Ana Sayfa / Yazarlar / Sünnet-i Seniyyenin Diğer Bir Adı: Hikmet

Sünnet-i Seniyyenin Diğer Bir Adı: Hikmet

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“Çünki Allah sana Kitâb’ı ve
Hikmeti indirmiş ve sana bilmediklerini öğretmiştir.” (Nisa, 113) 
“İşte onlar, kendilerine kitab,
Hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir.” (En’am,89) 
Bu gibi birçok ayette zikredilen ‘Hikmet’ kelimesini Üstadımız Bediüzzaman hz.(r.a);
‘Mirkatü’s-Sünne ve Tiryaku Marazı’l-Bid’a’ olduğunu beyan etmiştir.
Nur’ların nurani gözlüğüyle, bunu sünnet olan bir hadis örnekliğinde anlamaya çalışalım inşallah!..
“Nereye gittikleri anlaşılmayan çok yollar var. Yük ağır, ben de gayet âcizim. Nazarım da kısa, yol da zulümatlı.
Ne vakit Sünnete yapışsam yol aydınlaşıyor, selâmetli yol görünüyor, yük hafifleşiyor, tazyikat kalkıyor gibi bir hâlet hissediyordum.” (11. Lem’a) 
SÜNNETİ SENİYYE’yenin diğer bir adının HİKMET olması, sünnetin o mükemmel geniş dairesi içinde; zaman, mekan ve şartların durumuna göre isabetli hareket etmektir.
Bu geniş sünnet dairesi içinde mü’min için; her olumsuzluğu mutlak başarıya taşıyacak sınırsız ferasetlerle dolu seçenekler vardır.
Yeter ki, tercih isabet etsin!..
Bu durumda hadislerin, zahiri, batını ve işari anlamlarını iyi kavramak, duruma göre, yerinde uygulamak gerekir.
Ebu Sâid el-Hudri radıyallahü anh der ki: Peygamberimizin ﷺ şöyle buyurduğunu duydum:
“Herhangi biriniz bir kötülük görürse onu eli ile değiştirsin; yapamazsa dili ile, bunu da yapamazsa kalbi ile değiştirsin, sonuncu tavır imanın en zayıf şeklidir.” (Müslim; Kitabu’l-İman) 
Üstad Bediüzzaman hazretleri bu hadisin zahirinde,
a-ELLE değiştirmenin, devletin mevcudiyeti halinde ümeraya (Devletin güvenlik kuvvetlerine) ait olduğunu,
b-Dille değiştirmenin ulemaya ait olduğunu,
(‘MA’RUF’U EMİR VE MÜNKERDEN NEHİY’)
c-Kalp ile buğzetmenin avama ait olduğunu beyan etmiştir.

Bu hadisin üzerinden oyunu kuranlar 12 Eylül öncesinde olduğu gibi insanları sokağa dökmeye, adaleti kendi elleriyle tesis etmek kandırmacasında yüzlercesini, hatta binlercesini birbirine katlettirip, kardeş kanında boğmaya çalışanlardır.
Dille değiştirmek kaidesini ise; söz sataşmasına, dil dalaşına, nihayetinde bir kaos fitilinin ateşlendiği noktaya taşımak isteyenlerdir.
Kalpleri buğza nefrete sürenler ise, gönüllerde kardeşliği öldürüp, yerine düşmanlığı yeşertme gayretinde olanlardır.
Bu hadisin elle değiştirmek düsturunun bize gösterdiği işari yön ise;
Yine Üstad Bediüzzaman Hz.nin o mübarek ve isabetli, bu asra bakan sözündedir.
“bizim üç düşmanımız var; Biri cehalet, biri zaruret, biri de ihtilaf!..
Bunları da yenecek üç silahımız var; Marifet, sanaat, ittifak!..” (Divan-ı Harbi Örfî) 
Marifet sahibi olursak hiçbir cehalet karanlığı bizi boğamaz. Sanaat sahibi olursak, kimseye el açmak, muhtaç olmak zaruretine düşmeyiz. Kardeşlerimiz arasında sağlam bir ittifak kurarsak, hiçbir düşman aramıza ihtilaf sokamaz.
Dille değiştirmek düsturunun işaret ettiği yönde ise;
Daha sonra Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurdu:
“Hayır hayır. Ya iyiliği emredip kötülükten alakorsunuz, zalimin elinden tutup onu hakka karşı kesinlikle boyun eğdirir, kendisini hakkın sınırları içinde tutarsınız,
veya Allah önce kalplerinizi birbirinizinkine benzetir ve arkasından da İsrailoğulları gibi size de lanet eder.” (Ebu Davud, Tirmizî) 
Hadisi şerifinin işaret ettiği dile düşen vazife; Kur’an-ı Kerim’in her mü’min için -yetkiler ve imkanlar dahilinde- açık hükmü olan iyiliği emredip, kötülükten men etmek.

Kalplere bu durumda işaret edilen vazifesi ise;
Allah katında en büyük ibadet olan; Allah’ın sevdiklerini sevip, sevmediklerini sevmemekle
kalbi formatlamak, kalbdeki niyetleri, istekleri, emelleri, nazarları neticeleri itibariyle güzel ve makbul, muhlis işlere sevketmektir.
Her türlü kötü sözden, anarşiden, kavgadan, huzuru bozan işlerden, hayırsız, fuzuli meşguliyetlerden uzak durmaktır!..
Hülâsa;
Olaki (Allah muhafaza!..) maddî cihad vâki oldu; devletin bütün güçleriyle seferberlik edip, avamı, havassı demeden topyekûn bir millet cihad ile vazifedardır!..
Son nefes son damla kan bitinceye kadar yada zafere ulaşıncaya değin durmak haramdır!.. Zira bu demde Hikmetin gereği topla, tüfekle, bütün mevcuduyle cihaddır!..

“ALLAH KİME HİKMET VERMİŞSE ONA PEK ÇOK HAYIRLAR VERMİŞTİR” (Bakara Sûresi)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Hadislerle Hamdele (Elhamdülillah)

عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ) :  ”كُلُّ أَمْرٍ …

Kapat