Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR'DAN / “Risale-i Nur’un kolayca hüsn-ü intişarı, senden üç şey istiyor”

“Risale-i Nur’un kolayca hüsn-ü intişarı, senden üç şey istiyor”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

بِاسْمِهِ ‬وَاِنْ ‬مِنْ ‬شَيْءٍ‬ اِلاَّ‬يُسَبِّحُ ‬بِحَمْدِهِ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬
اَلسَّلاَمُ ‬عَلَيْكُمْ‬ وَ‬رَحْمَةُ‬اللّهِِ ‬وَ‬بَرَكَاتُهُ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬

Aziz, sıddık, kahraman kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede ve imaniyede kuvvetli ve kıymetli arkadaşım Ahmed Nazif!

Size üç parça gönderdim. Büyük Hâfız Ali’nin mektubu, seninle alâkadardır. Mübareklerin mektubu, Risale-in Nur’a fevkalâde tevessü’ ve rağbete mazhariyetle alâkadardır. Ve Feyzi ve Emin’in eski fıkralarının âhirindeki, radyo münasebetiyle sual ve cevaba bir tetimme olarak bu sual ve cevab dahi size gönderildi. Münasib gördüğün mevkilerde yazarsınız. Mübarek Zekeriya’nın bize Hasta Risalesi’ni hediye etmesi, bizi çok minnetdar eyledi. Ali Osman’ın rü’yası hayırdır, güzeldir. Askerliğine merak etmesin. O bir kerre Risale-i Nur dairesine girdi, inşâallah daha çıkmayacak. Çalışamazsa da yine çalışır gibi her vakit hissesini o daireden alacak.

Kardeşim! Hal-i âleme ve muvakkat vaziyetlere merak etme. Kadere teslim ve “Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler.” kaidesiyle perde altında hikmet ve adalet-i İlahiyeye itimad gerektir.
Birer parça Isparta’ya gönderildi.

Said Nursî

***

بِاسْمِهِ‬ سُبْحَانَهُ‬‬‬‬
‬وَاِنْ‬ مِنْ‬ شَيْءٍ‬اِلاَّ‬يُسَبِّحُ ‬بِحَمْدِهِ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬
اَلسَّلاَمُ ‬عَلَيْكُمْ ‬وَ‬رَحْمَةُ‬اللّهِ‬تَعَالَى ‬وَ‬بَرَكَاتُهُ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬

Aziz, sıddık, hâlis kardeşim ve tarîk-ı hakta ve Kur’an hizmetinde kahraman arkadaşım!

Risale-i Nur’un intişarı her yerde lillahilhamd muvaffakiyetle kendi kendine fütuhat yaparak devam ediyor. İnebolu’da ve havalide kemal-i iştiyakla bir zaman devam etti ve yerleşti. Daha inşâallah sökülmez. Fakat ehl-i dalalet ve şeytan-ı cinn ve ins, sizlerin fevkalâde gayret ve sa’yinizi çekemediler. Bir derece zaîflere fütur verecek ve hâlis olmayanların şevklerini kıracak çok gizli desiselerle sizlere bir telaş ve za’f verildi. Merak etme. Risale-i Nur’un dairesi çok geniş. Hem kemmiyetin ve zahirî çokluğun o kadar ehemmiyeti yok. Hâlis, sebatkâr biri; bine mukabildir.

Bu yakında bir parça evham sizlere gelmiş, herkese emniyet edemiyorsun. Bu da bir ihtiyattır, zararı yok. Benim yanıma gelen ve senin hiddetinden veya itabından müteessir olanlara diyorum ki:

“Nazif’in hizmet-i Kur’aniye’de öyle bir kıymeti var ki, dünyaca yüz kusuru olsa, bakılmayacak. Bakılmamak gerektir. Eğer benim odama gelse, -Risale-i Nur’a zarar vermemek, gelmemek şartıyla- beni şiddetle tekdir etse ve beni dünyaca çok zararlara ve hapis ve zindana düşmeme sebebiyet verse, Nazif’e karşı muğber olmayacağım. O kıymetdar hizmeti için afvedeceğim. Madem hakikat budur ve madem Risale-i Nur’u orada yerleştiren odur. Onun itab ve hiddetini hoş görmelisiniz, sıkılmayınız.” diyorum.
Zâten Risale-i Nur’un talebeleri, İhlâs Risalesi’nin düsturları ile hareket ediyorlar. Birbirinin kusurunu görmüyorlar. Fakat her vakit ihtiyat ve dikkat lâzımdır. Herkese itimad edilmez. Bu defa kitabın içinde bir-iki rü’ya vardı. Şâkir’in rü’yasına ait bir küçük tabir leffen gönderiyorum. Ahmed’le gönderilen mektub zâten açık göndermiştim. Oradaki hâlis ve sâdık kardeşlerimize birer birer selâm ederiz.
اَلْبَاقِى‬هُوَ‬الْبَاقِى‬‬‬‬
Said Nursî

***

بِاسْمِهِ‬ وَاِنْ‬ مِنْ‬ شَيْءٍ‬اِلاَّ‬يُسَبِّحُ ‬بِحَمْدِهِ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬
اَلسَّلاَمُ ‬عَلَيْكُمْ ‬وَ‬رَحْمَةُ‬اللّهِ‬تَعَالَى ‬وَ‬بَرَكَاتُهُ‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬

Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’aniyede çalışkan ve kuvvetli arkadaşım Ahmed Nazif!

Risale-i Nur’un kolayca hüsn-ü intişarı, senden üç şey istiyor:

Birincisi: İtidal-i dem. Yani hilm ve teenni ve ulüvv-ü cenab göstermek.

İkincisi: Vazife-i hizmette kanaat etmek, müşkilpesend olmamak. Yani bu acib hâlât-ı ruhiyede ve ahlâk bozulması bir zamanda bazı zâtların Risale-i Nur’dan cüz’î istifadelerini kabul etmek. Sair kusurlarına binaen reddetmemek.

Üçüncüsü: Kendi vazifemizi yapmak, Cenab-ı Hakk’ın vazifesine karışmamak. Yani muvaffak etmek ve halklara kabul ettirmek ve hüsn-ü tesir vermek; Cenab-ı Hakk’ın vazifesidir, bize ait değildir. Biz yanlış bir tedbir ile kaçırmamak şartıyla ne kadar onlar kaçsalar, çekilseler belki de itiraz etseler, biz me’yus olmamalıyız, şevkimiz kırılmamalı. Belki daha ziyade ihlas ile çalışmalıyız.

Kardeşim! Risale-i Nur’un verdiği manevî kazanca mukabil lüzum olsa hayat ve ruh verilmek lâzım iken, bazı hissiyat-ı dünyeviye ve bazı ahlâk dahi onun için feda edilmeli. Ve asabiyet ve hiddet-i haysiyet gibi damarlar bu ulvî işe karıştırmamalı, belki feda edilmeli. Bu vilayette Risale-i Nur’u orada yerleştirmek, esaslandırmak hizmetini Cenab-ı Hak sana ihsan ettiği için, bütün Risale-i Nur şakirdleri seni çok kıymetdar bir rükün, bir sahib-i Nur telakki etmiştir. Bu hizmeti tam muhafaza ise; tam bir ulüvv-ü cenab, tam bir tevazu ve teenni ve ihtiyat ve dikkat gerektir.

Buraya gelmek, Risale-i Nur’un intişarı maslahatına muvafık gelmiyor. Sen dahi Hüsrev, Hulusi ve Hâfız Ali gibi daima manen beraberiz. Onların benim şahsımla alâkaları bir ise, Risale-i Nur’a karşı alâkaları bindir. Beni görmek arzu etmiyorlar. Çünki her kitabda üstadlarını beraber görüyorlar. Bu havalide senin faaliyetini ehl-i dünya anlamış. Seni benimle görüşmeğe çok dikkat edecekler. Risale-i Nur’a zarar verebilir.

Biraderzâdem Nihad, mühim bir maslahata binaen pederinin yanına gitti. Baharın geldiği vakit size gelir inşâallah. Ben hususî mektub yazmadığımdan gücenme. Umum Isparta’ya güçlükle yirmi günde bir mektub yazıyorum. Hem onlara yazdığım mektubların suretini size gönderiyorum. Hattâ bu mektubu bir zât, bana acıyıp sobamı yakmak için sabahleyin geldi. Bana yazmak çok zahmeti bulunan, mektub yazmak hizmetini yaptı. Allah ondan razı olsun. Yazdığı mektubda kusurlar var ise, dilimi anlamadığından kusuruna bakmayınız. Oradaki kardeşlerimize birer birer selâm ediyorum. Salahaddin’in keyfini soruyorum.

Kardeşiniz
Said Nursî

Gayr-ı Münteşir mektupardan

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Lâtif Nükteler

Risale-i Nur Külliyatından Lâtif Nükteler Müellifi Bediüzzaman Said Nursi   *** Sadakatta namdar, safvet-i kalbde …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Mâbed ve Mâbed Medeniyeti

Talha UĞURLUEL İslâm toplumunda cami, her zaman son derece müstesnâ bir yere sahip olagelmiştir. Orası, …

Kapat