Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / Sosyal Medya Ağları Ve Düşündürdükleri / Mehmet Kazar

Sosyal Medya Ağları Ve Düşündürdükleri / Mehmet Kazar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sosyal Medya Ağları Ve Düşündürdükleri

Sosyal paylaşım siteleri hayatımıza girdi gireli, sosyal hayatta sergilenen davranışlardan daha çoğu bu paylaşım sitelerinde sergilenmeye başladı. Üstelik insanlar normal hayatta yapamadıklarını sosyal paylaşım sitelerinde çekinmeden yapabilir hale geldi. Nedir bu Sosyal paylaşım siteleri, bizden neleri alıyor, bizi nasıl bir hayata sevk ediyor ve bizi nasıl bir hayata alıştırıyor? Bu çok ciddi bir konudur ve bu konu üzerinde derince düşünmek gerekir.

Sosyal Medya 300x150 Sosyal Medya Ağları Ve DüşündürdükleriGünümüz dünyasında hemen hemen her evde en az bir bilgisayar ve ona bağlı bir internet mutlaka vardır. İnternete neredeyse hayatımızın her anında hatta cep telefonundan yolda, arabada vs. kolaylıkla her an ulaşabilmekteyiz. Böylelikle sosyal paylaşım siteleri her an elimizin altında bulunmakta ve bu ağlara saatlerce takılıp zamanımızı israf etmekteyiz. Kendi yararımız için ilmi bilgiler öğrenebilmek adına bu ağları kullanabilirsek faydası olacaktır belki. Ama görüyoruz ki, çoğu insan amaç dışı kullanmakta ve orada saatlerin nasıl geçtiğinin farkında olmamaktadır. Bu ağlar zamanla insanda bir bağımlılık yapabiliyor. Uzmanların görüşlerine göre sosyal paylaşım siteleri, kişiyi sosyal hayattan koparıp kendi içine çekiyor ve insan artık sanal âlemde yaşamaya başlıyor. Adeta tüm hayatını sanal âlemde kurup sanal âlemde düzenliyor. Hatta bu öyle bir hal alıyor ki, kullanıcılar bilgisayar başında tarım ile uğraşıyor, ürün yetiştiriyor, hasadı ile uğraşıyor, komşular ediniyor. Böylece normal hayatı unutup kendine sanal bir dünya kuruyor. Sosyal hayattan daha fazlasını bu ağlarda yaşamaya çalışıyor. Sonuç ise; insanı içtimai hayattan uzaklaştırıyor ve insan farkına varmadan zamanla birçok problemle karşı karşıya kalıyor. Bazen iş yaşamını bile olumsuz etkileyebiliyor. Her an sosyal paylaşım sitesine bir göz atabilme hissi, “Ben buradayım, beğenip paylaşıyorum.” gibi hisler, bu hislerin zamanla gelişebiliyor ve eğer önlem alınmazsa bir bağımlılık haline dönüşebilmektedir. Farkına varmadan gelişen bu tür duygular, kişinin ilk etapta sosyal hayat düzenini, sonrasında iş hayatını olumsuz etkileyip, bir takım aksaklıklar meydana getirebilmektedir.

SOSYAL HAYAT NEDİR?

Sosyal hayat, insanların birbiri ile bir düzen, saygı, sevgi ve hoşgörü içinde günlük hayatlarını devam ettirdikleri ve toplumun birbiri ile uyum içinde yaşadığı, genel ahlak kuralları çerçevesinde yaşanılan bir toplum düzenidir. Bu toplum düzeninde insanların kendi hayatlarında güvence altına almak istedikleri birçok şahsi ve ailevi meseleleri vardır. Bazen öyle meseleler olur ki, yalnızca aile fertleri tarafından bilinmesi gerekir. Örneğin; sosyal hayatta ailevi meselelerimizi yalnızca aile fertleri arasında konuşur ve çözümler ararız. Çıkıp ta sokakta ailevi meselelerimizi ulu orta konuşup herkesin duymasını istemeyiz. Çünkü aile düzeni bozulur ve dışarıdan ayıplanırız, bu durum hiçte hoş olmaz.

Bir diğer mevzu ise; Aile içinde çektiğimiz fotoğrafları düşünelim, bir yabancının bakmasına bile müsaade etmediğimiz ve baktığında hoş karşılamadığımız aile fotoğraflarından bahsediyorum. O fotoğrafları çıkıp sokakta ilan eder gibi bir panoya yapıştırmayız. Herkesin gelip o fotoğraflara bakmasını hoş karşılamayız. Düşünsenize fotoğraf albümlerinizi çıkıp, sokaktaki duvarlara tek tek yapıştırıyorsunuz ve oradan gelen geçen herkes o fotoğraflara bakıyor. Kimi beğeniyor, kimi yorumlar yapıyor, kimi hoşuna giden bir fotoğrafınızı alıyor ve daha neler…

Normal hayatta fotoğraflarınızı sokaklara rastgele saçıp savurmazsınız değil mi? Neden? Çünkü herkesin görmesini istemezsiniz ve böyle bir durumdan da çok rahatsız olursunuz. Peki, tüm bunları istemediğimize göre her nedense sosyal paylaşım sitelerinde her şeyimizi rahatlıkla paylaşabilir hale geldik. Her meselemizi rahatlıkla konuşabiliyoruz üstelik yaptığımız yorumları, eklediğimiz fotoğrafları herkes kolaylıkla görebiliyor. Ailevi meselelerimizi bile konuşup, herkesin öğrenmesine sebep oluyoruz.Hiç düşündük mü? Bu sosyal paylaşım siteleri, zamanımızın sokaklarından ve caddelerinden ne farkı kalmış acaba? Aile fotoğraflarımızı sokaktaki duvarlara yapıştırmakla, sosyal paylaşımlarla paylaşmak arasında ne fark kalmış acaba? Üstelik her insan sizler gibi iyi niyetli olmayabilir, art niyetli insanların ve nefsin esiri haline gelen insanların kol gezdiği bu devirde yaşadığımızı unutmayalım. Haberlerde görmüşsünüzdür, paylaşım sitelerinde adınıza sahte hesap açanlar, çocuk istismarları, profil fotoğraflarını çalıp uygunsuz sitelerde kullananlar ve daha anmak istemediğim bir çok olay…

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ BİZE NASIL BİR HAYAT SUNUYOR?

TNO frontpage Sosyal Medya Ağları Ve DüşündürdükleriGörüyoruz ki, hemen hemen çoğu insanın sosyal paylaşım sitelerinde bir hesabı var. Zamanının çoğunu farkına varmadan saatlerce bu paylaşım sitelerinde harcayan insanları müşahede ediyoruz, hatta sabah uyandığında ilk yaptığı şey paylaşım sitesine bir göz atıp o merakını giderebilmek… Ne oluyor bize, ne oldu ki hayatımızın vazgeçilmezleri haline geldiler? Bu tür siteler insanın normalde karakterinde olmayan, asla yapmayacağı işlere ortam hazırlayıp kişiyi geri dönülmeyecek yollara sürükleyebiliyor. Şeytanın ve nefsin fısıltılarına kulak verip, eşini aldatan insanlar, müstehcen resim suretleri görüp nefsin esiri haline gelen ve kulluk vazifesini unutanlar, fotoğrafları çalınıp uygunsuz sitelerde kullanılanlar… Bizi nasıl bir hayata alıştırıyor bu sosyal paylaşım siteleri ve bizlerden neleri alıp götürüyor farkında mıyız? Araştırılacak çok konu ve sorulacak çokça sorular var.

SOSYAL MEDYA VE SORULACAK SORULAR

Sosyal paylaşım siteleri insanların içindeki özgür dünyalarını mı yansıtıyor acaba? Çokça yuvaların bozulduğu hatta boşanmalara bile sebep olmuştur bu sosyal paylaşım siteleri. İnsanlarla rahat iletişim kuramayanların, sokakta yürürken sağına soluna bakmaya cesaret edemeyenlerin, bu paylaşım sayfalarında istedikleri her surete bakabilmenin daha doğrusu bu duyguları tatmin edebilmenin yolumuydu acaba? Helal ve haramı umursamadan karşımıza çıkan her görüntüye rahatlıkla bakmanın yolumuydu acaba? Çocukların bile özgürce o sayfalarda dolaştığı ve karşısına çıkan uygunsuz içerikler ile zihinlerinin kirletildiği özgür bir yaşamın adımıydı bu sosyal medya?


SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYORUZ?

Sosyal medyada olsa, internette olsa, bunların hepsi Allah’ın nimetleridir. Önemli olan bu gibi siteleri nasıl kullandığımız ve kullanırken ölçüyü kaçırmamamız ve bunlardan güzel bir şekilde istifade edebilmemizdir. Bu gibi siteleri kullanırken heva ve heveslerimizin esiri olmayıp, şeytanın ve nefsin tuzağına düşmüş zavallılar olmamamızdır. Dikkat ederseniz anlamsız bir söz, resim veya video için bazen binlerce yorum yapılabiliyor. Öte yandan bir hadis – ayet veya bir dini paylaşıma yapılan yorum sayıları birkaç sayıyı geçmemektedir. Örneğin, komik bir karikatürü, komik bir videoyu veya bazen anlamsız bir yazıyı binlerce kişi beğenip paylaştığını artı binlerce yorumlar yapıldığını görüyoruz. Ama iş hakikatin dillendirildiği vakit yani Allah’ın kitabından, dünyamızı ve ahiretimizi aydınlatacak bizi Cennete götürecek olan Kur’an-ı Kerim’den bir Ayet veya Peygamber Efendimizin (s.a.v) hadislerinden bir hadis paylaşıldığı zaman, yazık ki beş-on kişiden başka kimsenin dikkatini çekmiyor. Buda gösterir ki, daha çok neler ile meşgul olduğumuzun kanıtı olup ve sosyal paylaşım sitelerini nasıl kullandığımızın göstergesidir.

Resulullah Efendimiz (s.a.v) lüzumsuz konuşmalar, boş uğraşlar, zamanını faydasız işlerlere geçirmeyenler hakkında buyurur ki;

Kişinin faydasız işleri terk etmesi, onun İslami(hayatının) doğru ve sahih olmasının alametidir.”(Tirmizi- İbn-u Mace)

Evet, iman sahibi bir insan, dünyanın boş uğraşlarına yüz çevirip, dünyası ve ahireti için yararlı işlerlere vaktini vermesi o kişinin imanının ve İslami yaşantısının güzel olduğuna işarettir.

Sonuç olarak bizler bu gibi web sitelerini kullanırken nasıl hareket etmemiz gerektiğini çok iyi öğrenmeliyiz. Birer Müslüman olarak uyanık olmalıyız. Kendimize ve ailemize gelebilecek zararlara karşı önlem almalıyız ve asla şeytan ve nefsin tuzağına düşmemeliyiz. Allah muhafaza iman sahasından dışarı adım atıldı mı, şeytan ve nefis artık boy göstermeye başlar.

Rabbim bizleri zamanın fitnelerinden, fayda vermeyen ilimden ve boş uğraşlardan muhafaza eylesin.


nurnet.org

Yazar : Mehmet Nuri BİNGÖL

BİYOGRAFİ
1961’de Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlkokul ve ortaokulu aynı ilçede okudu. 1982’de İstanbul Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Anadolu’nun çok yöresinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptı.
Yazgı, Köprü, Bizim Külliye dergilerinde hikâye, deneme ve makaleleri yer aldı. Gap Gündemi, Tasvir, Yeni Nesil gazetelerinde yazıları yayımlandı. Birecik yıllıklarına alınmış şiirleri, yaptığı derlemeleri ve değişik site ve kitaplara alınmış makale, mülakat ve köşe yazıları bulunuyor.
Kitaplaşan iki eseri ve tefrika romanları Mehmet Nuri EMİNLER mahlasıyla yayımlanmıştır. Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliğine devam ediyor. Birecik’te temsilciliği açıldığı ilk günden beri Eğitim-Bir-Sen üyesi. Dört kızı ve üç torunu bulunuyor. Şanlıurfa/ Birecik’te ikâmet ediyor.

Tarık Buğra ile yaptığı mülakatın iktibas edildiği eserler:
Politika Dışı (Tarık Buğra)
Tarık Buğra’yla Söyleşiler (Mehmet Tekin)

Hikâyelerinin İktibas Edildiği Eserler:
Kedinâme (M. Nuri Yardım, 2019)
Dergizan Yıllığı (Ramazan Seydaoğlu, 2020)

İktibas edilen mahalli derlemeleri:
Cumhuriyetin 50. Yılında Birecik Yıllığı
Cumhuriyetin 70. Yılında Birecik Yıllığı

Tefrika Romanları:
Yokuşta ( 1986)
Yokuşta Tırmanış-1 (1984)
Yokuşta Tırmanış- 2 (1988)
Kafkasya’da Sarp Ufuklar (1981)

Kitapları:
Sürgündeki Çeçenya (1. Baskı: 1996; 2. Baskı: 2000) Gençlik Yayınevi
Nur Üstad (Biyografi- Deneme; 2002) Erguvan Yayınevi
Siyahtan Turkuaza (15 Temmuz) [Hikâyeler] 2021. KDY yayıncılık
Ver Elini Türkmeneli [Gönül Sayhası-1] (Roman) 2021, KDY Yayıncılık
Azada Yürüyüş [Gönül Sayhası-2] (Roman), 2021, KDY Yayıncılık, "Bir Başka Çeşme" (2022- KDY- Öyküler)

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Önceki yazıyı okuyun:
Konuşma Adabı

Konuşma Âdâbı Düşünmek ve konuşmak insanı diğer canlılardan ayıran en mühim vasıftır. Aralarındaki alâka sebebiyle …

Kapat