Sûret: Arapça’da, “şekil, biçim, görünüş ve resim” anlamlarında kullanılmaktadır. Genelde iki kısımda değerlendirilerek haremiyet çerçevesi ona göre belirlenmiştir. Birincisi; Gölgeli sûretler (heykel gibi). İkincisi de; Gölgesiz yani resmedilen veyahut çizimlenen sûretler.
Birinci mana ile gölgesi düşecek şekilde (heykel nev’inden bir cisim) ise âlimlerin icmâı ile haramdır.
İkinci mana ile resim ve fotoğraf gibi gölgesi düşmeyecek şekilde ise canlı veya cansız olma durumuna göre bakılır. Eğer ağaç, taş, deniz, yıldız gibi cansız mahlukat sınıfına dahil ise ittifakla caizdir. Eğer insan ve hayvan gibi canlı mahlukat sınıfına dahil ise yine duruma göre hükmedilir. Bakılır resmedilen şey yaşamasına imkan verilecek tamlıkta ise haramdır. Eğer yaşamasına imkan verilmeyecek tamlıkta değilse (başı veya gövdesi gibi bir uzvu kesik ise) caizdir. (Daha geniş bilgi için Zürkânî, Muvatta Şerhi; İbni Hacer, Fethu’l-Bâri gibi eserlere bakılabilir.)
Ulema-i İslamın suretler hakkında ittifak ettikleri noktalar hulasa olarak böyle ifade edilirken Üstad hazretleri suretlerin beşer hayatı içinde zulme, riyaya ve şehevani arzuları tahrik etmeye vesile olması noktalarına dikkat çekmiş ve meseleyi bu yönüyle ele alarak değerlendirmiştir.
Sanem-perestliği şiddetle Kur’an men’ettiği gibi, sanem-perestliğin bir nevi taklidi olan suret-perestliği de men’eder. Medeniyet ise, suretleri kendi mehasininden sayıp Kur’ana muaraza etmek istemiş. Halbuki gölgeli gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riya-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki, beşeri zulme ve riyaya ve hevaya, hevesi kamçılayıp teşvik eder… Hususan suretperestlik, ahlâkı fena halde sarstığı ve sukut-u ruha sebebiyet verdiği şununla anlaşılır: Nasılki merhume ve rahmete muhtaç bir güzel kadın cenazesine nazar-ı şehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlâkı tahrib eder. Öyle de: Ölmüş kadınların suretlerine veyahut sağ kadınların küçük cenazeleri hükmünde olan suretlerine hevesperverane bakmak, derinden derine hissiyat-ı ulviye-i insaniyeyi sarsar, tahrib eder. Sözler 409
İşte İslam alimlerince meseleye, putperestlik ve menhî tâzim açısından bakılmış ve yasağın sebepleri hep bu açıdan değerlendirilmiştir. Ancak Üstad Hazretleri ise, bu kadim çerçeveden dışarı çıkarak, putperestlik ve menhî tâzime; zulüm, riya ve hevesatı tehyiç noktalarını ekleyerek menhiyat sahasını biraz daha genişletmiştir.
Nurasadakat
***
“Sanemperestliği (putperestliği) şiddetle Kur’ân men ettiği gibi, sanemperestliğin bir nevi taklidi olan suretperestliği de men eder. Medeniyet ise, suretleri kendi mehâsininden (güzelliklerinden) sayıp Kur’ân’a muâraza etmek istemiş. Halbuki, gölgeli, gölgesiz suretler, ya bir zulm-ü mütehaccir (taşlaşmış zulüm) veya bir riyâ-yı mütecessid (cesetleşmiş riya) veya bir heves-i mütecessimdir (cisimleşmiş heves) ki, beşeri zulme ve riyâya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder.” (25. Söz)
“Hususan suretperestlik, ahlâkı fena halde sarstığı ve sukut-u ruha(ruhun manen kıymetten düşmesine) sebebiyet verdiği şununla anlaşılır: Nasılki merhume ve rahmete muhtaç bir güzel kadın cenazesine nazar-ı şehvet ve hevesle bakmak, ne kadar ahlâkı tahrib eder (bozar). Öyle de: Ölmüş kadınların suretlerine veyahut sağ kadınların küçük cenazeleri hükmünde olan suretlerine (resim ve görüntülerine) hevesperverane bakmak, derinden derine hissiyat-ı ulviye-i insaniyeyi (insanın yüce hislerini) sarsar, tahrib eder.” (25. Söz)
Suretperestlik, erkek veya kadın resimlerini, fotoğraflarını, veya suretlerini insanların şehvetlerini ve heveslerini tahrik edecek şekilde kullanmak, onları bir nevi ilahlaştırmak veya putlaştırmaktır. Sinema, dergi, gazete, internet gibi vasıtalarla bu resim ve videoları veya görüntüleri yukarıda bahsettiğimiz şekilde kullanan bir sektör vardır. Bu da insanların riyalarını, heveslerini ve şehvetlerini tahrik eden belli bir yapıyı göstermektedir.
Bu resimlerdeki veya görüntülerdeki kimseler, yani bir nevi ilahlaştırılan ve putlaştırılan kişiler o hali muhafaza etmek başkalarının gözünde kendilerince güzel ve hoş görünmek ve teveccühlerini kazanmak için riyakarane bir gösteriş ile ibadet eder gibi bir hale girerler. Bu resimleri ve görüntüleri evlerinin ve odalarının hatta elbiselerinin üzerine basan, yapıştıran devamlı onlara bakan, onlara özenen, onlar gibi olmak isteyen tabiri caizse onlarla yatıp onlarla kalkan kişiler de bu şekilde riya, heves ve şehvetleri tahrik olup onları putlaştırarak bir nevi ibadet eder gibi bir hale geliyorlar. (Allah muhafaza etsin)
Bunun çaresi: İmanı kuvvetlendirmek, Kuran ve sünnet dairesindeki takva ile yaşamaktır. Unutmayalım ki helal dairesi keyfe kafidir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.
risale.online
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024