Ana Sayfa / Yazarlar / Şerefsiz Kurtuluş Savaşı Yoktur

Şerefsiz Kurtuluş Savaşı Yoktur

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Şerefsiz Kurtuluş Savaşı Yoktur

Şerefsiz Kurtuluş Savaşı Yoktur

Dünya hayatı gündüz gece, dört mevsim üzerine döndüğü gibi milletlerin tarihleri ve talihleri de aynı minval üzere döner..

Dünya gibi insanların, milletlerin de geceleri, gündüzleri, yazları ve kışları da, baharları ve hazanları da olur..

Bilinen beş bin yıllık Türk tarihi bunun delilidir.
Tarihi süreç içersinde cihana hükmeden devlerler kurduğumuz gibi yıkılışlar, dağılışlar, esaretler de görümüşüz..
Ergenekon’a hapsedilmiş, yok olmanın eşiğinden dönüldüğü günleri de görmüşüz, fetret devirleri de görmüşüz, demirden dağları delip Adriyatikten Çin Seddi’ne üç kıtaya yedi iklime hükmettigimiz günleri de görmüşüz

Osmanlı Devleti’nin yıkılışıyla yokuluşun eşiğine tekrar gelmiş, esaret günleri görmüşüz..
Yok olma pahasına, esaretten kurtulmak için İstiklal Savaşı da vermiş ve kazanmışız hamdolsun.

Osmanlı’nın yıkılmasının ardından, Batılı-doğulu sömürgeci devletler tarafından bölüşülen topraklarımızds irili ufaklı otuz devlet kurulmuş.
Ancak bu devletlerin pek çoğu halen esaretten, manda ve boyunduruktan kurtulmayı başaramamışlar, belinyuz yıldır varlık-yokluk, bağımsızlık mücadelesi vermete devam ediyorlar.

İşgal ve esaretin en uzun sürdüğü, esaretin bedelinin en ağır ödendiği topraklardan biri Doğu Türkistan Uygur Bölgesi, bir diğeri de Filistin topraklarıdır desek yanılmış ve yanıltmış olmayız sanıyorum..
Doğu Turkistan Uygur Türklerinin seslerini, çığlıklarını bile duyamıyoruz.

Filistin halkının sesini nisbeten duyabiliyoruz. Son günlerde yaşanan gelişmelerle yeniden duyar olduk.
Filistin halkı da esaretin bedelini çok ağır ödüyor. Ve yetmiş beş yıldır kurtuluş mücadelesi veriyor.

Filistin halkının bağımsızlık mücadelesi hakkında olumsuz bir şey söylemek elbette mümkün değil.
Bizim İngiliz-Fransız-Yunan işgaline karşı giriştiğimiz Kurtuluş Savaşımız kadar,
Kıbrıs’lı soydaşlarımızın Rumların baskı, zulüm ve vahşetlerine karşı verdikleri mücadele kadar,
Dağlık Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılma mücadelesi kadar haklı, asil, namuslu, şerefli ve gerekli bir mücadeledir..

Zira İsrail’in uyguladığı baskılar, zulümler, işkenceler Ermenilerin, Rumların, Yunanların Anadolu’da, Kıbrıs’ta, Karabağ’da, Hocalı’da yaşattıklarından farklı değildir..

Girişilen mücadelenin şekli, zamanı, usulü vs üzerinde tartışmalar, eleştiriler olabilir.
Ancak hiç kimse hiç bir millete esaret altında yaşamayı öneremez, kurtuluş mücadelelerini kınayamaz, değersiz, gereksiz göremez hafife alamaz..

Yazık ki ülkemizde ve dünyada;
İsrail güçlüdür, öyleyse haklıdır diyen, açıktan demese bile öyle düşünmeye şartlandırılmış insanlar var ve ne yazık ki hiç de az değiller..

Ülkemizde ve bölgemizde yabancı devletlerve kurulmuş ve onlara hizmet eden terör örgütlerini, onların propagandalarını haklı ve meşru gören ama işgal altındaki Filistin halkının kurtuluş mücadelesini terör gibi göstermeye çalışanların varlığını da biliyoruz..

Suriye’den gelen mültecilere;
“neden ülkenizi savunmuyor, ülkeniz için savaşmıyorsunuz” diyenlerin ülkeleri ve özgürlükleri için savaşan Filistinlileri de savaşıyor diye eleştirmelerini insanlık adına utanarak izliyoruz..

Ülkedeki dindar insanlara, tarikat ve cemaat mensuplarına dönüp alaycı bir üslûbla;
“Haydi Kudüs’e gidin, Kudüs için savaşın..” diyebilen, kendisini dinin, dini, milli, tarihi, insanî değerlerin dışında ve üstünde gören vatandaşlarımız olduğunu şahit oluyoruz, yüzümüz kızarıyor..

Elbette her müslüman Türk evladı devletinin gönderdiği her göreve koşar, her cephede savaşır..
Savaştan kaçmak şerefsizliktir bizim dinimizde ve töremizde.
Türk, Kürt, Arap, Boşnak, Çerkez hiç farketmeksizin müslüman vatan evlatlarının tamamı Hz. Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin, Nureddin Zengi’nin, Yavuz Sultan Selim’in, son Osmanlı ordusunun emrinde o kutsal beldelerde savaşan ataları gibi savaşmaya her zaman hazırdır..

Bizler Hz. Musa’ya hitaben; Sen ve Rabbin, ikiniz savaşın, biz sizi burada bekleriz deyip zaferden sonra ganimetten en büyük payı almaya kalkışan Yahudi karakterlerden değiliz, olmayız inşaallah..

Ama devletimiz çağırmadan, devlet emir vermeden savaşa girişmenin de doğru, faydalı ve hayırlı bir yol olmadığını biliriz.
Emir gelmeden silaha sarılan ya çapulcudur, ya teröristtir ya da macerapersttir..

Yazık ki medyamızın kahir ekseriyeti kirli, kirli yapıların ellerinde..
Haklının değil, güçlünün borazancılığını, tetikçiliğini, propagandasını yapıyorlar.. Ve ne yazık ki insanımız bunlara kanıyor, inanıyor, savruluyorlar..

Rabbim tüm mazlum milletlerin bağımsızlık mücadelelerini, gazalarını mübarek eylesin..
Zaferle taçlandırsın..

İki bin beşyüz yıl yeryüzünde sürünen Yahudi Milleti bu gün geçici bir güç, devlet, servet ve izzet kazanmış..
Filistin’li Araplar ise esarete düşmüş olabilirler.
Bu günler de geçer.
Yahudi’lere gülen talih elbette Türk’lere, Arap’lara, tüm mazlum milletlere de güler..

Son sözümüz ilk sözümüz olsun;
Şerefsiz Kurtuluş Savaşı yoktur..
Şerefsizlerin kurtuluş savaşları da yoktur, öyle bir dertleri de yoktur..

Filistin halkının kurtuluş umutları, kurtuluş mücadeleleri üzerinde planlar yapan, bu mücadeleleri manipüle etmek, boşa çıkartmak için kirli oyunlar oynayanlar varsa onlar da şerefsizler listesinin en başına yazılmalıdır..

Orhan SALCI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Yorumlar

  1. avatar
    Erdoğan Baydar

    Gönlü ne kalemine sağlık Orhan hocam, Allah cc ebedi razı olsun. Sağlıklı huzurlu ve halettiğimşz şekilde yaşamayı güzel ülkemizin güzel insanlarına ve tüm İslam alemine nasip eyleyiversin inşallah,..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Ben Mağlup Oldum!”

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ "Ben Mağlup Oldum!"   فَدَعَا رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَغْلُوبٌ فَانْتَصِرْ O (Nuh) da: "Ben …

Kapat