ŞABAN AYI
Mübarek Receb Ayını uğurlarken Şaban-ı mübareke kavuşmanın, Ramazan-ı Şerif’e yaklaşmanın heyecanını yaşıyoruz.
İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü’minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban’ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.(1)
Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur’ân harfi için üç yüz cennet meyvesi vardır.
Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hatâ ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir. Ayrıca bu ibadetler ileride hücumuna maruz kalabileceğimiz günahlar için de bir siper hüviyetini taşır.
Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı.
“Şaban benim ayımdır.”
“Şaban günahları temizleyendir”(2)
buyurarak kadrini yüceltirdi.
Receb ayı geldiği zaman da şöyle buyururdu:
“Allah’ım, Receb ve Şaban (ayını) bize mübarek ve bereketli kıl.”(3)
Böylece dua ve niyazlarında bu ayların kudsiyetini dile getirmişlerdir.
Peygamberimiz (asm) in Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin bir sebebi de devamında gelecek olan Kur’ân ayı olan Ramazan’dan dolayı idi. Hz. Enes’in rivayetine göre, Peygamberimiz’den sual ederler:
“Ya Resulallah, Ramazan’dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır?”
Bu soruya Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam,
“Ramazan’ı tazim için (Ramazan hürmetine) Şâban’ da tutulan oruçtur.”cevabını verirler.(4)
Basta Hz. Âişe (ra) Validemiz olmak üzere sahabilerin beyanına göre Peygamberimiz (asm) bazan Şaban ayının tamamını, çok kere de çoğu günlerini oruçlu geçirirdi. Zaten diğer günler, bilhassa pazartesi ve perşembe günleri de oruçlu bulunan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselam maddî ve manevî pekçok hikmetinden dolayı oruç ibadetini sıkça yapardı. Bu hususta Hz. Âişe (ra)’nin şöyle bir rivayeti vardır:
“Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam bazı aylarda çok oruç tutardı. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç iftar etmedi sanırdık. Bazı aylarda da çok iftar ederdi. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç oruç tutmadı derdik. Resulullahın Aleyhissalâtü Vesselam Ramazan’dan başka bir ayın orucunu tamamladığını görmedim. Şaban’daki kadar, kendisinde, çok oruçlu olduğu bir ay da görmedim“(5)
Hz. Âişe (ra) başka bir rivayetinde bu konuda şunları söyler:
“Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam senenin hiçbir ayında Şaban ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu:
“Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir.”(6)
Yine Hz. Âişe (ra), İbni Mâce’de geçen başka bir rivayetinde de,
“O (Resul-i Ekrem) Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şâban’ı Ramazan’la birleştirirdi.“(7)
diyerek Peygamberimiz (asm)’in bu ayda daha çok oruç tuttuğunu ifade etmektedir.
Bu iki rivayetten hadis âlimleri, Peygamberimiz (asm)’in bazı seneler Şâban’ın tamamını, bazı zamanlarda da çok günlerini oruçlu geçirdiği kanaatine varmışlardır. Zaten hadiste geçen “tamamı” mânâsına gelen “küll” kelimesi Arapça’da çoğunluk mânâsında kullanılırdı.
Bir kimse bir ayın çok günlerini oruçlu geçirirse, tamamını oruçlu geçirdiği ifadesi yer alırdı. Her iki rivayetten Şaban ayının tamamını oruçlu geçirmenin veya bir kısmında oruç tutmanın caiz olacağı hükmü çıkarılmaktadır.
Şaban ayında oruç, namaz, sadaka gibi ibadetlerin ve diğer imâni ve İslâmî hizmetlerin fazla yapılmasının bir hikmeti de, devamında gelecek olan Ramazan ayı için zihnen, bedenen ve ruhen bir hazırlık ve alışkanlığa sebep olmasıdır. Çünkü bazı insanlar, “Nasıl olsa, Ramazan gelince daha çok ibadet ederiz.” diye gaflet ve tembelliğe kapılabilirler. İşte Şâban’da yapılan ibadetler bu perdeyi yırtmaktadır.
Bu hususa Peygamberimiz (asm), Hz. Üsame bin Zeyd’in suâli üzerine işaret etmektedir. Hz. Üsame sorar:
“Yâ Resulallah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim.”
Bunun üzerine Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
“Receb ve Ramazan ayları arasında şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim.”(8)
Bu mübarek günleri değerlendirerek gün ve gecelerimizi manevî yönden daha çok bereketli kılarsak, bu ayın feyzinden daha fazla istifade etmiş oluruz. Bu aylarda tutulan oruç farz ve vacip olmayıp sadece sünnettir. Peygamberimiz (asm)’e uyarak sevap ve mükâfatına nail olmak için oruç tutmaya gayret ederiz.
Cenab-ı Hak bizleri Şaban ayının nurundan ve feyzinden en azami mertebede istifade eden kullarından eylesin. Amin.
Kaynaklar
1) Şualar, s. 416.
2) Keşfü’l Hafâ. II/9.
3) Müsned, I/259.
4) Tirmizı, Zekât: 28.
5) Buhari, Savm: 51.
6) Müslim. Sıyam: 177.
7) İbni Mâce, Savm: 4.
8) Nesei, Savm: 70.
“Hâ mîm! Helal ile haramı açıkça bildiren bu Kitab’a yemin ederim ki, şüphesiz biz onu mübarek bir gecede indirdik. Biz onunla uyarmaktayız. O öyle bir gecedir ki her hikmetli iş tarafımızdan çıkan bir emirle ayrılır, (karara bağlanır.)”[6]
Resûlullah (asm) kalktı, geceleyin namaza durdu, nihayet secdeye vardı. Secdesini o kadar uzattı ki ben ruhunun kabzedildiği (yani vefat ettiği) kanaatine vardım. Kalktım, yanına vardım. Parmağına dokunuverdim, canlı olduğunu görünce geri döndüm. O esnada secdede bulunan Resûlüllah (asm) sızlanıyor, yalvarıyor ve şöyle diyordu;– Allah’ım! Azabından affına sığınıyorum, gazabından rızana sığınıyorum, Senden yine Sana sığınıyorum. Seni, ben, Senin kendini övdüğün gibi asla övemem, Seni, sen ancak övebilirsin, Zât’ına layık övgüyü ancak sen yaparsın Allah’ım!..Resûlüllah başını secdeden kaldırdı, namazını tamamladı ve dedi ki:– Ey Aişe! Biliyor musun bu gece hangi gece?– Allah ve Resulü daha iyi bilir dedim.Bu gece dedi, Şaban’ın yarısı yani on beşinci gecesidir. Allah bu gece kullarına ve kullarının fiil ve davranışlarına bakar, bağışlanmak isteyenleri bağışlar, merhamet dileyenlere merhamet eder. Kin, hased ve kötü amel sahiplerini tövbe etmezlerse rahmetsiz, mağfıretsiz olarak olduğu gibi bırakır.”[12]
“Şa’ban’ın yarı (on beşinci) gecesi olduğu vakit, gecesinde ibadet için kalkınız, gündüzünde de oruç tutunuz. Zira Allah Teala güneşin batışından itibaren rahmetiyle dünya semasına tecelli buyurur. Bağışlanmak isteyen yok mu? Onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu? Onu rızıklandırayım. Dertli yok mu? İstesin de derman vereyim. Bu çağrı şafak sökünceye kadar devam eder.”[13]Bu gecede yapılan muracaatlar, dualar geri çevrilmez.[14]
“Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler / Yevme lâ yenfeu de kalb-i selim isterler.”“Ey Efendi! Ne malın, ne evladın, hiçbir şeyin fayda vermeyeceği bir günde, sanma ki senden altın gümüş isteyecekler. Sadece ve sadece sağlam bir iman, günah kirleriyle kararmamış veya günahlardan arınmış bir kalb, ibadetle geçmiş bir hayat istenecektir.”
“Dost istersen Allah yeter, Çünkü O dost ise her şey dosttur. Yaren istersen Kur’ân yeter. Çünkü Kur’ân’da isimleri geçen peygamberler ve meleklerle hayalen görüşür, başlarından geçenleri seyredip ünsiyet edersin. Mal istersen kanaat yeter; çünkü kanaat, iktisad etmeye sevk eder, iktisad, berekete vesile olur. Nasihat istersen ölüm yeter. Çünkü ölümü düşünsen, dünyaya dalmaktan kurtulur, ahiretine ciddî çalışırsın.”[15]
- Mevlid Kandili Hakkında - 14 Eylül 2024
- Mi’rac Gecesi Hakkında Yazılar, Bilgiler - 6 Şubat 2024
- Abdest İçin Uygun Bir Yer Bulamayan Kadın Teyemmüm Ederek Namazını Kılabilir mi? - 9 Ağustos 2023
- Kurban Kanını Başa/Alına, Arabaya, Eve Sürmek Doğru mudur? - 27 Haziran 2023
- Terviye ve Arefe Günü Yapılabilecek İbadetler Dualar; Sorularla Kurban İbadeti - 25 Haziran 2023
- Kurban ve Kurban Bayramı - 23 Haziran 2023
- Büyük Fırsat: Zilhicce’nin İlk On Günü; Leyali-i Aşere - 17 Haziran 2023
- Bi-iznillah (Allah’ın izniyle) Demek Şirk mi? - 1 Haziran 2023
- Rüşd ve Rüşd Yaşı - 6 Mayıs 2023
- Şevval Orucu Hakkında - 21 Nisan 2023