Ana Sayfa / Yazarlar / Hâriçten Görünümlü Dâhilî Gazeller / “Sosyal Medyanın Ettiği”
Sosyal Medyanın Ettiği-Yazar: Mustafa H. KURT

Hâriçten Görünümlü Dâhilî Gazeller / “Sosyal Medyanın Ettiği”

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sosyal medyada kullanılan genel ifade üslubu, normal yazı üslubundan biraz farklı kuşkusuz. Geçtiğimiz dokuz yıl süresince sosyal medyada yayınladığım gerek şahsıma veya gerekse başka isimlere (*) ait sosyal medya paylaşımlarımın pek çoğu da, işte böylesi bir ifade tarzına sahip oldu. Diğer bir ifadeyle, okumaya ve anlamaya çalışırken muhatabının öncelikle ‘sosyal medya faktörünü’ kendisine hatırlatması hayli menfaatine olacak olan bir ifade tarzıydı bu.

“On buçuk bölüm” altında toparlamaya çalıştığım ve bunu yaparken de hemen hepsini kendi hikayeleriyle yeniden hatırlayıp hislendiğim işte bu paylaşım arşivi, “Önsöz de neymiş?” başlıklı aşağıdaki kısa sunuş yazısıyla başlamakta. Güncele, siyasete, dine, tarihe, insana, müziğe, iç âleme, gözlemlere, önemli şahsiyetlere, hayata… kısacası hemen her konuya değinen bu paylaşım arşivinin, bana kendisi hakkında ‘Hariçten gazel okumayı’ değil, her defasında “Hariçten görünümlü dahilî gazeller” yakıştırmasını hatırlattığını da samimiyetle belirteyim. Şu da var ki, bu çalışmada en büyük arzum, -sunuş kısmında da kısmen değindiğim üzere- sosyal medyada pek faydalı ve öğretici paylaşımlarına şahit olduğum kimi isimlerin (bunlardan biri olan Soner Duman hocanın kitaplaştırdığı paylaşımlarıyla buna çok güzel bir örneklik sergilediğini de bilvesile belirteyim), o güzel paylaşımlarını sosyal medyanın çabuk ve kolay unutturuculuğundan kurtarmaları ve bu yolla kalıcı bir şekilde istifadeye sunmalarıdır. Ki bu tarz çalışmaların, ulaşabilecekleri muhatap ve kitle yönüyle ilmi ve edebi eserlerden daha geniş bir alana sahip olmaya başladıklarını (maalesef, acı ama gerçek) ve bu yönüyle de çoğumuzu şaşırtacak bir hitap potansiyeli taşıdıklarını düşünüyorum (hem de kuvvetli delillerle)…

“Sözün özü; ömürlerinin son gününe dek ‘toplu mesajlı’ mübarek gün-gece, bayram, özel gün tebrikleri vs. haricinde de dostların irtibatı sürdürebilmeleri, emr-i Hakk vâki olduğunda ise birbirlerine rahmet okuyabilmeleri dileğiyle, elinizdeki kitapçığı ‘gazelini dahilden okumaya çalışan bir dosttan hatıra’ sınıfına dahil etmenizi temenni ederim.”

Önsöz de neymiş?!

Sosyal medya denilen icat, adı üzerinde bir “sosyal iletişim aracı” olarak halihazırdaki kelam edebilme imkanımızı belki hiç olmadığı kadar genişletti. Tabi bunu yaparken, haksızlıklara ve yanlışlıklara karşı ‘hiç olmazsa içimizden tepki gösterme’ alanımızı ise biraz daraltmış oldu.

Ne var ki bu yeni durumun bazı iyi yanları da var çok şükür. Mesela iyiliği yaymayı ve kötülüğe tepki göstermeyi önemseyenlerin (de) böylelikle hayli pratik ve ulaşılabilir bir platforma kavuşmaları gibi..

İşte bu büyük ve sessiz bir devrim aslında!

Hem de hemen herkesin elinde, cebinde, çantasında olup da onlara sınır, mevki, sınıf vs. şartı tanımaksızın kitlelerle/e iletişim ve hitap imkânı sunan, dolayısıyla da ciddiye alınmayı fazlasıyla hak eden bir devrim.

Elinizdeki bu ‘yeni nesil hatıra kitabı’, 2010 yılı başlarıyla 2018 güzü arasında sosyal medya üzerinden, daha doğrusu sosyal medyanın iki güçlü platformu Facebook ve Twitter aracılığıyla ifadeye çalıştığım bazı paylaşımlardan oluşuyor.

Kimi zaman hayata ve inandığım hakikatlere dair altı çizili cümlelerimi ifade gayreti, kimi zaman da yazıldıkları andaki güncel olayların ruh ve düşünce dünyamdaki karşılıklarıyla dile gelmiş bu sosyal medya üsluplu ‘hariçten gazelleri’, birbirinden farklı his ve düşüncelerle resmedilmiş bir ‘notlar galerisi’ olarak da okumak mümkündür zannımca..

Bu ‘galerinin’ düzenlenme nedenlerine gelecek olursak; bu dosyayı, sosyal medyadaki ilgili notlarımı bu platformun o hızlı ve kolay unutturucu özelliklerine kurban vermeden bir ‘hatıra dosyasına’ dönüştürebilmek niyetiyle toparladım. Tabi bunda hem pek faydalı paylaşımlarına şahit olduğum bazı “sosyal medya tanıdıklarımı” hem de kendi dostlarımı böylesi-kendi dosyalarını hazırlamaları için teşvik edebilme ümidim de hayli etkili oldu…

Şu da var ki, söz konusu notları özel bir seçme tasnifine tabi tutmadan, çok fazla düzeltmelere gitmeden ve de kronolojik bir sıralamaya uy(a)madan bu dosyaya dahil ettim. Ve tabi pek çoğunda mutlak bir hakikatin değil, bir ahir zaman evladının “kanaatlerinin” dile getirilmiş olduğunununutulmamasını hassaten dilerim. Dosyaya alamadığım çoğu paylaşımı ve retweeti ise ya yanlış ya da misyonunu tamamlamış bulduğum, veya ulaşamadığım (ve hatırlayamadığım) için dahil edemedim..

Sözün özü; ömürlerinin son gününe dek ‘toplu mesajlı’ mübarek gün-gece, bayram, özel gün tebrikleri vs. haricinde de dostların irtibatı sürdürebilmeleri, emr-i Hakk vâki olduğunda ise birbirlerine rahmet okuyabilmeleri dileğiyle, elinizdeki kitapçığı ‘gazelini dahilden okumaya çalışan bir dosttan hatıra’ sınıfına dahil etmenizi temenni ederim.”

* Kemal Sayar, Soner Duman, Metin Karabaşoğlu, Yıldıray Oğur, Veysel Türk, Yıldız Tilbe, Tahsin Törk, Oktay Gökkoca, Ahmet Yıldız, Taha Kılınç, Hüseyin Yılmaz, İhsan Fazlıoğlı, Ebubekir Sifil, M.Emin Yıldırım, Müfid Yüksel, Nihat Dağlı, Fatih Atalay…

İncelemek için:   “Sosyal Medyanın Ettiği” – Google Play Kitaplar

Yazar : Mustafa H. KURT

Mustafa H. Kurt: 1974 yılında Gaziantep'te doğdu. Cumhuriyet Lisesi (1992) ve Gaziantep Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu (2000). Türkiye’de ve Almanya’da eğitimcilik yanında farklı iş kollarında çalıştı. Yazarımız, kastamonur.com yanında hâlihazırda çeşitli dergi ve haber sitelerinde yazıyor.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Demir Eksikliğini Önlemenin Kolay Yolları

Türkiyede eksikliği en fazla görülen ve takviyesi gerçekleştirilen minerallerin başında demir gelmektedir. Yapılan çalışmalara göre …

Kapat