Ana Sayfa / Yazarlar / Rüyada Bir Hitabe

Rüyada Bir Hitabe

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

 

.

Rüyada Bir Hitabe

.


كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِتَالُ وَهُوَ كُرْهٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تَكْرَهُواْ شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَعَسَى أَن تُحِبُّواْ شَيْئًا وَهُوَ شَرٌّ لَّكُمْ وَاللّهُ يَعْلَمُ وَأَنتُمْ لاَ تَعْلَمُونَ”

Meal (Diyanet Kur’an Yolu)

﴾Bakara S, 216﴿ Size zor geldiği halde savaş üzerinize farz kılındı.
Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz.
Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz.
Yalnız Allah bilir, siz bilmezsiniz!

 

  *

 

Musîbet şerr-i mahz olmadığı için, bazan saadette felâket olduğu gibi, felâketten dahi saadet çıkar.
BS.Nursi- Sünûhat s, 55

“O herşeyi en güzel şekilde yarattı” (Secde Sûresi, 32:7) âyetinin bir sırrını izah eder.

Şöyle ki: Herşeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakikî bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki herşey, her hadise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir; veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir…
BSNursi- Sözler, 210

       —–

 

Rüyada Bir Hitabe: 1919 / 2024

Meclisten biri dedi: “Neden şeriat şu medeniyeti  reddeder?” Haşiye 1

Dedim:
“Çünkü, beş menfi esas üzerine teessüs etmiştir.
– Nokta-i istinadı kuvvettir. O ise, şe’ni tecavüzdür.
– Hedef-i kastı menfaattır. O ise, şe’ni tezahumdur.
– Hayatta düsturu, cidaldir. O ise, şe’ni tenazudur.
– Kitleler mabeynindeki rabıtası, âhari yutmakla beslenen unsuriyet ve menfî milliyettir.
– O ise, şe’ni böyle müthiş tesadümdür.

‘ Cazibedar hizmeti, hevâ ve hevesi teşcî ve arzularını tatmin ve metalibini teshildir.

– O hevâ ise, şe’ni insaniyeti derece-i melekiyeden, dereke-i kelbiyete indirmektir.
İnsanın mesh-i mânevîsine sebep olmaktır.

– Bu medenîlerden  [modern-ist] çoğu, eğer içi dışına çevrilse, kurt, ayı, yılan, hınzır, maymun postu görülecek gibi hayale gelir.

“İşte, onun için bu medeniyet-i hazıra, beşerin yüzde seksenini meşakkate, şekâvete atmış;
onunu mümevveh [sanal] saadete çıkarmış; diğer onu da, beyne beyne bırakmış.
Saadet odur ki, külle, ya eksere saadet ola.
Bu [günkü] ise, ekall-i kalilindir ki, nev-i beşere rahmet olan Kur’ân, ancak umumun, lâakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder.”

* Haşiye-1
“Bizim muradımız, medeniyetin mehasini ve beşere menfaati bulunan iyiliklerdir.

Yoksa, medeniyetin günahları, seyyiatları değil ki,
ahmaklar o seyyiatları, o sefahetleri, mehasin zannedip taklit edip malımızı harap ettiler.
Medeniyetin günahları, iyiliklerine galebe edip, seyyiatı hasenatına racih gelmekle beşer,
iki Harb-i Umumi ile iki dehşetli tokat yeyip, o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaştırdı.
İnşaallah istikbaldeki İslâmiyetin kuvvetiyle,
medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi de temin edecek.”
(Müellif-i muhterem sonradan ilâve etmiştir.)

* Müslümanlar Kendi Tüketim Alışkanlığını Kurmak Zorunda!

[GÜNÜMÜZDE İSE]:

“Hem serbest hevânın tahakkümüyle, havâic-i gayr-ı zaruriye havâic-i zaruriye hükmüne geçmişlerdir.

Bedavette bir adam dört şeye muhtaç iken [şu] medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir.
Sa’y, masrafa kâfi gelmediğinden;
hileye,
harama sevk etmekle,
ahlâkın esasını şu noktadan ifsad etmiştir.
Cemaate, nev’e verdiği servet, haşmete bedel,
ferdi şahsı,
fakir ahlâksız etmiştir.”

* Batı Medeniyeti Müslümanları Neden Asimile Edip Boyun Eğdiremiyor!

,

 

Kurûn-u ûlânın mecmu vahşetini, bu medeniyet bir defada kustu!

“Âlem-i İslâmın şu medeniyete karşı istinkâfı ve soğuk davranması
ve kabulde ıztırabı câ-yı dikkattir.

Zira istiğna ve istiklâliyet hassasıyla mümtaz olan şeriattaki İlâhî hidayet, Roma felsefesinin dehâsıyla aşılanmaz, imtizaç etmez,
bel’ olunmaz [yutulmaz asimile olmaz]
tâbi olmaz.

“Bir asıldan tev’em olarak neş’et eden;
eski Roma ve Yunan iki dehâları,
su ve yağ gibi mürur-u a’sâr ve medeniyet ve Hıristiyanlığın temzicine çalıştığı halde, yine istiklâllerini muhafaza,
âdetâ tenasuhla o iki ruh şimdi de başka şekillerde yaşıyorlar.
Onlar tev’em ve esbab-ı temzic varken imtizac olunmazsa,
şeriatın ruhu olan nur-u hidayet,
o muzlim medeniyetin esası olan, Roma dehâsıyla hiçbir vakit mezc olunmaz bel’ olunmaz.”

* 1OO YILDIR NEDEN AYAĞA KALKAMIYORUZ?

* Yakazada Asrın Temsilcileri Sordu:

“Hangi fiilinizle kadere fetvâ verdirdiniz ki, şu musibetle hükmetti?

Musibet-i âmme ekseriyetin hatâsına terettüp eder.

Hazırda mükâfatınız nedir?”

Dedim:
“Mukaddemesi  [hatamızın başı];
üç mühim erkân-ı İslâmiyedeki ihmalimizdir: salât, savm, zekât.

“Zira, yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi.

Tembellik ettik; beş sene [1914- 1919] yirmi dört saat talim, meşakkat, tahrikle bir nev’i namaz kıldırdı.

Hem senede yalnız bir ay oruç için nefsimizden istedi.
Nefsimize acıdık; kefâreten beş sene oruç tutturdu.

Ondan, kırktan  yalnız 1’i, [ürün ve canlı hayvanlardan]
ihsan ettiği maldan zekât istedi.
Buhl ettik [pintilik tamah] zulmettik,
O da bizden müterakim zekâtı aldı.

اَلْجَزَاءُ مِنْ جِنْسِ الْعَمَلِ     1
         “Her işin karşılığı kendi cinsindendir”

“Mükâfat-ı hâzıramız ise:
Fâsık, günahkâr bir milletten, humsu olan dört milyonu velâyet derecesine çıkardı; gazilik, şehadetlik verdi.
Müşterek hatâdan neş’et eden müşterek musibet, mâzi günahını sildi.”

[Filistin – Gazze D.Türkistan Suriye Irak Türkiye gibi 100 yıldır günahkar müslümanlardan; belki onmilyonlarca şehid ve gazi verildi ve bunlar velilik/ evliya makamına, Nebi ve Sıddıktan sonraki 3. yüksek makama eriştiler ve erişiyorlar…]

* “Yine biri dedi:

“Bir âmir, hata ile felâkete atmışsa?”

Dedim:
“Musibetzede mükâfat ister.
Ya âmir-i hatâdarın hasenatı verilecektir; o ise hiç hükmünde.

Veya hazine-i gayp verecektir.

Hazine-i gaybda böyle işlerdeki mükâfatı ise,
derece-i şehadet ve gaziliktir.

Baktım, meclis istihsan etti.[beğendi] Heyecanımdan uyandım.

Terli, elpençe yatakta oturmuş, kendimi buldum. O gece böyle geçti.”

[Filistin – Gazze’de 7 Ekim 2023’te;
saldırı emrini verenler; yanlış karar verdiyse ölenlerin durumu ne olacak?]

– “Hazine-i gaybda böyle işlerdeki mükâfatı ise,
derece-i şehadet ve gaziliktir.”

  * Rüyanın Zeyli:

– Rüya hacda sükût etti.

Çünkü, haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil,
gazap ve kahrı celb etti.

– Cezası da keffâretü’z-zünub değil, kessâretü’z-zünub oldu.
Haccın; 
bahusus taarüfle tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye
ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki,
düşmana milyonlarla İslâmı, İslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti.

Milyonlarla ehl-i İslâm,
hayr-ı mahz olan sefer-i hacca şedd-i rahl etmek yerine,
şerr-i mahz olan düşman bayrağı altında dünyada uzun seyahatlar ettirildi.

Fa’tebirû!

* Sonunda Ne Yapmak Zorunda Kalacağız?

كَمَۤا أَنَّ الضَّرُورَاتِ تُبِيحُ الْمَحْظُورَاتِ كَذٰلِكَ تُسَهِّلُ الْمُشْكِلاَتِ     1

korkaklıkta darb-ı mesel hükmünde olan tavuk,
çocukları yanında iken şefkat-i cinsiyesiyle camusa saldırır.

,

İşte dehşetli bir cesaret…

Hem darb-ı mesel olmuş
keçi, kurttan havfı, ıztırar vaktinde mukavemete inkılâp eder; boynuzuyla kurdun karnını deldiği vâkidir.

İşte dehşetli bir cesaret…

Hem darb-ı mesel olmuş,
keçi, kurttan havfı, ıztırar vaktinde mukavemete inkılâp eder; boynuzuyla kurdun karnını deldiği vâkidir.

İşte harika bir şecaat…

Fıtrî meyelan, mukavemet-sûzdur.
Bir avuç su, kalın bir demir gülle içine atılsa
kışta soğuğa mâruz bırakılsa, meyl-i inbisat demiri parçalar.

Evet, şefkatli tavuk cesareti,
hamiyetli keçi ıztırarî şecaati gibi fıtrî bir heyecan,
demir güllede su gibi zulmün burudetli husumet-i kâfiranesine maruz kaldıkça herşeyi parçalar.
Rus mojikleri buna şahittir.

Bununla beraber;
imanın mahiyetindeki hârikulâde şehamet,
izzet-i İslâmiyenin tabiatındaki âlempesent şecaat,
uhuvvet-i İslâmiyenin intibahıyla her vakit mu’cizeleri gösterebilir…

Birgün olur elbette doğar şems-i hakikat;

Hiç böyle müebbed mi kalır zulmet-i âlem?”
erisale.com.

Dipnot-1
Zaruretler, yasakları mübah kıldığı gibi zorlukları da kolaylaştırır.

Hüseyin Çeşitcioğlu

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Delillerle Âhirete İman

Âhirete İman .   İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ  1. DELİL: SALTANAT DELİLİ  2. DELİL: MERHAMET DELİLİ  3. …

Kapat