Ana Sayfa / Uncategorized / Sabır İmtihanındasın Sen Anadolu / Mehmet Nuri BİNGÖL

Sabır İmtihanındasın Sen Anadolu / Mehmet Nuri BİNGÖL

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Mehmet Nuri BİNGÖL

mneminler5@mynet.com

SABIR İMTİHANINDASIN SEN ANADOLU!

Milyonlarca Anadolu insanı; sen, bir sabır çilesindesin, kendi değer ve iradene , kendinden, içinden, senden olana sahip çıkma fırtınasına yakalanırsın da, bir düşün –şimdi- neler olur, dün neler olmuş, yarın neler olacak biiznillah!

Zira kucak açacaksın, bizzat kendine, Anadİolu ile orayla kenetlenmiş yüz milyonlarca insanın gönül köprüsünü bağrına basacak; daha nice yerlerin gaspedilen hakkını doya doya teneffüs edecek, iradesine ve değerlerine ambargo koyan – koymaya çalışan zavallı güruhu- sen Anadolu, kimbilir kaçıncı defa müşahede edip acıyacaksın!

Kendi iradeni yaşayıp yaşatan insanlara – ya da misyona- sahip çıkmanın şerefini -sen Anadolu- kimbilir kaçıncı defa tadacak, mazlumun ahının nasıl aheste aheste çıktığını bilmem kaçıncı defa müşahede edeceksin!

Sana yüz binlerce, milyonlarca “evet” yağacak. Çünkü alnı ak Anadolu’sun sen. Horlanan, küçümsenen, adam yerine konulmayan, “% 90 bile alsalar muktedir olamazlar” aptal sözü ile karşılanan, bidon kafalılar diye istihza edilen, “karnını kaşıyan adam ya da cahil oy çoğunluğu” diye alaya alınan Anadolu’sun!

Analarla dolusun, babalarla ihata edilmişsin, reislerle – şahs-ı manevinin mümessilleri manasında- gömleğin birlikte kesilmiş. Hele yiğitler, hele mertler… Arif ve adil emirleri saymaya bile lüzum yok.

Senin kara toprağında bile hayat var; “ak” olanı nelere yarar kimbilir? Semanda nur yağmuru hakimdir; hele “eyyam-ı mübarek” ya da “leyl-i mübarek”lerde… Ufuklarında ezanların saltanatı var. Kur’an bülbüllerinin dillerinden süzülen manalar o zümrüt örtünü, güzelim dağlarını , sevimli bozkırlarını aydınlatır; haşin ve cahil ellerle kirletilmek istenen garazlara set olurlar.

Sen Anadolu’sun. Senin isteklerine ve iradene her zaman evet. Çünkü bizimlesin; kalp hamulemizdeki hislerle bezelisin, onları yaşamaktasın bilfiil ve hasbice… Gönlümüzdeki sevgilerle müzeyyensin. Hülasa bizden bir uzuv gibisin. Sen davet edersin de bizler reddedebilir miyiz? Bazen Anadolu’nun o köşesinde, bazen bu köşesindesin ama hep bizimlesin.

Nur pınarı senin cömert zemininde boy attı, evlatlarının emeği ve “avnullah” ile dünümüze, bugünümüze , yarınımıza ışık tuttu, yol açtı, “dümdar” ve “pişdar” oldu.

Köy, kasaba, karye ve mezra yollarında durup “ellerinde yeşil soğanlı” olanlar, Zamanın Bedi’isini bekleyen, ona “Bediüzzaman Dede, Bediüzzaman Dede” diye el sallayan ve koşanlar senin çocuklarındı, belki de bugünün kimi talihli idarecilerinin baba ya da dedeleriydi! Eğer “Şubat soğuğu” ile dondurulan nehri milletini arkana alarak soluğunla – yani bütün bir milletin dev gibi solumasıyla- eritmeyip yan gelip yatsaydın acaba bu gün dimdik alınlarıyla istikbaldeki “bahar”a değil, “yaza, sayf”a hazırlanır halde mi olurlardı?

Müdriksin; vazife şuuruyla hemhalsin. Hele kararlı tavrın.. dillere destan. Zulmün, haksızlığın hiçbir şart altında ilanihaye devam etmeyeceğine inanıyorsun (Hadis’ten müstahreç.).

Doğrusun; Rabb’in doğrularla ve sabırlılarla beraber olduğuna hep inandın. Merttin, sözünün eriydin; gönül kapılarını mazlumlara açmanın en büyük faziletlerden olduğuna kaniydin. Çünkü adildin, adaletli ve adaletçiydin, adalet ordusunun gönüllü bir neferiydin.

Arşın gölgesinde gölgelenecekler”den birinin de “adil idareci” olduğunu tasdikdesin zira. Kimse seni ne unutur, ne de “zındıka komite”since “yenilmek” isteyişini seyretmez; Moğol ordusunun bir koluna geçit vermeyen iskan ettiğim yerin kalesi ve Birecik surları gibi bu millet de içinden çıkarttığı sana ve ekibine etten bir mania olur; tıpkı “Sedd-i Zülkarneyn” gibi…

Hiç unutmam; 2001 yazında tatildeydik Akdeniz kıyılarında… TV’de konuşmanızı dinleyince “Keşke şu, adam gibi adam bir parti kursa da gönül huzuru ile oy versek, verdirsek” diye -sesli ya da sessiz- düşündük. Şimdi de –ailecek- aynısını söylüyor ve “Sandıklar bir an evvel önümüze gelse de kurulan oyunların bozulması için Kader’e fetva verdirsek” diyoruz.

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Kandil gecelerinin oruçları ne zaman tutulur?

Kandil gecelerinin oruçları ne zaman tutulur? Kandil gecesi akşam namazından başlar sabah namazına kadar devam eder. …

Kapat