Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / Rahmet Olan İhtilaf ve Hak Olan İttifak

Rahmet Olan İhtilaf ve Hak Olan İttifak

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Yazar: Ferhat Bilal Kut

“Ümmetimin ihtilafında rahmet vardır”mealinde bir hadis rivayet edilir, ama hadis âlimlerinin bir kısmı bu rivayetin senet yönünden sahih olmadığını iddia etmişlerdir. Bazı âlimler de “Bu rivayetin sahih bir senedi yoksa da manası uygundur” derler.

Üstat Bediüzzaman Mektubat adlı eserinde bunun bir hadis olduğunu sorulan suale binaen şu şekilde açiklar: “Hadîsteki ihtilaf, müsbet ihtilaftır. Yani: Her biri kendi mesleğinin tamir ve revacına sa’yeder. Başkasının tahrip ve iptaline değil, belki tekmil ve ıslahına çalışır. Amma menfî ihtilaf ise, garazkârâne, adavetkârâne birbirinin tahribine çalışmaktır; hadisin nazarında merduttur. Çünkü birbiriyle boğuşanlar, müsbet hareket edemezler.”

Hadisin sahih olup olmadığını hadis âlimlerine bırakıp manasının uygunluğuna ve üstadıma sığınarak ihtilaf ve ittifak kavramlarına değinmek isterim. Hadiste kastedilen ihtilaf asli konularda değil, teferruattaki mevzularda müspet bir ihtilaftır. Şüphesiz Kur’an’daki hak ve hakikatlerde bir ihtilaf dalalettir. Kur’an’ın işaret ettiği gibi fitne ve fesadın da sebebidir.

Efendimizin rahmet kastı, ümmetin ihlas ve samimiyetle bir araya gelip islâmi hak ve hakikatlerin meşveret yöntemiyle ortaya çıkmasına çalışmayı gerektirir. Yoksa her biri bir fırkaya ayrılmış, belli bir bağ ve birliktelik içinde olmayan cemiyetlerden hak ve hakikatin ortaya çıkması beklenemez. Aksine bir ayrılık, bir keşmekeş hali hâkim olur.

Hakka hizmette bulunan, İslamî hakikatleri muhtaç olan dimağlara ulaştırmaya çalışan kimseler belli ölçütlerde fikir alışverişinde bulunmalıdırlar. Bu esnada da herkes kendi mesleğinin ve hizmet tarzının tamir ve revacına çalışmalıdır. Başkasının fikir ve hizmetini tahrip ve iptal etmeye değil, tamamlanmasına ve ıslahına gayret etmelidir. İhtilafın müsbet tarafı budur. Menfi ihtilaf ise kin, haset ve düşmanca hisler besleyerek birbirinin tahribine çalışmaktır. Hadis ve yaşanılan hadiseler, neticesi itibariyle bu menfi ihtilafı reddederler.

Rahmet olan ihtilaf ile hak olan ittifak üzerine tefekkür edildiğinde, varlık âleminde de zahiren bir ihtilaf varmış gibi görünür. Bir ayrılık bir gayrılık varmış gibi… Gece gündüze, kış yaza karşıymış gibi… Oysa bu âlemin bütün eşyası birbirine bakar. Kâinattaki işlerin suhuletle devam etmesi için el ele, omuz omuza verirler. Biri birini görür gibi birbirine yardım eder. Kış yaza medar olan her şeyi bünyesinde saklar. Onları örtmekle muhafaza eder. Gece gündüzü dinlendirir. Ağaç toprağı kökleriyle tutarak dağılmasını engeller. Toprak ağacı dimdik ayakta tutar, kendi bünyesine verilenleri ağacın ihtiyaçları için ağaca verir. Ve hakeza…

Güneş ve ay, gece ve gündüz, kış ve yaz, yani âlemdeki tüm varlıklar insanların ihtiyaçlarını gidermek için birbirine yardım edip seferber olur. Madem şu muhteşem kâinat şehrinde bir dirlik bir birlik alâmeti var. Aynen öyle de birbirimizin farklılıkları, bir olanlarımızda bir ve yekvücut olmamız gerektiğine işarettir. Allah’ı bir, peygamberi bir, kitabı bir, dini bir olan mahlûkatın en şereflisi insanın, öncelikle dindaşlarının dertleriyle derlenip yardımlarına koşarak birlikteliği tesis etmek için el ele, omuz omuza vermesi hususan bu zamanın farz bir vazifesidir.

Bu birliktelik tepeden inme baskıcı bir yöntemle değil, bireyden aileye, aileden topluma, toplumdan devlete, devletten tüm İslam âlemine doğru yapılması gereken bir birliktelik çağrısı olmalıdır. Bu birliktelik çağrısının her bir bireyin kulaklarında çınlayacağı ve bu bireylerin ona kayıtsız kalamayacağı günleri görmemiz Allah’ın izniyle uzak ihtimal değildir. Yeter ki birlikteliğe olan inancı diri tutup bu uğurda çabalarımızı arttıranlardan olalım.

Allah bizleri bu çağrıyı yapan, bu çağrıya ulaşıp da ona kulak veren ve bu çağrıya uyan kullarından eylesin. Âmin.

Selam ve dua ile…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Tarık BUĞRA Yüz Yaşında / M. Nuri BİNGÖL

“Önemli bir zatın kendisine, ‘Siz istemeyi bilmiyorsunuz azizim’ demesi üzerine, ‘İstemesini iyi bilirim’ diyor büyük yazar, ‘Lakin …

Kapat