KASTAMONUR.COM Sırlar ve Nurlar Şehrinden
“Muhakkak ki biz insanı en güzel (ahsenitakvim) suretinde YARATTIK, sonrada onu en aşağı seviyeye İNDİRDİK. Ancak iman eden ve güzel işler yapanlar müstesna”…
AHSENİ TAKVİM… İnsanın en yüksek ve en câmi istidatlarda ve kabiliyetlerde ve en guzel bir surette yaratılması…
Evet insan ahseni takvim suretinde yaratıldığındanve ve pek yüksek câmî istidatlar verildiğinden, esfel-i sâfilînden ta âlâ-yı iliyyîne, ferşten arşa, zerreden ta şemse kadar dizilmiş olan derecâta ve derekâta çıkabilir veyahut düşebilir bir imtihan meydanına atılmış.
Ve önüne iki yol konulmuş olan bir mucize-i kudret ve netice-i hilkat bir yaratılış meyvesidir.
Bildiğimiz üzere Rabbimiz bizi çamurdan yarattı fakat kendi ruhundan üfledi, o zaman insan oldu ve güzelleşti, ancak o zaman ahsen-i takvim sırrına ulaştı ve insan bununla hakikî kıymet kazandı.
Evet, Rabbimiz ruhu kendinden üflediği için taşıdığı özellikleri de ESMÂÜL HÜSNÂ’dan aldı. Rabbimizin isimleri adedince ruhumuzda manevi latifeler takılı ki, isimlerine ayine olabilmemiz için.
Ruhtaki mevcut değerleri şöylece sıralamak mümkünür:
Yardımlaşma, acımak, merhamet etmek, vermek, ikram etmek, hataları örtmek, hataları affetmek, sevmek ve şefkat etmek vb. Hepsi de ESMÂÜL HÜSNÂ’ya birer aynadır aslında.
Şimdi gelelim nefse… Nefsin mayasında ise bütün bu ruhtaki güzelliklerin tam tersi olarak kusur, noksan, acz, fakr ve düşmanlık gibi kusurlar imtihan gereği takılmış. Ve bunun neticesi olarak ruh ve nefis çatışması teklif sırrı gereği ölene dek devam edecek.
Fakat Rabbimiz öyle müjdeli bir ayetle kalbimizi ferahlandırıyor ki: Dehşete kapıldığımız şu imtihan noktasında O muazzam âyet-i celîle imdadımıza âb-ı hayat gibi NUR bahşediyor…
“Allah inananların dostu ve yardımcısıdır, Onları inkâr karanlıklarından kurtarıp hidayet nuruna kavuşyurur” (Bakara Suresi-257) Bizlere, yani yolunda gidenlere bu müjdeyle kalplere bir inşirah veriyor. Yeterki bizler gafletle bu muazzam müjdelere kulağımızı tıkamayalım.
Evet mayamız acz, fakr, noksan, kusur gibi şeylerle yoğrulmuşken bütün bu ihtiyaçlarımızı yerine getirebilecek, bize medet verecek yine Rabbimizdir. Dünyayı kaldırıp, ahreti kuracak, ruhumuzun EBED duasına medet verecek yine Cenâb-ı Mevlâ-yı Kerîm’imizdir.
İşte imtihan meydanına atıldığımız şu dünyada Rabbimizin Celali ve Cemali tasarruflarına her daim şahit oluyoruz.
RABBİM !.. Yaşadığımız müddetçe kahrın da hoş lûtfun da hoş diyebilmeyi nasip eyle. Değilmiş ki bizi ahsen-i takvim suretinde yarattın, kendine muhatap kıldın, kâinata sultan eyledin, eşref-i mahlûkat yaptın ve huzuruna kabul eyledin…
Ne olur RABBİM gaflet ettirme, bizi sensizlik gurbetlerine düşürme…
Ateşe atılmış İBRAHİM’in (as.), ateşin ortasında kalmış yarenleriyiz…Zaman zaman bedenen olmasa da yangın yeri yüreklerimiz.
VE Sözümüz hep aynı HASBÜNALLAHÜ VE Nİ’MEL VEKÎL…
RABBİM! Vekilimiz sensin. Kimselerden medet ummadan “RABBİM bana yeter” demeyi, “O Ne güzel vekildir” demeyi, imtihanımızı güzel verip, huzuruna tertemiz gelebilmeyi, Sana layık KUL olabilmeyi nasib eyle bizlere…
ÂMÎN ÂMÎN ÂMÎN!
- Her ‘Şey’ “Huu” Der - 28 Mayıs 2019
- Sahi Neydi Kulluğun Sırrı - 17 Mayıs 2019
- Hoş Geldin Ramazan… - 7 Mayıs 2019
- De ki; BİSMİLLAH!.. - 4 Mayıs 2019
