Masum ve mazlum Suriye halkının zalim Beşar Esed iktidarına karşı direnişi 6. yılını doldurdu. Bilanço dehşetli yüzbinlerce ölü milyonlarca sakat kaldı. 10 milyona yakın insan evini yurdunu terk etmiş durumda!
Beşer Esed rejiminin devrileceği kesin. Fakat gitmesini ve ölmesini istemiyorlar. Her birinin kendi hesabı var. Kimi İslam dünyasını ötekileştirmek ve İslamafobyayı için Esed’i destekliyor, kimi bölgeye yerleşmek için, kimi petrol yolları derdinde. Fakat ortak oldukları ve yan yana geldikleri kısaca uzlaşabildikleri tek bir husus var. O da Türkiye’yi parçalamak için Suriye’nin kuzeyinde PKK devleti kurmak.
İnanması güç olan bir konu olmakla birlikte oldu işte. Bakın ABD-Rusya-Esed Rejimi-PKK aynı safta birleşti yetmedi Türkiye Menbiç’e girmesin diye ortak devriye gezdirip bayrak sallıyorlar.
Müttefik diye geçinen ABD’nin ne derece sözünde durmayan kalleş bir ülke olduğu askerlerinin hainlik ve vahşette sınır tanımadıklarını görmüş olduk. İnsanları öldürmek için Ruslarla yarışıyorlar. Uçaklardan BM kararlarına göre yasak olan bombaları dahi hayasızca atabiliyorlar.
İşi sağlama almak için ABD ve Rusya Genelkurmay Başkanları Türkiye’ye gelip Türk Genelkurmay Başkanının önünde mahcup bir eda ile poz veriyor. Ne olur “ katil askerciklerime vurmayın” diye adeta yalvarıyorlar. Genelkurmay Başkanı Akar ise parmaklarını uzatarak, elleri cebinde “sözlerinizi yerine getirin” diye hesap soruyor.
Bu fotoğraf uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek. Vekâlet savaşları adı verilen ve İslam dünyasına karşı açılmış olan Post Modern Haçlı Savaşında; İran denilen işbirlikçiler de yerini almış durumda. Halkı yoksulluktan kırılırken bunlar Müslüman katliamı için olmadık türden silahlar icat edip çoğu sivil masum insanları öldürme yarışına girmiş durumdadır.
Bu resmi yakın bir gelecekte hepsinin gözlerine sokmak gerekir. Yapılan anlaşmaları nasıl yırtıp atarak katliamlara sebep olduklarının hesabı da sorulmalıdır. Fakat sabır ve gayret gerekiyor. Her şeyden önce Suriyeli Müslümanların birlik ve beraberlik içinde bulunması şart. Toplu vurdukça yürekler; onu topun sindiremeyeceğini ders vermek zorundayız.
Fırat Kalkanı Harekâtı yıllar önce yapılmalıydı. Lakin FETÖ denilen ABD köpekleri, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst komitesine kadar sızmış harekâta engel olmuştu. Bu vatan hainleri 15 Temmuz 2016 darbesi ile deşifre olup tutuklanınca ordumuz harekâta girişti. Kısa zamanda birleşik şer güçlerinin planlarının hepsini bozdu. Bakın neler oldu:
- PKK-PYD koridoru ile Türkler ile Arap dünyası arasına çekilmek istenen duvar yıkıldı.
- El Bab denilen ve adı gibi Arap dünyasının kapısı olan şehir ele geçirilerek Suriye Müslümanlarının nefes borusu açıldı.
- Şii hilali denilen İran’ın stratejik oyunları büyük ölçüde bozuldu.
- Rusya, Türkiye’nin bölgedeki önemini anlayarak zalimce halka ağır bombardıman yapmaktan vaz geçti, ateşkes için çabaladı.
- ABD ve Batı Dünyası, 40 yıldır uygulamaya soktuğu Türkiye’yi bölüp parçalama planlarını rafa kaldırmak zorunda kaldı.
Bu maddeler daha fazla uzatılabilir. Fırat Kalkanı Harekâtı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği Barış Harekâtından 42 yıl sonra ilk defa giriştiği büyük operasyon olup bölgenin en önemli gücü olduğunu, dost ve düşman herkese gösterdi. Önemini anlatmak için kitaplar yazılsa azdır.
Özgür Suriye Ordusu ile beraber gerçekleştirilen bu çok önemli harekâtın neden bitmediğini ve bu kadar uzadığının bir sonraki yazımıza bırakalım, vesselam…
- Kayıt Dışı Ekonomi ve Çözümleri Kitabı - 23 Ağustos 2020
- Hani Avrupa Ayağa Kalkacaktı? - 20 Ağustos 2020
- Şimdi Sıra Birinci Maddeye Geldi - 15 Ağustos 2020
- Yalancının Mumu 51 Senedir Yanıyor - 13 Ağustos 2020
- Kadına Şiddet Şapka İle Başladı - 11 Ağustos 2020
- Fuat Sezgin’in Arapçanın Üstünlüğüne Dair Görüşleri - 8 Ağustos 2020
- Necip Fazıl Kısakürek’i Farklı Gösteriyorlar - 3 Ağustos 2020
- Ölümü Unutmuş İnsanlara Bir İbret Dersi - 28 Temmuz 2020
- Kelam-ı Ezelî ve Hutbenin Arapça Okunması - 25 Temmuz 2020
- Böyle Anayasa Olmaz - 20 Temmuz 2020