Teennî nedir?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

TEENNİ

Yavaş iş görme, ağırdan alma, ihtiyatlı davranma, acele etmeme, düşünceli ve yavaş hareket etme ve temkinli davranma.

Teenni ile sabır, mana bakımından birbirine yakın olan şeylerdir. Ama aynı şey değildirler.

İnsanın, sonu gelmeyen arzu ve istekleri birbirini izler durur. Din, ahlak ve ilim onları meşru sınırlar içine almaya çalışır. İnsanın bunca ihtiras ve isteklerine rağmen, ömrü pek o kadar uzun değildir. Yapılacak çok şey, düzeltilecek birçok konu vardır. Ömür sermayesini planlı, programlı şekilde harcamasını bilenler, az-çok insanlıktan yana başarılılı ve feyizli hizmetler verirler. Derdi ve kaygısı sadece şahsi çıkarı ve nefsani istekleri olanlar ise, ciddi hiç bir hizmette bulunmadan dünyayı terkederler.

İnsanın arzu ve istekleri bir sınır tanımadığından, onların gerçekleşmesinde o, çok acelecidir. Hayra ve iyiliğe çabuk kavuşmak, şer ve kötülükten, sıkıntı ve üzüntüden acele kurtulmak ister. Geçen iyi ve kötü olayları çabuk unutabilir bir yapıya sahiptir.

Oysa bilerek, neticesini hesaba katarak, fayda ve zararlı taraflarını düşünerek sabırla yapılan bir iş; bilmeden, neticesini hesaba katmadan acele yapılan birçok işten hem hayırlı, hem de daha yararlıdır. Mesele çok iş yapmak, çok şey söylemek değil, Allah’ın rızasına uygun olanı seçip, kısa ömrü feyizli bir hava içinde amacına ve yaratıldığı hikmete yöneltmektir. Unutmamalıyız ki, hiç birimiz her arzuladığımızı elde etmeden peşinde, koştuklarımızın çoğuna erişemeden, arzu ve isteklerimizin bütününü gerçekleştirmeden, başladığımız işlerin tamamını bitiremeden dünyadan ayrılmak durumundayız.

Kur’an ve sünnet bu konuda bize, iyi düşünüp sonra istekte bulunma terbiyesini öğretir. Öfke ve acele ile hareket ettiğimiz zaman, zararlı çıkacağımızı, neticede pişman olacağımızı, teenni ile hareket etmenin, çok daha iyi olacağını haber verir. Bilhassa insan fıtratında olan aceleciliğin iyi bir şey olmadığını öğütler:

“İnsan (karakteri gereği) aceleden (acele hareket etme duygusuyla) yaratılmıştır” (el-Enbiya, 21/37).

İlim adamları, bu konu ile ilgili olan diğer ayetleri de dikkate alarak, bu ayetin hakkında farklı yorumlarda bulunmuşlardır.

a- Kurtubi’ye göre, acele üzerine oluşturulup acele olarak yaratılmıştır.

b- İbn Kesir’e göre, insan çogu işlerinde ve durumlarında acelecidir.

c- Alaaddin Ali’ye göre, insanın yapısı ve aceleden olarak yaratılması tabiatının acelecilik üzere kurulması ile ilgilidir.

d- er-Razi’ye göre, insanlar aceleci olarak yaratılmışlardır. Yani acelecilik onların huyu ve karakteridir.

e- Himyeri lugatına göre, insan çamurdan yaratılmıştır. Çünkü “acel” bu lugata göre çamur demektir.

f- Ahfeş’e göre, insan ivedi bir emirle yaratılmıştır ki o, “kün” emridir. Bu son iki yorum pek itibar görmemiştir.

g- İnsan çoğu zaman sabırsızlık gösterdiği için, sanki aceleden yaratılmıştır. Bu tabir, sabırsızlığın mübalağa ifade eden şeklidir (er-Razi, et-Tefsiru’l-Kebir, Mısır 1937, XXII. 171 vd.; et- Taberi, Camiu’l-Beyan, Mısır 1954, XVII, 26 vd.; el-Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Kahire 1967, XI 288 vd.; İsmail b. Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, Beyrut 1969, III, 178 vd.).

Böylece Kur’an- Kerim’in tam otuzyedi yerinde insanın aceleci olduğu, birçok şeyleri acele edip istediği açıklanarak bunun, insanın mayasında doğuştan bulunduğuna işaret edilmiştir.

Ayrıca bu konuda, ilgili ayeti açıklar mahiyette başka bir ayette şöyle buyurulmaktadır: “İnsan hayra dua eder gibi, kötülük için dua eder. Zaten çok acelecidir” (el-İsra, 17/11).

İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) ashapdan birine (Eşec Abdulkays’e) şöyle buyurmuştur: “Sende iki özellik var. Allah onları sever: Hilm (yumuşaklık, şefkatli olma) ve teenni.”

el-Müzeni’nin rivayet ettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) “İktisatlı olma, teenni ile, güzellikle ve doğru dürüst hareket etme, peygamberliğin hasletlerindendir” buyurmuştur.

Abdulmuhaymin’in babasından ve onun da dedesinden naklettiğine göre, sevgili Peygamberimiz (s.a.s) “Teenni ile hareket etmek Allah’tan ve acele ile hareket etmek de şeytandandır” (et-Tirmizi, es-Sunen, Birr, 66) buyurmuştur.

Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Makbul olanı, acele ile hareket etmek değil, insanın gazab ve sinirlenme halinde, nefsini yenerek teenni ile hareket etmesidir” (Muhammed b. Allan, Delilu’l-Falihin, Mısır 1971, I, 189).

Habbab b. Eret’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber (s.a.s) Kabe’nin gölgesinde bürdesine sarıldığı bir sırada, ona sıkıntılarımızı arzedip şikayette bulunduk ve “Bizim için Allah’a yalvarıp dua etmez miydiniz?” dedik. O, şu cevabı verdi: “Sizden evvelki ümmetlerin zamanında, adam toprağa gömülür, demir testerelerle vücudu ikiye bölünür ve eti kemiğinden ayrılırdı. Fakat bu onu dininden, imanından çevirmezdi. Vallahi Allah bu işi (dini) tamamlayıp kemale erdirecek. Öyle ki, insanlar San’a’dan Hadramevt’e kadar hiç bir şeyden korkmadan gidecekler. İnsanlar yalnız Allah’tan korkacaklar ve koyunları için, dağ başındaki kurttan çekinecekler. Fakat siz acele ediyorsunuz (teennide bulunmuyorsunuz)” (Muhammed b. Allan, Delilu’l-Falinin, I, 175)

Tarih boyunca peygamberler, ilim adamları, bilginler, fatihler, veliler, devlet adamları, çeşitli engelleri aşarak büyük başarıları elde eden insanlar, acele ile değil, hep teenni ile hareket etmişlerdir. Büyük zaferler, teenni ile hareket etmenin ürünüdür. Teenni ile hareket etmek, insanı dünya hayatında her türlü başarıya ve ahirette de Cennet’e götürür. Teenniyi elden bırakıp acele etmek, insanın hem dünya hem ahirette perişan olmasına sebep olur.

Nureddin TURGAY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Hisbe, İhtisab – Hisbe Teşkilâtı ve Muhtesib

Hisbe ( الحسبة ) Arapça’da “hesap etmek, saymak; yeterli olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden türeyen ihtisâb …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Fahreddin Paşa; Medine Müdafii, Paşayı Savunan Sayın Erdoğan / Prof. Dr. Himmet UÇ

Fahreddin Paşa; Medine Müdafii, Paşayı Savunan Sayın Erdoğan Bir Arap devlet adamının Fahrettin Paşa hakkındaki …

Kapat