Said Nursi’yi Herkes Tanıyacak

Vali Yılmaz:

Said Nursi’yi Herkes Tanıyacak

Röportaj: Abdurrahman Iraz

Bediüzzaman Said Nursi’nin doğduğu köy Nurs’ta akrabaları tarafından inşa edilen “Bediüzzaman Külliyesi” açıldı. Açılışa Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz da katıldı. Bediüzzaman’ın talebeleri Abdullah Yeğin, Ahmet Aytimur ve Mehmed Fırıncı ile birlikte kurdelayı kesen Vali Yılmaz, açılış sonrası Bediüzzaman’ın doğduğu evi de ziyaret etti.

SAİD NURSİ’Yİ TANIMADAN FİKİR ÜRETMENİN BİR ANLAMI YOK

Bitlis’e gelmeden önce Bediüzzaman’ı tanıyor muydunuz?

Bunun sormaman lazımdı. (Gülüşmeler) Türkiye’de Bediüzzaman’ı tanımayan yoktur, diye sanıyorum. Türk aydını geçmişte şu hatayı yaptı: Herkes kendine bir camia oluşturdu, o camia dışında kimseyi tanımadı. Bu edebiyatta da böyle oldu, şiirde de böyle oldu, resimde de böyle oldu, sanatın her dalına bakın, herkes kendine özgü bir sanat camiası, kültür camiası oluşturup onun dışındakileri yok saydılar. Türkiye’deki temel hata budur. Halbuki Başbakanımızın dediği gibi, Said Nursi’yi tanımadan, Sebahat Akkiraz’ı tanımadan, Hacı Bektaş-ı Veli’yi tanımadan, Türkiye’nin bu önderlerini tanımadan; Türkiye’nin geçmişini bilmeden gelecekle ilgili fikir üretmenin bir anlamı yok.

Köklerimiz buradadır, tarihimiz, geçmişimiz… Bütün Türkiye’nin tarihi Ahlat’tan girmedir. Ahlat Türkiye’nin kapısıdır. “Ben aydınım” diyen insan, Türkiye’deki bütün dini grupları tanıyacak. Türkiye’deki bütün sosyal grupları tanıyacak. Şimdi, Alevilerle ilgili üç kişiye gidip bir şey sorsanız, size kulaktan dolma, yarım yamalak bir şeyler söyleyecekler. Said Nursi’yle ilgili sorsanız, yarım yamalak bir şeyler söyleyecek. “İdris-i Bitlisi bu bölgede ne yapmıştır?” diyorsun, kimsenin haberi yok. Halbuki İdris-i Bitlisi’ye Yavuz Sultan Selim, bu bölgedeki 20 Beyliğe Bey atamalarıyla ilgili fermanı yazıyor, isimlerin yazılacağı bölümü açık verip, İdris-i Bitlisi’ye bu kadar büyük yetki veriyor. Bunu kim biliyor? Hangi tarih kitabında yazıyor?

Dediğim gibi, Türkiye’de biz yüzyıllar boyunca birlikte yaşadık, bugün birileri ayrışım soluma derdinde. İdris-i Bitlisi’yi herkes tanıyacak, Said Nursi’yi herkes tanıyacak… Said Nursi ırkçılık anlamında ne Türklerin aleyhine bir söz söylemiş, ne Kürtlerin lehine bir söz söylemiş. Allah için konuşmuş, Allah için çalışmış, eğitim için çalışmış… Bakın, yaptığı en önemli iş, müspet ilim eğitimidir. Ama dediğim gibi Türkiye’deki sıkıntı budur. Biz kendimize bir yön buluyoruz, o yönün dışında ne sağa bakıyoruz, ne sola bakıyoruz. Tüm hata buradadır. Bu hatayı aştığımız zaman ve karşımızdakini insan olarak gördüğümüz ve tam olarak tanımaya gayret ettiğimiz zaman sorunlarımız kalmayacak.

Geçmişte Alevi-Sünni çatışması yaşadık. Kim çıkarttı? Bilmiyoruz… Benim abim 4 sene bir Alevi köyünde öğretmenlik yaptı, birini incitmedi. Bizim köyün otobüsü, her gün köyden çıktıktan sonra karşıdaki Alevi köyün yolcularını alır, yan yana oturarak şehre gideriz. Şehirde işimiz biter, akşamleyin gene aynı otobüse dolar, önce onları bırakır sonra kendi köyümüze gideriz. Ali dayımın çavuş arkadaşları gelirdi, birkaç gün misafir olurdu, sonra dayım onlara giderdi. Sonra o işler bitti şimdi Türk-Kürt çatışması çıktı. Kim çıkarttı? Etle tırnak olarak biz birbirimize girmişiz. Kültürümüzü ayakta tutmak zorundayız. Herkes “bu benimdir” deyip bir şeylere sarılmasın, bu ülkedeki her şey benim. Ben ne Alevi’den vazgeçerim, ne Çerkez’den vazgeçerim, ne Kürt’ten vazgeçerim, ne Türk’ten, ne Şafi’den… Ben hiçbir şeyden vazgeçmem. Çünkü bunlar benim canlı renklerim ve bunlarla canlı tutulması, özen gösterilmesi lazım.

Bediüzzaman’ın hayatından veya fikriyatından sizi etkileyen bir şey var mı?

Ben kişi olarak herkesten etkileniyorum. Ben Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat’ını da okudum, Bediüzzaman’ı da okudum. Ben herkesi kucaklayacak konumdayım. Buna benim kucağım da yeter, gönlüm de yeter, kalbim de yeter.

Şu anda Bediüzzaman’ın doğduğu evdesiniz. Ne hissediyorsunuz?

Bu tür yetişmiş insanlar, Bitlis’in geçmişini oluşturan insanlar. Buradan bütün dünyaya bir aydınlanma yayılmış. Bu aydınlanmayı herkes görecek. Geçen gün Tillo’daydım. Benim oğlum liseyi bitirdi, oradaki ıstırabı gördü. İki gündür resmini çekmiş cep telefonuyla, “Baba biz bunu dünyaya anlatmalıyız” diyor. Dünyanın düz olduğu Avrupa’da konuşulurken, Türkiye’de İbrahim Hakkı Hazretleri küreyi oturtmuş, dünyanın eğimini oluşturmuş. Yani Türkiye’nin her köşesinden aydınlık fışkırıyor. Bu aydınlığı kimse kapatamaz, biz bu ülkede hep birlikte kardeşiz, kim ne diyorsa desin… Ben ilkokulu Eruh’ta okudum, Bolu’da okudum, Türkiye’nin her yerinde de dostum var, Türkiye’nin her yerinde de çok değerli insanlar yetişmiş. Bu ülke, evliyalar, ilim adamları merkezi… Yani kimsenin uçmayı düşünmediği dönemde bizim bir bilim adamımız çıkmış, İstanbul’da uçmuş. Yani, bunlar önemli şeyler. Biz bunları neden kaçırdık? Niye ıskaladık?

Nurs Köyü’nün yolu kalıcı bir çözüme ulaşacak mı?

Bunun için bu sene 200 bin lira para ayırdık, başkan burada. Makinemiz hala burada duruyor. Bu sene ikinci büyük parayı buraya ayırdık.