Önce küçük kibar ve zarif işaretlerle başlayan bir süreç, bazen kısa bazen uzun fasılalarla devam eder; duruma göre yani, muhatabın tavır ve davranışlarına göre değişen zaman aralıklarıdır; eğer muhatap bu ince ikazları fark edip tavırlarında bir değişikliğe gitmişse, uyarı ve ikazlar uzunca bir süre durabilir. Eğer muhatab bu ikazlardan bir şey anlayamamışsa, ikazın şiddeti artabilir, daha da anlamazsa, biraz daha artar, daha da anlamazsa büyüklerin şefkat tokadı dedikleri belalar başımıza gelebilir, eğer bu da kâr etmezse helâk edilme denen o tabii âfete maruz kalabiliriz…
Niye bu güzelim ikazları helâk edilme seviyesine kadar taşırız ki?
Biz insanız öyle değil mi? Öğretmenlerimiz, insanın hayvanlardan ayrılan en büyük özelliği aklı ve düşünebilmesi, diye anlatmamış mıydı? O zaman bu aklı ve düşünme özelliğini nerede kullanıyoruz, poker oynarken değil herhalde veya top koştururken de değil, doğal olarak işimizi yaparken orada kullanıyoruz, biraz da araba kullanırken belki, ama daha geriye epeyce kullanılabilir akıl ve düşünce miktarı kalıyor. Birazını; bu günlük hayatımızda başımıza gelen ufak aksiliklere veya terslik de dediğimiz veya şanssızlık gibi hareketlerin manasını çözmeye çalışmakta kullansak, diyorum. Hani, belki o zaman tokatları helâk seviyesine getirmemiş olabilir miyiz acaba…
İşin en garip tarafı da, helâk seviyesine binlerce ikazdan sonra gelmek herhalde!
- Peygamber Efendimizin Yaşında Vefat Etme Duası Kabul Olunan Doktor: Sadullah NUTKU - 28 Haziran 2020
- “Benim Şefik’im İçmez!” - 20 Aralık 2019
- Merhum Taha Gültekin Hocaefendi ve Müjdeli Rüyası - 31 Ekim 2019
- Efendimizin Emrettiği Dokuz Haslet - 23 Nisan 2019
- Süleyman Hilmi Tunahan Efendi ve Bediüzzaman Hazretleri - 14 Nisan 2019
- Ülfeti Kaldıran ve İman Kurtaran Eser - 10 Mart 2019
- Kur’an Her Derde Devadır - 2 Şubat 2019
- Bir Suale Muhtasar Bir Cevap - 3 Ocak 2019
- Evlatlarımız için güzel bir dua / Ahmet KATIN - 25 Haziran 2018
- Haramlar neden var? / Ahmet KATIN - 12 Şubat 2018