Ana Sayfa / Yazarlar / Şuralardan Fetullahlar Çıkar

Şuralardan Fetullahlar Çıkar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Şuralardan Fetullahlar Çıkar

Eleştirmenler ve macera heveslileri mizaçları gereği hep her örgütte her kurulu düzende aksak yönleri görmektir, onlar her ne kadar mükemmelin, eksiksizin olmasını, uygulanmasını isteseler de yine de varlıklarını devam ettirmek için aksaklıkların, arızaların, hantallıkların eksikliklerin devamını isterler. Onların feveranı, biz de varız, demeleri devlet çarkında, din örgütlenmesinde, milli eğitimde tenkid edilecek, bağırılacak şeylerin olmasıdır, bu yüzden zahiren onların olmamasını isterlerse de onların derdi, gündemde olmaktır. Sanki eleştirmenlerle, ihtilalcilerle, gayri memnunlarla, münekkidlerle bu işlerin teori ve uygulamasını yapanlar arasında  gizli bir iletişim ağı, vardır, eksik yapar ta ki eleştirilsin, bundan çok şeyler çok huzursuzluklar çıksın.

Bizde sistemin, devlet çarkının değişmesini, halkın temsil hakkının farklı biçimlenmesini isteyen ilk grup Tanzimatçılar Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali suavi gibi  kimselerdir. Tabii bunlar eğitim sistemini reviye edip yeni bir bakış açısı  getirmek gibi uzun ama verimli bir yolu tercih edememişler, karihalarının yetmezliğinden. Üstadları Fransız ihtilalcileri, ve Filozofları. Jan Jak Ruso, Diderot, Dalamber gibiler. Bu yüzden bir ihtilalci grubuyla yenileşmeyi sağlayacaklarını zannederler, ama devlet bunu farkeder.kimi hapsedilir, kimi sürgün edilir. 

Namık Kemal’in

Ne mümkün zulm ile bidad ile imhayı hürriyet

Çalış idraki kaldır muktedirsen âdemiyetten 

Acaba Osmanlının yürürlükteki hürriyeti bunlara yetmiyor muydu, yoksa başka şeyler mi kastediyordular. Biraz da değişim zaman isteyen bir şey henüz meşruti idareyi bile becerememiş bir devlette batı tarzı bir yönetim biçimi biraz da muhali taleb etmek. Bediüzzaman “Muhali taleb etmek kendine fenalık etmekir” bu büyük bir sözdür. Siyasette de caridir, Bediüzzaman siyasi istikrarı bozan küçük partilere “Ben öyle adamlara anarşist gözüyle bakıyorum” diyor. Çünkü onlar mümkün hükümetin hangi suretini görse, daha iyi düşüncesiyle istikrarı mahveder. Bizim siyasi tarihimiz böyle daha iyi temennisiyle meclisin bir kenarına sıkışmış sözde ideaistlerle doludur, Bediüzzaman bu yüzden siyasi istikrarın her türlü istikrarın temeli olduğunu bilir, kulübe, partiye gitmeden siyasi düşünceye basiret verir ayar getirir.

Bir milli eğitim şurası yapıldı, bizim oğlan bina okur döner döner yine okur misali toplantılar bitti büyük yansıları olmadan, geçti gitti birkaç günlük fasıldı, birkaç gazete yazısı ile anıldı iz bırakıp bırakmadığjı tarihe kalmış, hayırlı olsun Fetullah Gülen okullar açmış, dershaneler açmıştı, Diyarbakır’da iken sınıfın büyük bir kısmı bu okullardan ve dershanelerden gelmiş çocuklardı, Risalelerin sadeleştirilmesinden memnundular. “Hocam neden kızıyorsunuz artık anlıyoruz” dediler, ben birşey demedim, onarın anlayacağı bir iş değildi. Hoca bu okulları ve dershaneleri açmakla anadolunun en ücra köşelerine disiplin götürdü, fakir fukaranın çocukları okudular, fakat ne zaman ki hareketin bir üst harekete, devleti dizan etmeğe geçmek için bir ön hazırlık olduğu ortaya çıkınca okullarda hocalar da idealleriyle birlikte kayboldular.

Bizde düzene çekidüzen vermeye çalışanlardan başarılı yok batıda da yok. ama işin püf noktası bu okullar ve dershaneler milli eğitimin çocuklarına gereken disiplini, idealizmi, dindarlığı veremediği iddiasıydı, Fetullahcılar bu eksiği okulları ile tamamlamaya çalıştılar, ama idealleri devlet açısından muzır olarak telakki edildi, zaten de öyleydi. Kırkıncı Hoca Fetullah Gülen’e “okul açma” demiş, basiretli bir tutum takınmış ve geleceği görmüş. Bediüzzaman’ın cami cemaati telakkisinden çıkmayışı da bu yüzden, organize hareket eden bir cemaat illa bir şeyi hedeflemiştir, dediği çıktı, bir çok zayi oldu.

Yeni Milli Eğitim Şurası bitti, ama milli eğitime yine manevi  ve milli açıdan yeni bir program ve uygulama getirmedi, yine eleştirilir, şimdi böyle Feto hareketinden ders alıp onun gibi değil devletin denetiminde bir yenileşme, yeni programlar ve uygulamalar olmasa yarın aklı evvel çıkar yeni bir meto olmayı düzenler, demek ki Şuraların asıl gayesine hizmet edip, tarihten ders alıp kendini yenileyen bir milli eğitim tarzı getirmeleri iyi olur. Bediüzzaman “Ben şapkaya izin verdim, yoksa yirmi tane daha Şeyh Sait çıkardı, diyor, siz böyle giderse bileşik kaplar deneyi gibi çok hetolar çıkar.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Aile Okulu

AİLE OKULU “Her şeysen çift çift yarattık, tâ ki düşünesiniz.” K. Kerim: Ezzâriyât, 49 “Herkesin …

Kapat