Ana Sayfa / Yazarlar / Seyyar mescid / Vehbi KARA

Seyyar mescid / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Vehbi KARA

Seyyar mescid

Daha önce böyle bir isim veya yer duydunuz mu? Sizleri bilemem lakin yaşadığım hatıralarımı anlatınca secde edilen mescitlerin varlığını anlayacak, gerçekten seyyar, yani hareketli mescitlerden haberdar olacaksınız.
“Yeryüzü mescit, Mekke mihrabımız” diyerek dünyayı kastettiğimi zannetmeyin. Elhak o da doğrudur zira saniyede 30 kilometre hızla güneş etrafında hareket eden dünyamız da seyyar bir gezegendir ve mescittir.
Lâkin ben dünya üzerindeki başka bir mescitten yani gemimizdeki bir yerden bahsetmek istiyorum.

‘Mescit deyince mihrap, minber, tesbih gibi şeyler akla gelir. Peki, senin bahsettiğin mescitte bunlar var mı? Yoksa namaz kıldığın için mi böyle diyorsun?’
Evet, var, gerçi bizimkiler biraz küçük zira gemide mescit olarak ayırdığımız yer oldukça dar, ancak 10 kişi sığabiliyoruz. Ama basamakları az da olsa minik bir minberimiz, ayrıca kıble devamlı değiştiği için bir çeşit mihrap olarak kullandığımız seccademiz de mevcut.

‘İyi de bizim bildiğimiz mescitlerde cemaatle namaz kılınır, ezan okunur, sarık bağlanır, bayramlarda ve cumalarda cemaatle namaz kılınır. Siz bunları yapabiliyor musunuz?’
Evet, elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Ramazan Bayramı namazını kılarak siftah ettik ve Cuma namazlarında da şu ana kadar aksatmadan devam ediyoruz. Cemaatimiz de hiç fena sayılmaz, vardiya nöbetçileri haricinde hemen hemen herkes iştirak ediyor. Hatta seyyar mescidimizin cemaati dışarı taşıyor koridorlarda namaz kılıyoruz. İmam efendi de usta gemicilerden. Ama imamlığı da usta işi. Çok güzel Kur’ân okuyup namaz kıldırıyor.
Kısaca gemimizde sadece minaresi eksik olan güzel bir mescidimiz var.

Yalnız bu mescidin özelliği dünyayı geziyor olması. Bu makalenin yazıldığı gün Ekvator çizgisini güneyden kuzeye doğru geçtik. Atlas Okyanusunda bir Afrika limanına doğru yol alıyor aynı zamanda 23 bin tonluk pirinç taşıyoruz. Seyyar mescidimiz limanlarda misafirlerimize de açık. Geçen seferimizde Alman yolcu gemisinde çalışan Türk teknisyenlerini misafir ettik.
Onlarla beraber namaz kıldık bu durum çok hoşlarına gitti. İlk defa böyle bir mescit görüyorlarmış.

Ben kaptan olduğum için böyle oluyor sanmayın. Ben gelmeden önce de mescit vardı. Fakat cemaatle namaz kılınmıyordu. Cemaatle kılınan namazın kat kat sevaplı olduğunu söyleyince benden izin istediler ben de memnuniyetle cemaatle namaz kılınmasının çok isabetli olacağını söyledim.

Allah kabul etsin mahallemizdeki mescit kadar olmasa da cemaatle namaz kılıp kulluk borcumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. İnşallah, dünyanın çeşitli denizlerinde dolaşıp helâl rızık peşinde koşan binlerce gemide de böyle seyyar mescitler açılır ve gemiler ezan sesleri ve namaz tesbihatları ile çınlamaya başlar.

Yıllarca namazını tek başına ve kamarasındaki bir köşede kılmış birisi beni çok iyi anlayacaktır. Yalnız namaz kılmak insan ruhunun ihtiyaçlarını tam olarak doyurmuyor. İlla birlikte namaz kılmak için cemaate ihtiyaç duyuluyor. Zira cemaatle kılınan namazın 25 hatta 27 kat daha sevaplı olduğuna dair hadisi şerif vardır. Gerçekten de cemaatle kılınan namaz insana bir başka güzellik katıyor. Böyle yerlerin açılmasına fırsat veren bütün armatörlerimize duâ edelim. Bu sayede yeryüzünün dörtte üçünün denizler ile kaplı olduğu dünyamızda Allah kelâmının gitmediği ve ulaşmadığı hiçbir nokta kalmamış olur.

Duâmız, Cenâbı Allah’tan kendisine hakkıyla ibadet eden kullarından olmayı nasip etmesi ve bütün denizci kardeşlerimizi görünür görünmez her türlü belâdan korumasıdır.

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Hesap Günü Gelmeden / Fuat TÜRKER

Y Ö N E L İ Ş Fuat TÜRKER Hesap Günü Gelmeden Hesap anı inkâr …

Kapat