Ana Sayfa / Yazarlar / Savaş Gemilerinde Ramazan / Vehbi KARA

Savaş Gemilerinde Ramazan / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bahriyede 15 yıl görev yaptım. Bu süre içinde bazı sorunlar yaşamış olsam da çok şükür hiç ara vermeden orucumu tutabildim. Bu durum göründüğü gibi kolay değildir zira çeşitli bahanelerle orucumuzu bozmamız istenirdi. Koskoca savaş gemisinde birkaç kişinin oruç tutabildiği günler olmuştur.

Gerçi seferi durumda ve bazı özel şartlarda oruç tehir edilip Ramazandan sonra da tutulabilir. Buna ruhsat veriliyor. Lakin çoğu zaman keyfi nedenlerle yasaklamalar oluyordu. Hâlbuki din; Allah ile kul arasındadır, buna kimsenin karışmaya hakkı yoktur. Eğer askerlik ve eğitim gibi nedenlerle oruç tutmak güçleşiyor ise komutanların görevi sadece tavsiyede bulunmaktır. Bundan fazlasına karışmak vicdan özgürlüğüne aykırı bir tutumdur.

Her ne ise… Bahriyede bir çok defa oruç tutmak yasaklandığı halde nedense sert tepki vereceğimi düşündüklerinden olsa gerek bana kimse karışmıyordu. Özellikle tatbikatlara çıktığımızda gemi komutanları oruç tutulmasını yasaklar tutan personelin cezalandırılacağını söylerlerdi. Diğer zamanlarda yani liman süresince oruç tutmak isteyenlere yemek çıkarılır kimseye zorluk çıkarılmazdı. En azından Harp Filosunda durum böyle idi.

Muhriplerde yani destroyer veya fırkateyn adı verilen savaş gemilerinde disiplin işleri 2. Komutan tarafından sağlanır. Hoş ticaret gemilerinde de bu işi 2. Kaptan yapar. Bahriye ile ticaret gemileri arasında birçok konuda olduğu gibi bu konuda da bir benzerlik vardır. İkinci Komutan, Gemi Komutanının verdiği emirlerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol eder aksine davrananları cezalandırır.

Ramazan ile ilgili yasaklar vardı lakin oruç tuttuğu için cezalandırılan hiçbir askere rastlamadım. Belki benim çalıştığım gemilere has bir durumdur. Görev esnasında 2. Komutanlar ile konuşurken çocukluğumdan beri hiç Ramazan orucuna ara vermediğimi söylerdim. Onlar da bana karışmazlar hatta yasak olarak ilan edilen tatbikatlar esnasında bile iftar yemeğinde gördükleri vakit “Allah kabul etsin” derlerdi.

Tatbikat bittiğinde Ramazan mesaisi uygulanır yemekler iftar saatine göre ayarlanır, Ramazan ayının coşkusu ve güzelliği tüm gemiye yayılırdı. Tabii ki bundan mahrum kalanlarda oldukça çoktu.

Gemi Komutanlarının neredeyse tamamının oruç tuttuğuna şahit olmuşumdur. Fakat bir tanesi çok ilginçti. Askeri okullarda dini konular ihmal edildiği için ne derece kötü sonuçlar doğurduğuna bir örnek olması bakımından ibretli olan bu olay umarım devlet yöneticilerini uyandırır ve akıllarını başlarına getirir. Zira cehaletin bu kadarına “pes” dedirtecek kadar anormal kişiler çıkabiliyordu.

Bir gemi komutanı, hem oruç tutar hem de gündüz vakti ilaç içerdi. Midesi mi rahatsızmış nedir? İlaç içerken de “modern bir insan” olduğunu söyler dinimizin akıl dini olduğunu ifade ederek oruçlu iken ilaç içmenin bir sakıncası olmadığını söylerdi. Bir çocuğun bile bildiği ve sağlık durumu elvermeyenlerin oruçlarını erteleyebileceği gerçeğini ne yazık ki bu Komutanımız öğrenememişti. Bütün subaylar durumun nezaketi gereği böyle bir şeyin olamayacağını bildikleri halde susarlar kendisine herhangi bir cevap veremezlerdi.

İşte dini bilgilerin hiç olmaz ise namaz, oruç gibi İslam’ın en önemli şartlarının askeri okullarda okutulması gerekliliği bu örnekten yola çıkılarak ne derece önemli olduğu anlaşılabilir. Dini eğitim verilmeyip bilakis “irtica” yaygaraları arasında insanı maymuna çevirip gülünç hale düşürebiliyorlar.

Allah bütün yöneticilerimize ve hassaten komutanlarımıza akıl, izan ve iman nasip etsin…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
İhsan Kasım Ağabey, Nur hâdimi dostu Edib İbrahim Debbağ’ı âhirete uğurladı

Risâle-i Nur'un mühim bir hâdimi olan Iraklı âlim Edib İbrahim Debbağ âhirete uğurlandı Abdurrahman İraz, …

Kapat