Ana Sayfa / Yazarlar / Şeytanın Metodu

Şeytanın Metodu

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Şeytanın Metodu

Allahu Teala, Nas suresinde, hannas şeytandan kendisine sığınmamızı istiyor.

Sığınırım insanların Rabbine, insanların Melikine, insanların İlahına. Üç sığınma ile O’ndan yardım istememizi tenbih ediyor. Aynı zamanda şeytanın saldırı metodunu bizim dikkatimize sunuyor. Evet, hannas şeytan toplumu ifsad etmek için önce insana Rabb’ini unutturur. Terbiye ve eğitim kurumlarını dumura uğratır. Bununla ahlaki çöküntüyü hazırlar. Sonra mülke yönelir. Toplumun iktisadi kuruluşlarını ele geçirerek mülkün zalim ve fasık bir zümreye kaymasını sağlar. Bu şekilde gücü eline alınca saltanatın ve hükümetlerin yıkılması kaçınılmaz olur.

*Şeytan ikinci adama daha çok saldırır.

Önce bastona tekme atar.

Birinci adamı devirmeden önce ikinci adamı devirir.

Yerine geçmesini önlemek için.

Yumruk atmadan önce dayandığın direği yıkar.

Darbeyi yiyince devrilsin diye.

 

*İkinci adam, birinci adam olma serüveninin her safhasında, sonuncu adam olma tehlikesiyle karşılaşır.

*Hiç kimsenin yanında şeytan yoksa o halde kırmızı (!) şeytan nerede? Mızrağını (!) nereye bıraktı?

*Şeytanın bir metodu, eksiltmeden yıkmaktır.

Yani işlevsiz bırakmak için yerlerini değiştirmektir.

Gözü, kulağı çıkarmaz, yerlerini değiştirir.

Göz görmez, kulak işitmez olur.

Telfik ile şeytan bu maksadına ulaşır.

Bunu mezheplerde maharetle başarır.

Farklı alanlardaki kuralları birbirine karıştırır.

Mana bozulur, kurallar işlemez olur.

Bir bütünün parçalarının yerleri değişince o bütün arıza verir. İşlev göremez olur.

Şeytanı Büyütme

Menfi hadiselerin şeytandan kaynaklandığını sanarak, onları güçlü tasavvur etmek yanlıştır. Şeytanı gözümüzde büyütmemeliyiz. Bayramın ilk günü Mina’ya varan hacı Akabe Cemresine yedi adet nohut büyüklüğünde taş atar. İnsanın gözünde şeytan hakir ve kıymetsiz olduğu için taşlar nohut kadar küçüktür. Çakıl taşını, sağ elin başparmağı ile şehadet parmağı arasında tutup cemreye doğru fırlatır. Şeytanı tahkir bu şekilde olur.

Ona karşı “E’ûżu besmele” kafi gelir. Sövmek ve kızmak onun işine yarar.

Ebu’l-Müleyh’den (r.a.) rivayetle: Ravi, bir adamdan naklen demiştir ki: “Ben Rasulullah (s.a.v.)’in terkisinde idim. Hayvanın ayağı kaydı, Ben: “Burnu sürtülesice şeytan!” dedim. Bana: “Böyle söyleme, zira böyle söylersen o büyür, hatta ev kadar olur ve “kendi gücümle onu yere attım!” der. Fakat sen: “Bismillah!” de, zira böyle söylersen o küçülür ve sinek kadar olur.” (Ebu Davud- Edeb Hadis No: 4982) (Ahmed b. Hanbel V, 59, 71, 365.)

Şeytanı bir ev kadar büyütmek de senin elindedir. Sinek kadar küçültmek de senin elindedir.

Günahlar ve gaflet insanı şeytana yaklaştırdıkça artık O’nun sözcüsü gibi davranmaya başlar. Hayırlı bir iş olduğu zaman, şeytan destekli insanlar buna engel olmaya çalışırlar. İnsi şeytanlardan oluncaya kadar şeytanın tasallutu devam eder. Şeytan olmayanlar da şeytana dost olur. Bunların durumu ayette şöyle bildiriliyor: “Şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar.” (En’am: 121.)

Onlar, şeytan adına sizinle mücadele eden varlıklardır. Bunların tesbiti çok kolaydır. Bir hayra niyet et başla, onları karşında bulursun.

Vesveseden Tevhide

Şeytanın: “Allah kıyamet gününde, iyileri cehenneme atarsa” diye bir vesvese vermemesi Allah’ın varlığına delildir. Çünkü inanan insan: “Allah böyle şey yapmaz.” der. İnkarcı dahi: “Allah inancında öyle şey olmaz.” der. Bu da mü’min olsun kafir olsun herkesin Allah’ı fıtraten tanıdığını gösterir.

Vesvese ve Zaman

Vesvese ile zaman arasında sıkı bir bağ var. Zamanı yaşamaktaki arıza vesveseyi beraberinde getiriyor. Geçmişi bırakamamak, gelecekten korkmak, hazır zamandan kopmak, vesveseye zemin hazırlar. Çaresi zıddını yapmaktır. Geçmişi bırakmak, gelecekten korkmamak, hazır anı yaşamakla vesvese defedilir. Niyet ederken ağzından çıkan sözleri geçmişte bırakmak, geleceğe doğru gidişi yavaşlatmaya çalışmamak lazımdır. Hazır anı tutmaya çalışmadan niyet edilir. Hayalen geçmişe ve geleceğe gitme! Aşırı dikkat etme! Aksi takdirde kalp ve beyin yorulur. Kişinin kimyası bozulur. Vücudumuzdaki bazı gıdalar azalınca nasıl ki bağışıklık sistemi çöküyor ve hastalıklar geliyorsa, bazı hallerimiz (inşirah ve tevekkül gibi) kaybolunca şeytanın vesvesesi geliyor.

Şeytan geçmişe bağlar, gelecekten endişe ettirir.

Takıntı (Obsesyon) geçmişe bağlanmak ve geçmişten kopamamaktır. Kinin, nedametin, mutsuzluğun sebebidir.

Cevher İnci Altın isimli kitaptan

 

Kandıramazsın

Bırak bu hikayeleri bana yutturamazsın,

Ölüm karşımda duruyor kandıramazsın,

Varsa bir çare sende göster bana,

Rabbime gidiyorum,

Çekil önümden caydıramazsın.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Latifenin, Gayesi Müşâhedetullah”” 

“LÂTİFENİN, GAYESİ  MÜŞAHADETULLAH,”  GAYETÜ’L GAYÂTI  RÜ’YET’ tir!.. "Vicdanın anâsır-ı erbaası ve ruhun dört havassı olan …

Kapat