Ana Sayfa / Yazarlar / Suriye Savaşının Sonu: Afrin’in Kurtarılması / Vehbi KARA

Suriye Savaşının Sonu: Afrin’in Kurtarılması / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Suriye Savaşının Sonu: Afrin’in Kurtarılması

Afrin, Halep eyaletine bağlı ilçe merkezi olup Türkiye ve Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) hedefi haline gelmiştir. Merkez’le beraber Bülbül, Cenderis, Rajo, Şeren, Şeyh Hadid, M’abatli isimli yedi beldeye ayrılmıştır.

Bu bölge dağlık olup yüksekliği 700-1269 m. arasındadır.

Doğudan batıya 55 km, kuzeyden güneye kadar ise yaklaşık 75 km’dir. Yüzölçümü yaklaşık 3850 km kare olan ilçe, Suriye’nin 2% ‘sine karşılık gelmektedir.

Suriye genelinde 2004 yılında yapılan son nüfus sayımına göre Afrin bölgesinde 64,758 kişi merkezde ve ilçenin genelinde 172,095 kişi yaşamaktadır. Cerablus’tan sonra Halep’in en küçük ilçesi olan bu bölgeye 2011 yılından başlayan iç savaştan sonra göç başlamıştır.

2012 ortasında Esed rejimi ilçeden çekilip bölgeyi PKK’ya yani PYD ve askeri kanadı olan YPG’ye bırakmıştır. YPG güçleri bölgede Esed rejimine karşı bütün faaliyetleri yasaklayarak özellikle Suriyeli mücahitlerle beraber hareket eden Kürtler başta olmak üzere bütün sivil halka baskı uygulamıştır. Esed rejimi uzun süre belediye ve eğitim gibi hizmetleri sunmaya halen devam etmektedir.

29 Ocak 2014 tarihinden bu yana bölgeyi PKK yönetmekte, başında ise eş-başkanları Hevi İbrahim ve Osman Şeyh İsa, bulunmaktadır. ÖSO’ya karşı PKK’nın desteğini almak isteyen Esed rejimi, bu bölgeyi çatışmasız olarak teslim ettiği gibi, Türkiye’deki terör unsurlarına destek olması için aktif olarak kullanmıştır.

PKK, stratejik olarak çok büyük bir hata yapmış DAEŞ saldırıları esnasında ÖSO’yu arkadan vurmuştur. Özellikle Azez ve Mare kentleri kuşatma altına alınmış çok sayıda sivil Suriyeli katledilmiştir. Şubat 2016 ayında SDG-YPG güçleri, muhalefetin elinde bulunan Tel Rıfat beldesini ele geçirip Azez beldesine saldırıya geçmiştir, fakat Azez saldırısı Türkiye sayesinde başarısız olmuştur.

Ekim 2016 ayından ise koalisyon güçleri zaman zaman sunduğu hava desteğiyle SDG-YPG’nin Afrin’den Mare’nin güneyini kullanarak El-Bab’a doğru ilerlemesine yardımcı olmuş halen de olmaktadır. HPG ise bölge üzerinden Hatay Amanos dağlarında üstlenmeye çalışmakta, bu güzergâhı lojistik ve insan geçişkenliği için kullanmaktadır. Bölgede yaklaşık olarak 2000-2500 PKK’lı militanın bulunduğu tahmin edilmektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri Ekim ayında PKK’nın Afrin’de bulunan güçlerine ağır bir hava saldırısında bulunmuş 200’den fazla hedef imha edilmiştir. El-Bab alındıktan sonra ilk hedefin Münbiç ve bu bölge olacağı beklenmektedir. İşte dananın kuyruğunun kopacağı an bu andır.

Eğer PKK, Türkiye’nin desteklediği ÖSO mücahitleri tarafından Fırat’ın doğusuna kovulursa,  Esed rejimi Halep çevresinde tam bir kuşatma altına girecektir. Bunu ne ABD ne de Rus-İran güçleri istememektedir. Fakat artık üstünlük Türkiye ve ÖSO tarafında olup her geçen gün bu hedefe doğru ilerlenmektedir.

Rusya, güya Halep’te ateşkes yaparak çoluk çocuk katliamını önlemeye çalıştığını gösterse de artık buna hiçbir ülke inanmamaktadır. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi ile dengeler tamamen mücahitler yönüne değişmiştir.

Elbette Rusya-İran’ın desteklediği Esed rejimine ve ABD’nin desteklediği PKK’ya karşı mücadele etmek zordur. Yetmedi Harici tohumları olan DAEŞ gibi vahşi bir örgüte karşı aynı anda mücadele etmek her baba yiğidin harcı değildir. Fakat Allah’ın rahmeti ve inayeti daima Müslümanlarla beraberdir. Tarihte böylesine acımasız ve kalabalık İslam düşmanlarına karşı zaferler çoktur. Rabbim, Suriye’de savaşan askerlerimize ve Mücahitlere yardım etsin, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Sonbahar / Recep Garip

 Sonbahar Sonbahar “renk fenerleri”ni alıp götürdü. “İlahi sanat”, ölümle temas kurduruyor, her yaprak, bir ölüm rüzgârına muhtaç, her bakış ötelerden bir haber. Yazıyı dinamik kılan...

Kapat