Ana Sayfa / Yazarlar / Sülb ve Teraib (Tarık Suresi 7. Ayet)

Sülb ve Teraib (Tarık Suresi 7. Ayet)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Sülb ve Teraib (Tarık Suresi 7. Ayet)

 

4.-Sual: Tarık Suresi 7. Ayette “O, bel ile göğüs kemikleri arasından çıkar.” diye geçiyor. O zamirinden murad meni ise testislerden çıkar denilmesi gerekmez mi?

 

4.-Elcevap: Allahu Teala (c.c.) şöyle buyuruyor: “İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Dışa atılan koyu bir sudan (meniden) yaratıldı. O, bel ile göğüs kemikleri arasından çıkar. İşte başlangıçta bu şekilde yaratılan insanı Allah tekrar yaratıp geri getirmeye kadirdir.” (Tarık: 5.- 8.’e)

“O sülb ve teraibden çıkar.” (Tarık: 7.)

O zamirinden gaye insan ise, evet çocuğun çıktığı yer yani rahim, sülb ve teraib arasında kalan bölgededir.

O zamirinden gaye insanın suyu yani nutfe ise, o da husyelere gelen böbrek düzeyindeki damarlardan gelen gıdalarla beslenir. Nutfenin ana maddesi buradan gelir ki bu bölgede sülb ve teraib arasındadır. Kur’an meninin nerede biriktiğini değil nereden geldiğini söylüyor. Yani meninin maddeleri sülb ve teraib arasından gelir ve böbrek üstü bezlerin ürettiği hormanlara dikkat çeker.

Kur’an’da, meni için zekerden çıkar denilmesi ne kadar basit ve abes ise, testislerden çıkar denilmesi de o kadar gereksiz ve saçma bir söz olur. Kur’an, onun menbaını gösterir. Maddelerinin nereden geldiğine ve mahiyetine dikkat çeker.

Kur’an’ın düsturlarındandır ki, her şeyin hakikatini ve özünü bildirir. Meselenin arka planına dikkat çeker. “Rızkınız da, size vaadedilen şeyler de semadadır.” (Zariyat: 22.) ayetinde olduğu gibi. Bir müslüman bu ayeti, “Gökten tahıl, meyve, sebze yağar.” şeklinde anlamaz. “Rızka vesile olan güneşin ısısı ve ışığı ve yağmurlar ve Allah’ın emri gökten gelir.” manasında anlar.

Husye ile yumurtalıklar gıdalarını, omurga ile eğe kemiği arasındaki yerden alırlar. Yani, Karındaki aorttan gelen ve husye ile yumurtalığa giden atar damarlar, belkemiği (omurga) ile eğe kemiği arasından geçerler. Aynı şekilde, yumurtalığı ve husyeleri besleyen sinirler de mide altındaki sinir kümesinden gelir ki, bu tam manasıyla belkemiği ile eğe kemiği arasındaki bölgededir. Lenf damarları da omurga ile eğe kemikleri arasından çıkar. (Ali el-Bar. Terc. A. Öztürk. İnsanın Yaratılışı. Diyanet İş. Başk. Yayını,1991)

Meninin üretimi, depolanması ve fırlatılmasında bu mekanizmanın faal olduğu bölge sulb ve teraibdir. Bu arada kalan bölgede damarlar, kanallar, lenf ve sinirler vardır. Testis kanserinde böbrek yakınındaki lenf düğümleri alınınca spermin atılma mekanizması bozulur. Bu mekanizmayı bir fabrika gibi düşünürsek, testisler bu fabrikanın deposu durumundadır. Ürün fabrikadan çıktı deriz. Bu söz depodan çıktı demekten daha doğru olur.

İlmin hikmete dönüşüp fayda sağlaması açısından bu suyun oluşumuna bakmak elzemdir. Zira günah ve sorumluluk büluğ ile başlar. Yani vücutta meni üretimi ile başlar. Bundan önce defterine günah yazılmaz ve o dönem içinde ölse azab görmez. Risk meni ile başlar. Günahları def etmek için, bu mesele üzerinde hassasiyetle durmak gerekir. Bunun imtihan sırrına kadar giden mahiyeti var. İmtihan vücutta meni üretimi ile başlıyor. O halde bu sıvının içindeki maddeleri çok iyi tahlil etmeliyiz. İnsanı azdıran maddeler hangileri ve bunlar husyelere nereden geliyor. Kur’an bize bunu bildiriyor. Husyeler ile yumurtalıklar, belkemiği ile eğe kemikleri arasında bulunan böbrek düzeyindeki damarlarla beslenirler ve gelişebilmeleri mümkün olur. Aynı şekilde bunlara bağlı sinirler de yine aynı bölgedeki damarlardan beslenirler. Buradan hareketle insanlık ileride bazı hakikatlere ulaşacaktır. Şehvet artırıcı ilaçları buldukları gibi bunun aksi istikametinde, zinayı önleyen ilaçları da üretmek mümkün olacaktır. Şehvetinin kölesi olmuş insanları kurtarmak mümkün olacaktır.

Fahreddin Razi bu ayeti şöyle tefsir eder: “Meniyi oluşturan cüzlerin çoğu, beyinde oluşur. Bu yüzden çokça cima yapanların, önce gözlerinde zayıflama başlar. Meninin oluşmasında en büyük desteği sağlayan şeyin beyin olduğunda şüphe yoktur. Fakat beynin de halifesi (vekili) vardır. Bu da, omurgaların içinde, beyne kadar uzanan sinirlerdir. Bunlar, arka kemiği (sülb) içinde yer alırlar. Bunun, bedenin başlangıcına doğru uzanan pek çok kolları vardır ki işte bunlar “teribe” (teraib)dir. (Tefsir-i Kebir- Mefatihu’l- Gayb, Tarık Suresi, 23. Cilt, 56.- 57. Sh.)

Kurtubi, tefsirinde şöyle diyor: “Erkeğin suyu beyinden iner sonra hayalarda bir araya gelir. Eğer beyinden iniyorsa elbette omurga ile göğüs kemikleri arasından geçer.”

(Kurtubi- el- Camiu li Ahkami’l- Kur’an, Tarık Suresi 19. Cilt, 16. Sh.)

Bunlarla birlikte, eğer ayette geçen “o” zamiri insana raci ise, o zaman bu konuların izahına gerek kalmaz. Zira bebek rahimden yani sülb ve teraib arasından çıkar. O su, insana dönüşür ve sülb ve teraibden çıkar.

 (Cevher İnci Altın)

Ek:

*Dr. Arslan Mayda’nın araştırma sonuçlarına ve ilmi tesbitlerine bakalım.

Erkekte meninin atılması, testis ve uzuvların ani kasılmasıyla olur. İçinde spermleri taşıyan bu suyun atım olayı, tamamen refleks mekanizmasına bağlanmıştır. Beyindeki merkezin bu sırada bir müdahalesi yoktur. İzdivaçta, pudental sinirler yoluyla -iletilen uyarılar- sırt kemiklerinden thoracal-1 (birinci göğüs omuru) ile, lumbar 2 (ikinci bel omuru) kemikleri bölgesinde bulunan, 14 sırt omuru arasındaki sempatik çekirdekler uyarılır. Buna cevap, göğüs kaburga kemikleri ile omur kemiklerinin birleşim yerinin altında bulunan deliklerden verilir. Cevabi uyarılar truncus sympathicus ve plexus pelvicus’tan gangionlara uğrayıp, cinsiyet organlarına gelir; fırlatmayı önleyen düz kasları gevşetir, fırlatmayı sağlayacak olan ductus deferens ve vesicula seminalis kaslarının kasılmasını sağlayarak meniyi fırlatır. Arabanın hareketi için benzinin püskürtülmesine, benzinin püskürtülmesi için de pedala basacak ayağa ihtiyaç vardır. Arabanın deposu ne kadar dolu olursa olsun, gaz pedalına basacak bir uyarıcı kuvvet olmazsa, araba hareket etmez. İşte Kur’an’ın bu kuvveti ve yerini tarif şekli, anatomik gerçeklerle tam örtüşmektedir. Belki ileride üreme fizyolojisi ile göğüs kemikleri arasında bağlantı kuran mikro seviyede başka buluşlar da olabilir. Fakat anatomik olarak Kur’an’ın tarif ettiği sülb ve teraib arasındaki yer, meniyi fırlatan refleks merkezleridir.

Ayette sülb ve teraib arasından atılan ve çıkan bir sudan bahsediliyor. Depolanır veya üretilir demiyor. Atıldığı yer tetiğe veya düğmeye basıldığı yerdir. Yani sinirlerden mesajın gönderildiği nokta yani bel kemiği nazara veriliyor. Buradan tetiklendiği bildiriliyor.

Abdullah ÖZTÜRK

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mevlid Kandili Hakkında

Mevlid Gecesi / Kandili Hakkında ! Bu yazıdan sonra alttaki başlıkları tıklayarak diğer yazılara da …

Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Bahardan Sonra Yaz (Öykü)

ÖYKÜ / Ilgın- 2024 Temmuz'u BAHARDAN SONRA YAZ   Yazdı bu gelen; her zamanki gibi, …

Kapat