Ortalama bir Nur talebesi bir gününü nasıl geçirmeli, yirmi dört saatini nasıl değerlendirmeli, nelere dikkat etmeli; ibadetler, yeme-içme, uyku, konuşma hususundaki tavrı nasıl olmalıdır?
Bir Nur talebesinin, her gün yapması gereken aslî vazifelerini İbadetler noktasından ve Risale-i Nur hizmeti açısından iki gurupta inceleyebiliriz.
Şu cümlede ibadetlere dair vazifeler güzelce sıralanmıştır. Bunlara belirli miktarda Kur’an ve Cevşen okumak da ilave edilebilir:
“1. İttiba-ı sünnettir, 2. Feraizi işlemek, 3. Kebairi terk etmek, 4. Ve bilhassa namazı ta’dil-i erkân ile kılmak, 5. Namazın arkasındaki tesbihatı yapmaktır.”(1)
“Risale-i Nur, gerçi umuma teşmil suretiyle değil, fakat her halde hakikat-i İslâmiyenin içinde cereyan edip gelen esas-ı velayet ve esas-ı takva ve esas-ı azîmet ve esasat-ı sünnet-i seniyye gibi ince fakat ehemmiyetli esasları muhafaza etmek, bir vazife-i asliyesidir. Sevk-i zaruretle, hâdisatın fetvalarıyla onlar terk edilmez.” (2)
Risale-i Nur hizmeti noktasındaki vazifeleri ise, kısaca iman ve Kur’an’a hizmet etmek olarak iki başlıkta işleyebiliriz:
1. Özellikle Nur talebelerinin bizzat her birisinin ve çoluk-çocuğuyla Risaleleri ciddi okuması gerektiği hususunda Üstadımızın özel tavsiyesi var. Bu tavsiyeye ve hatta emre çok dikkat etmek lazımdır. Üstadımız bu konuda şöyle buyuruyor:
“Her bir adam eğer hanesinde dört-beş çoluk çocuğu bulunsa, kendi hanesini bir küçük Medrese-i Nuriyeye çevirsin. Eğer yoksa yalnız ise, çok alâkadar komşularından üç-dört zât birleşsin ve bu heyet bulundukları haneyi küçük bir Medrese-i Nuriye ittihaz etsin. Hiç olmazsa işleri ve vazifeleri olmadığı vakitlerde, beş-on dakika dahi olsa Risale-i Nur’u okumak veya dinlemek veya yazmak cihetiyle bir mikdar meşgul olsalar, hakikî talebe-i ulûmun sevablarına ve şereflerine mazhar oldukları gibi, İhlâs Risalesi’nde yazılan beş nevi ibadete de mazhar olurlar. Hakikî ilim talebeleri gibi, onların maişetlerini temin hususundaki âdi muameleleri de bir nevi ibadet hükmüne geçebilir diye kalbe ihtar edildi. Ben de kardeşlerime beyan ediyorum.”(3)
2. Başkalarına iman cihetiyle kuvvet vermek ve nokta-i istinat olmaya çalışmak. Bu konuda Üstadımız şöyle buyurmaktadır:
“Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır.” (4)
Buradan da anlaşılıyor ki; iman ve Kur’an’a hizmet etmek her Nur talebesinin asli vazifelerindendir. Bir Nur talebesinin haftanın en az dört gecesi derse gitmesi gerektiği ağabeylerin genel kanaati ve görüşüdür.
Onun dışında şahsi yemesi, uykusu, içmesi, konuşması gibi hususlarda; riyazet denilen “az yemek, az uyumak ve az konuşmak” metodu, çok eski ve uygulanagelen bir metottur. Bütün âlim ve evliyalar, riyazet metodunu kullanarak nefsini terbiye ve tezkiye etmişlerdir. Bu metodu uygulayıp uygulamamak, insanın irade ve iman kuvvetine bakar. İrade ve imanı kuvvetli olanlar, pekala bu metodu uygulayıp nefsinin aşırılıklarını ve kötü alışkanlıklarını törpüleyip temizleyebilir.
Ama bu metodu tatbik etmek, herkeste aynı şiddet ve derecede olmaz. Eski zamanda büyük evliyalar, çilehanelere kapanıp kırk gün çıkmadan, az yemek ve az uyumak ile nefsini öldürecek derecede şiddetli riyazetler yaparlarmış. Bu zamanda böyle şiddetli bir riyazeti tatbik etmek elbette mümkün görünmüyor.
Bu zamanda da bu riyazetin hafif mertebelerini uygulamak pekala mümkündür. En azından sünnet çerçevesinde yemek hususunda; midemizin üçte birisini yemek, diğer üçte birisini su ve kalan üçte birisini de boş bırakmayı tatbik edebiliriz. Uykumuzu azami beş saat ile sınırlı tutup gecelerimizi değerlendirebiliriz.
Lüzumsuz ve malayani konuşmaları terk edip; iman ve Kur’an hakikatleri ile meşgul olabiliriz. Belki biz Üstad gibi ağır bir riyazetin altından kalkamayabiliriz ama; yukarıda ifade ettiğimiz hafif metotları uygulamak elimizden gelebilir.
Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, Yirmi Altıncı Söz, Zeyl.
(2)bk. Kastamonu Lahikask
(3) bk. Emirdağ Lâhikası-II, (77. Mektup).
(4) bk. Emirdağ Lâhikası-I, (34. Mektup)
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024