Ana Sayfa / Yazarlar / Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a açık mektup ve bir talep / Prof. Dr. Himmet UÇ

Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a açık mektup ve bir talep / Prof. Dr. Himmet UÇ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Başbakan’a açık mektup ve bir talep

Bu günler büyük heyecanlar ve beklentiler günü, inşallah sonu her hâlükârda ülkemize hayırlı olur.

Ülkemizin iki büyük rüesası, her yeri karış karış gezerek hayırlı bir gelecek temennisiyle halkımızın huzuruna çıkıyorlar, ümit veriyorlar, vaad ediyorlar. İnşallah umduğumuz olur, vatan ve milletin geleceği için iyi şeyler meydana gelir.

Bediüzzaman’ın büyük himmet ve gayreti milleti idi. O milletimizin ve cemiyetimizin imanı namına bir değil bin Said feda olsun, diyecek kadar büyük gayretlidir. Bütün hayatı milletimiz için büyük gayretlerle geçmiştir. Otuz Bir Mart’ta bir okyanus dalgası gibi devleti sarsan hareket ordusunun önüne çıkar, ama bir tek şahıs o dalgayı durduramayacağına kanidir, geri çekilir. Yine mecliste namazı anlamayan bir büyük adama namazın önemini anlatır, hiç fütur getirmez. Sultan Hamid’in huzuruna ülkesine bölgesine -ta o zaman- bir darülfünun talebi ile gider; o hep bu toprakların, bu milletin selameti için korkusuzca öne atılmıştır.

Bediüzzaman büyük bir sanatçı ve yazardır. Onun dünya ölçeğinde sanatı ile tartacak çok adam yok. Hugo, Dostoyevski, Dickens, Fielding, Kant, Dekart gibi adamların yanından geçemediği felsefi sorunları; ümmetin yüzlerce yıldır batı karşısında, batı felsefesi ve ilmi karşısında bir şey söyleyemediği dini ve felsefi ve ilmi konularda büyük fikirler öne sürmüştür. Ama biz anlatamadık.

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanımız, her gittiği yere birşeyler vadediyor. Erzurum’a olimpiyat oyunları için çalışıldığını söylemiş, yeni bir terminal binası istemişler kendisinden.
Konya’da Hazreti Mevlana’nın dergâhı ve külliyesi uluslar arası bir mahiyet arz ediyor. Bediüzzaman bugün dünyada Mevlana’dan daha yaygın bir şekilde okunmaktadır, ilkokul çocuklarından ta üniversite öğrencilerine, ilim adamlarına.. hitap etmektedir. Ama onun Isparta’da tanıtılması için bir gayret yoktur.

Sayın Başbakanımız ısparta’ya geldi. Umardım ki Bediüzzaman Sokağına ve evine gelsin, o bir depoyu andıran evin ne kadar kıt imkanlarla kamuya arz edildiğini görsün ve o civarda bir Bediüzzaman kolmpleksi yapılmasına emir versin.

Siz sayın Cumhurbaşkanımız “ne istediniz de vermedik” dediğiniz adamlar size uçaklarla bomba gönderdiler. Bizim devletle kavgamız yok, bizim kavgamız Niçe, Marks ve benzeri adamlar gibi nihilizmin, ateizmin babaları ile. Çünkü onların telkinleri yıkılırsa her ülke düze çıkar. Bizim gayretimiz, insanlar, kainatın hâlıkının insanlara yaptığı bu kadar nimet karşısında her vakit teşekkür için başını seccadeye şükür için koysun.

Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız,

Neden Bediüzzaman’ı daha köklü çalışmalar ile dünyaya açmak için gayret etmiyoruz. Tolstoy için, “Rusya’nın iki çarı var, biri Tolstoy biri de Rus çarı” demişler. Nice büyük başbakanlar geldi geçtiler, ama sanatçılar ve büyük ülkü adamları, din adamlarını tebcil edenler onlarla birlikte yaşadılar. Sayın Başbakan Isparta ve Bitlis’te Bediüzzaman’ın her türlü çile ve zulme karşı devletine bayrağına sadık kaldığını söyledi; güzel, ama bunu her yerde söylemeliyiz, ülkenin her şehrinde Bitlis’ten daha büyük insan gurupları Bediüzzaman’ı tanıyorlar.

Sanatçılar ve ülkü adamları Allah’ın yeryüzüne uzanan elleridir, kim o elleri tutarsa onlarla birlikte yükselir. Nur talebeleri masum insanlardır, onların duası yüzyılı aşkın bir süredir devletin bekasının betonudur.

Gelin Isparta’ya bir Bediüzzaman kompleksi sözü verin, şu evet – hayır maratonunda Nur talebelerinin kalplerini tatyib edin. O zaman bir anda rüzgârın hızı yükselir.

Evet, isteğimiz budur, iyi bayramlar…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Tarihten Günümüze; Ayasofya

İlk Ayasofya, Bizans imparatoru I. Konstantinos tarafından M.S. 324 yılında İstanbul şehir merkezine inşa edilmiştir. …

Kapat