Ana Sayfa / Yazarlar / Tecelliyat ve Arşı Azam

Tecelliyat ve Arşı Azam

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Tecelliyat

*Arş dört ismin halitasıdır.
Evvel, Ahir, Zahir, Batın.
İnsanın kalbi dört ismin halitası olmalıdır.
Mukaddim, Muahhir, Kabid, Basit.
Böylece kalb de arş gibi tecelliye mazhar olur.
Mazhariyet her kalbin kabiliyeti nisbetinde olur.

*Ya Mukaddim, Ya Muahhir, Ya Kabid, Ya Basit,
Bu dört isimden insana kalacak olan suhuletle İlim, Tevazu, Ciddiyet ve İnşirah. Bunlarla terakki mümkün olur.

*Ahiret yolcusu olan insanı yolculuğu esnasında dört halet yalnız bırakmaz. Yolculuğu süresince ya genişler ya daralır ya yavaşlar ya hızlanır. Bu haller, Mukaddim, Muahhir, Kabid, Basit isimlerinin tecellileridir. O halde suhuletle maksada varmak isteyen kimseye gerekli olan, esmaya müteveccih olmak ve zikretmektir. Bu tecellilerden doğru ve yerinde istifade edenin yolculuğu kolay ve emniyetli olur.
Mukaddim, suhuletli ilimle en ileri yerlere götürür.
Muahhir, tevazu ile geride durmasını sağlar.
Kabid, daraltır, sıkar. Genişliğin rehavetinden darlığın ciddeyetine yönlendirir. İşi ciddi tutmak için şarttır.
Basit, genişletir, rahatlatır. İşleri kolaylaştırır. Şükür ve huzuru artırır.
Bu dört ismin tecellisi, insanı ahseni takvime kavuşturur.
Bu sayede, kalb Rabb’inin arşı olur.
Rabb’inin esmasını kalbinde taşır.
Dört isim arşta, dört isim kalbde.
Sekiz melekte tecelli eden sekiz isim insanda tezahür eder.
(Cevher İnci Altın)

Hamele-i Arş

Dünya sahnesi, imtihan perdesiyle açıldığında bütün gaybi nazarları kendine çevirdi. Bizim bu âlemdeki imtihanımız, nurani ve semavi mahlukatın dikkatli nazarları altında devam ediyor. Bizler, dünya sinemasında oynayan filmin aktörleriyiz. Kimi iyi rolde, kimi kötü rolde oynuyor. Filmin acıklı sahnelerinde seyircilerimiz olan melaikenin ağladığını ve bizim için dua ettiklerini Kur’an’dan öğreniyoruz. Mutlu sonla biten sahneler onları da mesrur ediyor.
Dünya, güneşin yanında küçük bir nokta gibi kalıyor. Güneş büyük yıldızların yanında çok küçük görünüyor. İnsan ise nokta bile değil. Uzayda yüz milyar galaksi ve her galakside yüz milyar yıldız var. Uzayın dışında yedi kat gök var. Yedi kat göğün üstünde bütün ihtişamıyla ve genişliğiyle sekiz cennet var. Cennetlerin damı ise Arşı Azam olarak bildiriliyor. Arşın yanında sekiz cennet, yedi gök, yer ve uzay hepsi çöle atılmış bir bilezik kadar. Bu muazzam arşı taşıyan sekiz melek var ki, bunlar da hamele-i arş olarak bilinen devasa, nurani ve muti varlıklardır. Evet, bizim gibi hakir, küçük ve nokta kadar bile olmayan insanlara, azametli arşı taşıyan melekler dua ediyorlar. Bizimle alakalılar. Bizim için sevinip üzülüyorlar.
Kur’an’da onların şöyle dua ettikleri bildiriliyor: “Arş’ı taşıyan ve onun çevresinde bulunan (melek) ler Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na inanırlar ve mü’minler için bağışlanma dilerler.” (Mü’min: 7.)
Melekler diyorlar ki:
“Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna tabi olanları bağışla ve onları cehennem azabından koru.” (Mü’min: 7.)
“Rabbimiz! Onları ve babalarından, eşlerinden, zürriyetlerinden salih olanları kendilerine vaadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen Aziz’sin, Hakim’sin.” (Mü’min: 8.)
“Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük kurtuluştur.” (Mü’min: 9.)
Melekler onun (göğün) etrafındadır. O gün Rabb’inin arşını, bunların da üstünde sekiz (melek) yüklenir. (Hakka: 17.)
(Yol)

Arş ile İrşad

Karşında arama o senin tarafındadır
Eğil de göğsüne bir bak kalbinin ortasındadır
Tecelli-i azam kalptedir kalp onun tahtındandır
Hamele-i kalp kuldur arş kulun sadrındadır.

Sekiz melekten efdal olursun
Sekiz melekten dua alırsın
Sekiz cennete namzed olursun
Taşıyabilirsen o kalbi.

Tecelliden nasibsiz ne bilir hakkı
Eşyanın sırları esmada saklı
Zahir ve batın birbirine taraklı
Mevlaya yakınlık masivadan gayrı.

Arş ile şad olanlar,
Arş ile irşad olanlar,
Arşda Rabbini bulanlar,
Her daim huzurdadırlar.

Abdullah Öztürk

Yazar : Abdullah ÖZTÜRK

1963 miladi ve 1383 hicri senesinde, Ankara’da dünyaya geldi.
Gazi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldu.
Memleketi Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin yaşadığı ve medfun olduğu Şeyhler beldesidir.
Huccet, Hulasa, Fıkhul Kebir, Fıkhul Evsat, Fıkhul Asgar, Hıristiyanlara Mektuplar, Yol, Bir Şahıs Bir Olay, Cevher İnci Altın, Suristan, Kalbimin Aydınlığı 40 Hadis, isimli eserlerin yazarı, halen ilmi araştırmalarını devam ettirmektedir.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Yorumlar

  1. avatar

    Allah razı olsun hocam.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Cami Kürsüsünden Cemiyete, Ümmete

İstiklal Marşı ‘nın iki muhatabı vardır, biri bayrak biri insanlarımız. Bayrağa hitab ederek henüz kazanılmamış …

Kapat