eyle!” 
(Tirmizî)
KONAKLAMA YERİNDE…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Kim bir yerde konakladığı zaman şu duayı okursa, oradan ayrılıncaya kadar ona hiçbir şey zarar vermez: 
Eüzü bi-kelimatillahi’t-tammat min şerri ma halaka.
(Müslim)
Meali: “Allah’ın eksiksiz, mükemmel kelimeleri ile, yarattıklarının şerrinden Allah’a sığınıyorum.”
YOLCULUKTA GECE DUASI…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, seferdeyken gece oldu mu şu duayı okurdu:
Ey yeryüzü!
Allah, benim de, senin de Rabbimizdir!
Hem senin hem de senin üzerinde yaratılıp senin üzerinde yürüyenlerin şerrinden Allah’a sığınırım.
Aslanın, büyük küçük yılanların, akrebin ve bu beldede yaşayanların, İblis’in ve İblis neslinin şerrinden de Allah’a sığınırım.
(Ebû Dâvud)
HADİS NAKLEDENE DUASI…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Bizden işitip de başkalarına aynen bildiren kişinin yüzünü Allah ak etsin!
Kendisine bildirilen niceleri vardır ki, işitenden daha kavrayıcıdır.
(Tirmizî)
FAKİRLİKTEN KURTULUŞ İÇİN…
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, kendisinden bir hizmetçi isteyen kızı Fatıma radıyallahu anhaya şu duayı öğretti:
  
Allahım! Sen yedi semanın Rabbi, büyük Arş’ın Rabbisin.
Sen bizim Rabbimiz ve her şeyin Rabbisin.
Tevrat, İncil ve Furkan’ı indiren, tohum ve çekirdekleri açansın.
Her şeyin şerrinden sana sığınıyorum.
Her şeyin dizgini senin elindedir.
Evvel sensin, senden önce bir şey yoktur.
Âhir sensin, senden sonra da bir şey kalmayacak.
Sen Zâhirsin, senin üstünde bir şey mevcut değildir.
Sen Bâtınsın, senin dışında bir şey yoktur.
Benim borcumu öde, beni fukaralıktan kurtar, zengin eyle.
(Tirmizî)
HOŞUNA GİTMEYEN BİR ŞEY GÖRÜNCE…
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hoşuna gitmeyen bir şey gördüğü zaman, “Elhamdülillahi âlâ külli hâl!” derdi.
(İbni Mâce)
ÇARŞIDA…
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Kim, bir çarşıya girip de, orada: ‘Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyî ve yümît ve hüve Hayyün lâ yemut, bi yedihil hayr. Ve hüve âlâ külli şeyin kadîr’ derse, Allah, bir milyon sevap yazar, bir milyon günahını siler, derecesini de bir milyon yükseltir.
(Tirmizî)
MUSİBETİ HATIRLAYINCA...
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
Başına musibet gelen kimse, daha sonraki zamanlarda onu hatırlayarak ‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun – Hiç şüphesiz, Allah bizim sahibimizdir ve muhakkak ona döneceğiz!’ derse, o musibet geçip gitmiş bile olsa, bu davranışı sebebiyle Allah ona musibet günündeki sevabı verir.
(İbni Mâce)
ŞİFA VE AFİYET DUALARI…
Hastalıklar, felaketler, musibetler, belalar, hâsılı bütün acılı haller bazı duaların vakitleridir.
Kul, böyle zamanlarda aczini anlar, yaratıcısını tanır, ona daha ziyade inanır ve güvenir.
Kulluk etmenin temeli de budur zaten, aczini, fakrını anlamak, sınırsız ilim, irade ve kudret sahibine yönelmek.
Böyle bir mümin ihlâs sırrına mazhar olur, samimi bir kalp ile Halikına yalvarır. Bu acılı hal sürdükçe dua ibadeti de sürer gider. Bak ayet ne diyor:
O hâlde sabırlı ol.
Allah’ın vaadi haktır, hiç kuşkun olmasın!
Kesin inanca eremeyenler seni tereddüde düşüremesinler.”
(Rûm Suresi.060)
Hayır! Yalnız ona yalvarırsınız.
Dilerse, feryadınıza sebep olan belayı üzerinizden kaldırır.
Uydurma tanrılarınızın hepsini unutursunuz.”
(Enam Suresi.041)
EFENDİMİZİN HASTALARA DUALARI… 
1.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eder ve onun yanında şu duayı yedi kere okursa, Allah ona bu hastalığından mutlaka şifa verir:
Es’elullahe’l-azime Rabbe’l-Arşi’l-azimi en yeşfike.
(Tirmizî)
Meali şudur: “En büyük egemenlik makamı büyük Arş’ın Rabbi’nden senin için şifa diliyorum!”
2.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir hastayı ziyarete gittiği ya da kendisine bir hasta getirildiği zaman şu duayı okurdu:
Ey insanların Rabbi, acıyı gider, şifa ver, sen şifa vericisin.
Senin şifandan başka şifa yoktur.
Senden, istisnasız bütün hastalıklarımız için şifa istiyoruz!
(Tirmizî)
3.
Bedenimde Müslüman olduğum günden beri sürüp gelen bir ağrı vardı. Bunu Resulullah sallallahu aleyhi ve selleme söyledim. Şu tavsiyede bulundu:
Elini, vücudunda ağrıyan yerin üzerine koy, üç kere ‘Bismillah’ dedikten sonra, ‘Euzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu ve uhaziru’ de.
Bunu birçok kereler yaptım. Allah şifa verdi, iyileştim. Bunu aileme ve başkalarına söylemekten hiç geri kalmadım.
(Müslim)
Duanın meali: “Bedenimde çekmekte olduğum şu hastalığın şerrinden Allah’ın izzet ve kudretine sığınıyorum.
4.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana baktıktan sonra, “Karnın mı ağrıyor?” diye sordu.
“Evet, Ya Resulullah!” dedim.
“Öyleyse kalk namaz kıl! Namazda şifa vardır!” buyurdu.
(İbni Mâce)
5.
Kim Allah rızası için bir arkadaşını görmeye gider ya da bir bir hastayı ziyaret ederse, bir seslenici ona, “Hoş yaşayışa eresin. Ne hoş bir gidiş bu! Kendine cennette bir yer hazırladın!” diye seslenir.
(Tirmizî)
6.
Bir hastayı ziyarete giderseniz, sıhhat ve uzun ömür dileyerek onu rahatlatın. Böyle yapmak onun gönlünü hoş eder.
(Tirmizî)
7.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem cinlerden ve insanların nazar etmesinden korunmak için çeşitli dualar okurdu. Felak ve Nas sureleri inince, bunları okumaya başladı, öbürlerini bıraktı. 
(Tirmizî)
8.
Bir hastanın yanına varırsanız, size dua etmesini söyleyin, çünkü onun duası meleklerin duası gibidir.
(İbni Mâce)
9.
Cebrail aleyhisselâm, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin yanına geldi, “Ey Muhammed, hasta mısın? diye sordu.
Resulullah, “Evet!” diye cevap verdi.
Cebrail aleyhisselâm, “Bismillah!” diye başlayıp ona eziyet veren hastalıklara, kötülük yayan nefislere ve kıskanan gözlere karşı dua etti, “Allah şifa versin!” dedi. 
(Müslim)
ÖLENİN ARDINDAN…
1.
Ebû Seleme radıyallahu anh vefat emişti. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem oraya gitti. Cesedin açık kalmış olan gözlerini kapattı. Sonra da, “Ruh alındı mı göz onu izler” buyurdu.
Ailesinden bazıları feryat ediyorlardı. Onlara, “Kendiniz için kötü temennide bulunmayın, hayır dua edin! Çünkü melekler, söylediklerinize âmin derler!” buyurdu. Ardından şu duayı etti:
Allahım, Ebû Seleme’yi affet!
Ona hidayete erenlerin derecesini ver.
Geride bıraktıkları arasında ona sen halef ‘vekil’ ol!
Ey âlemlerin Rabbi!
Ona da bize de mağfiret buyur!
Kabrine genişlik, kendisine nur ver!
(Müslim)
2.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bir cenazenin namazını kıldırdı. Okuduğu duadan hatırımızda kalanlar şunlardı:
Allahım, bunu bağışla ve buna rahmet eyle.
Vardığı yerde afiyet ver, affeyle, ikramda bulun, girdiği yeri genişlet.
Günahlarını kar ve buzla yıka, elbisenin kirden arındırılması gibi onu hatalardan arındır.
Dünyadaki evinden daha iyi bir eve, ailesinden daha hayırlı bir aileye, eşinden daha hayırlı bir eşe eriştir.
Onu kabir azabından ve ateş azabından koru.
(Müslim)
3.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, ölünün defnini tamamlayınca, kabri üzerinde durur, “Kardeşiniz için bağışlanma dileyin, onun için metanet dileyin, çünkü şimdi ona hesap sorulacak!” buyururdu.
(Ebû Dâvud)
4.
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, bir ölüyü gömdükten sonra şöyle dua etti:
Allahım!
Sen onun Rabbisin, onu sen yarattın.
Onu İslâm’a sen hidâyet ettin.
Ruhunu alan da sensin.
Gizli ve açık hâllerini en iyi bilen sensin.
Onu affetmen için aracılık etmeye geldik, ne olur onu bağışla!
(Ebû Dâvud)
5.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Sizden hiç kimse, uğradığı bir zarar sebebiyle ölümü dilemesin. Bunu mutlaka yapmak mecburiyetini hissederse, “Rabbim, hakkımda hayat hayırlı ise yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al!” desin.
(Buharî)
6.
Bir adam, “Ya Resulullah, annemin ve babamın vefatlarından sonra da onlara iyilik yapma imkânı var mı? Varsa nasıl olabilir?” diye sordu.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Evet var… Onlara dua edersin. Rabbinden bağışlanma dilersin. Vasiyetlerini yerine getirirsin. Akrabalarıyla ilişkiyi sürdürür, dostlarına ikramda bulunursun.”   
(Ebû Dâvud)
MAĞFİRET DUALARI…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin af ve mağfiret talebini ihtiva eden duaları pek çoktur. Mağfiretimize vesile olması temennisiyle bunların bir kısmını numune için buraya alıyoruz:
1.
Allahım!
Bana mağfiret et, merhamet et, beni zengin kıl, bana hidayet ver, bana rızık ver.
(Tirmizî)
2.
“Allahım!
Geçmiş ömrümde yaptıklarımı, gelecekte yapacaklarımı, gizli işlediklerimi, aleni yaptıklarımı, israflarımı, benim bilmediğim fakat senin bildiğin kusurlarımı affet.
İlerleten de sen, gerileten de sensin, senden başka ilâh yoktur.”
(Müslim)
3.
“Allahım!
Ben nefsime çok zulmettim.
Günahları ancak sen affedersin.
Öyle ise beni, şanına layık bir mağfiretle bağışla, bana merhamet et.
Sen affedici ve merhamet edicisin.”
(Buharî)
4.
“Allahım!
Büyük küçük, ilk son, gizli açık bütün günahlarımı bağışla.”
(Müslim)
5.
Allahım!
Beni, hatalarımdan, beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi temizle!”
(Buharî)
6.
Allahım!
Büyük küçük, ilk son, gizli açık bütün günahlarımı bağışla.”
(Müslim)
İSTİAZE DUALARI…
İstiaze, sığınma demektir. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem pek çok şeyden Rabbine sığınmıştır.
1.
Allahım!
Gazabından rızana, cezandan affına sığınırım.
Senden sana sığınırım.
Senin üzerine övgüyü bir bir saysam bitiremem.
Sen, kendi büyük ve yüce zâtını nasıl övdüysen, öylesin.
(Müslim)
2.
Allahım, kovulmuş şeytandan, onun dürtülerinden, fısıltılarından, kuruntularından sadece Sana sığınırım.”
(İbni Mâce)
3.
Belânın mahvından, helâkin gelmesinden, kötü kazadan, düşmanların sevinip şamata yapmasından Allah’a sığının.
(Buharî)
4.
Allahım, açlıktan sana sığınırım, zira o en kötü yatak arkadaşıdır.
Hıyanetten sana sığınırım, çünkü o gayet kötü bir ruh yarasıdır.
(İbni Mâce)
5.
Bismillah! Kanla kabaran her damardan ve ateş hararetinin şerrinden büyük Allah’a sığınırım.
(Tirmizî)
  
6.
Allahım!
Cehennem azabından sana sığınırım.
Kabir azabından sana sığınırım.
Deccal fitnesinden sana sığınırım.
Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım.”
(Ebû Dâvud)
7.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, her namazın ardında şöyle derdi:
Allahım! Küfür, fakirlik ve kabir azabından sana sığınırım.
(Tirmizî)
8.
Allahım!
Kötü ahlâklardan, kötü işlerden ve kötü arzulardan sana sığınırım.
(Tirmizî)
9.
Allahım!
Faydası olmayan namazdan sana sığınırım.
(Ebû Dâvud)
10.
Allahım!
Cüzamdan, sedef hastalığından, delilikten ve hastalıkların kötüsünden sana sığınırım.
(Ebû Dâvud)
11.
Allahım!
Kabir azabından, Mesihî Deccal fitnesinden, hayatın ve ölümün fitnesinden ve günah işlemekten ve borca batmaktan sana sığınırım.
(Buharî)
12.
Allahım! Acizlik, tembellik, korkaklık, yaşlılık, cimrilik, ihtiyarlık ve kabir azabından Sana sığınırım.
Allahım! Nefsime takvasını ver ve onu temiz eyle! Onu yalnız sen temiz edersin. Onun koruyucusu ve efendisi Sensin.
Allahım! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan Sana sığınırım.
(Müslim) 
13.
Allahım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, düşkünlük derecesine varan ihtiyarlıktan, cimrilikten sana sığınırım.
Kabir azabından sana sığınırım.
Hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım.
(Buharî)
14.
Allahım, şikaktan, nifaktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım!” 
(Ebû Dâvud)
Şikak, ayrılma, bölünme, bölücülük gibi manalara gelir. Nifak, inanmayıp da inanır görünme halidir. Kâfir olup da kendini mümin gösterene münafık denir.
15.
Allahım, saygıyla ürpermeyen kalpten, kabule layık olamayan duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden, hâsılı bu dört şeyden sana sığınırım.
(Tirmizî)
TALEP İHTİVA EDEN DUALARI…
1.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem ekseriyetle şu duayı ederdi:
Allahümme atina fi’d-dünya haseneten ve fi’l ahireti haseneten ve kına azabe’n-nar.
(Buharî)
Kuran-ı Kerim’de zikredilen bu dua son derecede veciz ve tesirlidir. Kısacık bir meali şöyledir:
Allahım, bize dünyada güzellik ver, ahirette de güzellik ver, bizi cehennem azabından koru.
2.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, “Rahmanın iki parmağı arasında olmayan kalp yoktur. Allah dilerse onu doğru yola iletir, dilerse şaşırtır!” der ve şöyle dua ederdi:
Ya mukallib-el kulub! Sebbit kalbi ala dinike!
(İbni Mâce)
‘Meali: Ey kalpleri evirip çeviren Rabbimiz! Kalplerimizi dinin üzere sabit eyle!
3.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şu duayı çok yapardı:
Allahümme sebbit kalbi ala dinike.” 
(İbni Mâce)
Bu veciz duanın manası şudur:
“Allahım, kalbimi dinin üzere sabit eyle.”
4.
Allahım, dinimi doğru eyle, zira o benim işlerimin ismetidir.
Dünyamı doğru eyle, zira hayatım onda geçmektedir.
Ahiretimi de doğru kıl, dönüşüm orayadır.
Hayatımı hayırların artışına vesile eyle.
Ölümü kötülüklerden kurtulup rahata erme vasıtası eyle.
(Müslim)
   
5.
Allahım! Beni esirge, bana merhamet eyle, bana hidayet et, bana âfiyet ver, beni rızıklandır!
(Tirmizî)
6.
“Allahım! Senden faydalı ilim, temiz rızık ve kabule layık amel istiyorum!”
(İbni Mâce)
7.
“Ey Allahım!
Beni amellerin ve ahlâkın en iyisine sevk et.
Bunların en iyisine senden başka sevk eden yoktur.
Beni kötü amellerden ve kötü ahlâktan koru, bunların kötülerinden ancak sen korursun.”
(Neseî)
8.
Allahım, kalplerimizi hayır üzere kaynaştır, aramızı bul, bizi kurtuluş yollarına ilet ve bizi karanlıklardan kurtarıp nura kavuştur!
Açık, gizli tüm hayâsızlıklardan bizi uzaklaştır! Kulaklarımızı, gözlerimizi, kalplerimizi ve eşlerimizi bizim için mübarek eyle!
Tevbelerimizi kabul eyle! Sen tevbeleri çokça kabul eden ve sınırsız merhamet edensin!
Nimetine karşı bizi şükredenler kıl, bize bolca verip, nimetlerini tamamla!
(Rezîn)
9.
Allahım, seni zikretmekte, sana şükretmekte ve senin ibadetini iyi yapmakta bana yardım et!
(Ebû Dâvud)
10.
Allahım!
Doğruyu bana ilham et!
Beni nefsimin kötülüklerinden kurtar!
(Tirmizî)
11.
Allahım! Ben nefsime çok zulmettim.
Günahları ancak sen bağışlarsın.
Rahmetinle beni bağışla!
Bana merhamet eyle!
Çünkü sen Gafûr ve Rahîmsin.
(Buharî)
12.
Allahım!
Beni bağışla, bana hidayet et, bana rızık ver ve bana afiyet ihsan eyle!
(Ebû Dâvud)
13.
Allahım! Yalnızken de, insanlar içindeyken de, senden korkmayı dilerim.
Rıza ve öfke hâllerimde de, senden ihlâs kelimesini dilerim.
Fakirlikte ve zenginlikte tutumlu olmayı dilerim.
Senden, bitmeyen nimeti isterim.
Senden, kazadan sonra rızayı isterim. Senden, kesilmeyen göz aydınlığı dilerim.
Senden, ölümden sonra güzel bir hayat dilerim.
Cemâline bakmak ve sana kavuşmak lezzetini dilerim.
Kimsenin zararına uğramamayı ve saptırıcı fitneye düşmemeyi dilerim.
Bizi iman süsü ile süsle! Bizi doğruya eren ve doğru yolu gösterenlerden eyle!
(Neseî)
14.
Allahım! Sen Meliksin, senden başka hiçbir ilah yoktur.
Sen benim Rabbimsin, ben senin kulunum.
Kendime yazık ettim, günahımı itiraf ediyorum.
Tüm günahlarımı bağışla!
Senden başka günahları bağışlayan yoktur.
Beni ahlâkın en güzeline ilet!
Ahlâkın en güzeline ancak sen iletirsin.
Ahlâkın kötüsünden beni uzaklaştır!
Ahlâkın kötüsünden başkası değil, ancak sen uzaklaştırırsın!
Allahım! Önceden yaptıklarımı, sonraya bıraktıklarımı, içimde gizlediklerimi, açığa vurduklarımı, aşırı davranışlarımı ve benim hakkımda benden daha iyi bildiklerini, ne olur benim için bağışla!
Mukaddim de sensin, Muahhir de sen! Senden başka hiçbir ilah yoktur!
(Müslim)
15.
Allahım! İşimizde sebat, doğruluk hususunda azim ver.
Senin nimetlerine şükretmeyi nasip et.
Sana layık ibadete muvaffak eyle.
Senden, doğru konuşan bir dil, eğriliklerden uzak bir kalp istiyorum. Allahım, sana malum bütün kötülüklerden sana sığınıyorum.
Sana malum bütün iyilikleri senden istiyorum.
Sana malum bütün günahlarım için af diliyorum!
(Tirmizî)
KÜLLİ BİR DUA…
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazreti Ayşe radıyallahu anha validemize şu duayı öğretmişti:
Allahım! Senden hayrın her çeşidini istiyorum.
Yakın uzak, bilindik bilinmedik bütün şerlerden de sana sığınırım.
Allahım! Kulun ve peygamberin Muhammed’in senden istediği şeyleri ben de istiyorum.
Kulun ve peygamberin hangi şerlerden sana sığınmışsa ben de o şerlerden sana sığınıyorum.
Allahım! Ben senden, cenneti, cennete götüren söz ve ameli istiyorum.
Ateşten, ateşe götüren söz ve işlerden sana sığınıyorum.
Senin tarafından belirlenen kaderimin ve hakkımdaki hükmünün hayırlı olmasını diliyorum.”    
(İbni Mâce)

ÂMİN

Âmin, “Kabul buyur Rabbim” manasına gelen bir terimdir. Duadan sonra söylemek sünnettir. Şu hadise duadan sonra “âmin” demenin ehemmiyetini gayet güzel göstermektedir:
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir gün yolda yürürken bir adam gördü.
Adam dua ediyor ve Rabbinden ısrarla istiyordu. 
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem onu dinlemek üzere durakladı, “Eğer sonunu getirirse vacip oldu!” buyurdu. 
Sahabilerden biri, “Ne ile sonlandırırsa Ya Resulullah!” diye sordu. 
“Âmin ile” buyurdu. 
Adama, “Ey filan! Duanı âminle tamamla. Haydi, gözün aydın olsun!” dediler.
(Ebû Dâvud)

Kaynak: Ömer SEVİNÇGÜL, Amin, Zafer Yayınları

Çeşitli dualar ve dua konulu yazılar için tıklayınız

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Tövbenin İlk Adımı ve Aşamaları

Tevbenin ve Allah’a yönelmenin başlangıcı   Ebu Cafer Muhammed b. Musa ile aramızda şöyle bir …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
İktisat ve Bediüzzaman

İktisat Risalesi İktisat ve kanaate, israf ve tebzîre dairdir. بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ (kulû veşrebû …

Kapat