Vehbi KARA |
Süleyman Şah Türbesi Operasyonu
Bu operasyon ile Türkiye mükemmel bir iş çıkartmıştır. Hükümetimizi ve görev alan askerleri kutlamak gerekir.
Neler olmuş kısaca bakılırsa:
Suriye toprakları üzerinde 10 dönümlük bir arazimiz vardı, 44 askerle muhafaza ediliyordu ve 8 aydır orada vazife gören askerlerimiz ikmal işlerinde sıkıntı yaşıyordu.
Bu bölge sürekli çatışma bölgesi olup DEAŞ, PYD, ve diğer bazı guruplar arasında yani çok açık provokasyon merkezi durumundaydı. Türkiye’yi savaşa çekme maksadı ile her an saldırıya açık ve düşman güçler tarafından sarılmış kuşatılmıştı.
Türkiye’yi kaosa sürüklemek ve çekebilmek maksadıyla İŞİD olmasa da İsrail, ABD, İran gibi güçler tarafından kasıtlı olarak her an saldırı yapılabilecek bir yerdi. Üstelik Türkiye seçime gidiyordu. Bu husus ülke istikrarı ve siyaseti açısından önemlidir.
Bugüne kadar saldırı olmamasını yadırgamamak gerekir zira DEAŞ’ı organize eden üst akıl şartların olgunlaşmasını beklemekte idi. Dikkatli bir göz bunu rahatlıkla fark edebilir. Zaten hadiseleri aklı selim ile takip edebilenler yapılmak istenen provokasyonu görme imkânına her zaman sahip olmuşlardır.
Eğer o beklenen saldırı gerçekleşse idi Türkiye’de bir takım sokak hareketleri başlaması muhtemeldi. Bir kızcağızın feci bir şekilde cinayete kurban gitmesi sonrasında hükümete karşı yapılan gösteriler bunun habercisi idi. Ahlak ve inanç yoksunluğundan kaynaklanan bu cinayeti nasıl hükümete fatura edebildiler, insan şaşırmadan edemiyor.
Eylem hazırlıkları zaten vardı ve bu sefer savaş kışkırtıcılığı yapılıp hükümet yine ağır bir şekilde eleştirilecekti. Olayları muhalefetin dolduruşuna gelmeden soğukkanlı olarak değerlendirdiğimizde şu gelişmeleri ve sonuçları görebiliriz:
Son haftada Türkiye, ABD ve bazı Körfez ülkeleri ile Suriyeli muhalifler, eğitim için anlaştı. Peki, bu muhalifler kimlere karşı eğitim alacaktı?
Cevap: DEAŞ ve Suriye rejimine karşı.
Sual: Öyle ise bu iki gücün Türbeye saldırısı her an beklenebilir mi?
Cevap: Evet.
Sual: Saldırı olunca ne olacak?
Cevap: Türkiye savaş ortamına sürüklenerek sosyal, siyasi ve ekonomik kriz içine çekilecekti. Bir parça aklı olan bunu görür. Aklını başkasının cebinde taşıyansa işte muhalefetin yaptığı gibi hareket eder. İslamiyet ve Türkiye düşmanlığını amaç edinmiş olan güçler Türkiye’yi derin bir ekonomik bunalıma sürüklemek istiyorlardı.
Türkiye, S. Arabistan, ABD ve Katar arasında Suriye rejimine karşı yeni bir politika geliştiriliyor. Yani Suriye’de çok büyük değişiklikler bekleyebiliriz. Peki, Türkiye’nin bu coğrafyada hassas olduğu yerler ve yumuşak karnı neresidir?
Cevap: Süleyman Şah türbesi olduğunu çocuklar dahi söyleyebilirler. Suriye’de kan gövdeyi götürürken bir de Türk askerlerinin esir alınması veya şehit edilmesi gibi gelişmeler kıvılcım beklemektedir. Küçücük bir tahrik dahi bu hassas bölgede her hangi bir tedbir alınmaması durumunda muhtemel bir zayiatta neden daha önce tedbir alınmadığı sorgulanmasını gerektirecektir.
DAEŞ’in yapması muhtemel bir katliama karşı askerlerimizi emniyete alan, karar veren ve emeği gecen herkese teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Hükümetten ve operasyonu başarı ile yürüten askerlerimizden Allah razı olsun.
Devlet yönetimi kriz zamanlarında cesur kararlar almayı gerektirir. Şah Fırat operasyonu cesur ve Son derece yerinde bir karar olarak tarihe geçmiştir. Eğer askerlerimiz oradan alınmasaydı ve bir zarar görseydi, Paralel medya ile CHP ve MHP tarafından yapılacak kara propaganda çok daha dehşetli olacağı aşikardır.
Askerlerimizin sağ salim bir şekilde ülkemize intikal ettirilmeleri her açıdan çok önemlidir. Hamaset edebiyatı yapanların maksadı üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Şah -Fırat operasyonu üzerinden bir algı oluşturmak için çirkin bir ittifak kuranların maksadı siyasi ve ekonomik krizler çıkarmaktır. Sonuçta hükümet düşmanlığının asıl gaye olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Süleyman Şah’ın mezarının Suriye toprakları içinde bize daha yakın başka bir bölgeye taşınması kararı son derece isabetli olmuştur. Eğer DAEŞ katilleri Süleyman Şah türbesini bassa, askerleri şehit etse ve mezarı yakıp yıksalar işte o zaman bu fırsatçılar mangalda kül bırakmayacaklardı.
Üstüne üstlük bir de Türkiye savaşa girmek zorunda kalınca perişan olması için hazırda bekleyenlerin ekmeğine yağ sürülmüş olunacaktı. Operasyona karşı çıkanların asıl istediği budur. Bunu anlamak için çok fazla zeki olmaya gerek yoktur. Ama bu hevesleri çok şükür, kursaklarında kalmıştır.
Son olarak Türkiye tedbir amaçlı bir taşıma yapmış ve gene Suriye toprakları üzerinde lakin Türkiye’ye 200 metre mesafede kendi egemenliğini haklarını daha rahat kontrol edebileceği ve ikmalini yapabileceği bir sınır bölgesine operasyon yapmıştır. Üstelik bayrak indirilmeden ve de ne İŞİD (DEAŞ) ne de PYD’nin çatışmaya cesaret edemeyeceği bir gövde gösterisi ile çatır çatır, ne gerekmişse yapmıştır, vesselam…
- Kayıt Dışı Ekonomi ve Çözümleri Kitabı - 23 Ağustos 2020
- Hani Avrupa Ayağa Kalkacaktı? - 20 Ağustos 2020
- Şimdi Sıra Birinci Maddeye Geldi - 15 Ağustos 2020
- Yalancının Mumu 51 Senedir Yanıyor - 13 Ağustos 2020
- Kadına Şiddet Şapka İle Başladı - 11 Ağustos 2020
- Fuat Sezgin’in Arapçanın Üstünlüğüne Dair Görüşleri - 8 Ağustos 2020
- Necip Fazıl Kısakürek’i Farklı Gösteriyorlar - 3 Ağustos 2020
- Ölümü Unutmuş İnsanlara Bir İbret Dersi - 28 Temmuz 2020
- Kelam-ı Ezelî ve Hutbenin Arapça Okunması - 25 Temmuz 2020
- Böyle Anayasa Olmaz - 20 Temmuz 2020