Ana Sayfa / Yazarlar / Sabaha Doğru

Sabaha Doğru

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

SABAHA DOĞRU

     İnsan yaratılmışların en şereflisidir. Onun mahiyetini bir kaç sayfada anlatmak imkânsızdır. Tek hücresi için ciltler dolusu kitap yazılan insanın ruh âlemini hakkıyla ifade etmek pek mümkün değildir. 

     O, Kur’an’ın “ahsen-i takvim” ifadesiyle çerçevelenen ummandır. Peygamberin dilinde: “Kâbe’ye saygıdan daha saygı değer” bulunan deryadır. İlmin kapısı Hz. Ali: “Âdem’de âlem dürülmüştür,” sözüyle o meçhul dünyanın kapısına dokunur. Bir diğer düşünen kafa insanı “kâinatın minik bir misali” olarak anlatır.

     Şu olay, insanın müstesna oluşunun belgesidir. Bir tıp doktoru, New York’ta 20 x10 metre ebadında bir tablo karşısında âdeta donakalır. Bu resim, Samanyolu yıldızlar topluluğunun görüntüsüdür. Hekim, dostlarını buradan alıp kendi üniversitesine götürür. Orada da aynı şekil ve ebatlarda bir tablo vardır. Şimdi şaşkınlık sırası uzay bilimcilerde… “Bu ne, sen de mi uzayla ilgileniyorsun?” derler. Cevap beyinleri donduracak cinstendir: “Beyler bu, insan beyin hücrelerinin 200 milyon kat büyütülmüş resmidir.”

     Yıldızlarla, Samanyolu azametinde bir mahyayla kudretinin ihtişamını gösteren yüce Yaratıcı, aynı ilahî damgayı beyin hücrelerine de vurmuştur. Evet, insanın konumunu böylece tespit ettikten sonra, onun hak ve hürriyetine geçelim.

     Yeryüzü, Rabbimizin bir misafirhanesi… Her yaratılmış O’nun esrar yüklü antika bir eseri. İnsan ise ilahî esmanın tecelli ettiği bir şaheser… İnsanoğlunu yücelten, O’nun imzasını taşıyan bir varlık olmasıdır. Dolayısıyla insana bahşedilen hak ve hürriyetler Allah’ın ihsanıdır. Bu konularda tasarruf hakkı sadece Eser Sahibinindir. Diline, rengine bakmadan insanın haklarını korumak, savunmak her aklıselimin görevidir. Hele mazlumların yanında olmak ciddi bir vazifedir.

     Başta hayat hakkı, fikirlerini rahatça ifade edebilme özgürlüğü, inancını serbestçe yaşayabilme hürriyeti her insanın en tabi hakkıdır.

     Kudreti Sonsuz’un bir sıfatı “Halık”tır. Yaratan O’dur. Diğer bir ismi de “Adl”dir. Mutlak adalet sahibidir O. Her varlığa layık yetenekleri ve hakları O vermiştir.

      İnsan, kendi hak ve hürriyetleri bakımından şahane serbest olurken, başkalarının haklarına saygı konusunda da gayet hassas olmalıdır. Allah, duygularımıza belli bir sınır koymamıştır. Onun için nefis, meydanı boş bulup istediği gibi hareket edebilir. Verilen hürriyeti kötüye kullanır, yakar, yıkar… Zaten bütün baskılar, zulümler bu sınır tanımazlığın çocuğudur. Burada ilahî hükümler devreye girer. Yani mükellefiyetler. Haram, helâl vs. Bu kurallara uyan kişi sosyal düzene zarar vermez. Aksi davranışların, sosyal hayatımızın zehri olduğu herkesin malumudur.

    İnsanın alabildiğine hür olması lazım. Ancak sair insanların özgürlükleri de mühimdir. Bunu bilen çağımız insanı, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni hazırladı. Bu, iyi niyetle hazırlanmış bir metin idi. Fakat ince bir tahlile tabi tutulduğunda tezatlar fark edilir.

     Meselâ, Türkiye söz konusu olduğunda bu samimiyet(!) hiç de sağlıklı işlemez. Bir balina için seferber olan hümanist düşünce, okul kapılarında, çağımızın acımasızlığına gözyaşı dökenleri görmez.

“Yapan bilir, öyle de bilen konuşur” kaidesince, toplumsal hayatımızın huzuru, Rabbimizin bahşettiği hak ve hürriyetleri, yine O’nun izni dairesinde kullanmamıza bağlıdır.

     Doğal gel-gitlerine müdahale edilmeyen okyanus, sahillerimizin tatlı bir ritmi, latif bir ahengi olacaktır. O deryayı, dar mekânlara hapsetmeye çalışmak akıl kârı değildir.

     Sağlam bir iman, yüce Allah’a teslimiyet bütün problemlerle beraber sözünü ettiğimiz sosyal yaramızın da tek ilâcıdır.

Mahir Duman

 

Yazar : Mahir DUMAN

1955’te Ankara, Kızılcahamam Hıdırlar köyünde doğdu. İlkokulu doğduğu köyde, orta ve lise eğitimini Ankara’da tamamladı. 1979’da Bursa Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde çalışmaları neşredildi. İstanbul'da yayımlanan bir gazetede Şamil İmamoğlu müstearı ile günlük yazıları yayınlandı. Köprü, Zafer, Sur, Diyanet Çocuk, Kültür Dünyası, Moral Dünyası, Kültür Edebiyat, Tepe Edebiyat, Üslup… gibi dergilerde denemeleri ve hikâyeleri yayınlandı. Bir gazetenin düzenlediği makale yarışmasında birincilik ödülü aldı. Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde çalıştı. 2008 yılında emekli oldu. Evli ve üç çocuk babasıdır.
Yayınlanmış eserleri: 1. Çocukluktan Gençliğe (Çocuk Eğitimi) 2. Harman (Osman Suroğlu ile) 3. Espri Dükkânı 4. Moral Saati 5. Güller ve Dikenler (Osman Suroğlu ile) 6. Sevgi Zaferdir 7. Tebessüm Saati 8. Onların Penceresinden 9. Bizim Köyün Öyküsü 10. Söz Güzeli 11. Gülümseyen Sözler 12. Bahar Bestesi 13. Gönüller Sultanına 14. Güldüren Düşünceler

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
İslâm’ın Gücü

İslam’ın Gücü İslam’ın gücünü kafirler de inkar edemiyor. İnsanlığa etkisini ve medeniyete katkılarını kabul etmek …

Kapat