Timur ve Hâfız (Tebessümlük)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Timur, İran’ı istîlâ edip Şîraz’a girdiğinde halkı haraca bağlar. Vergi memurları Hâfız-ı Şîrâzî’den de vergi isterler. Zaten maddî sıkıntı içinde yaşayan Hâfız, bu vergiyi ödeyecek durumda değildir. Çareyi Timur’un huzûruna çıkarak hâlini arz etmekte bulur. Timur ise;

“–Aman Hâfız, sen bir şiirinde;

Eger an Türk-i Şîrâzî bedest âred dil-i mârâ,
Behâl-i hinduyeş bahşem Semerkand ü Buhârârâ

«Eğer o Şîrazlı Türk gönlümüzü tutsak ederse yanağındaki siyah ben için Semerkant’ı ve Buhara’yı bahşederdim» demiyor musun? Sevgilisinin yüzündeki bir ben için Semerkant’ı ve Buhara’yı verebilen insan nasıl yoksul olur? Bunu diyen insan nasıl iflâs ettiğini söyler?” dediğinde Hâfız Şîrâzî;

“–İşte o bol keseden yaptığım ihsanlar yüzünden iflâs ettim Sultanım!” cevabını verir. Bu cevaba gülen Timur, şairi vergilerden muaf tutarak ihsanlarda bulunur.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Yardım Eli

YARDIM ELİ   “Bir kere al şunu demek, iki defa ben vereceğim demekten iyidir.”   …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Sen âşık mısın, ne ağlıyorsun?” (Hatıra)

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde evinde ziyaret ettiğimiz emekli imam Ali Osman Karahan anlatıyor: VESVESEYLE İLGİLİ ŞİMDİ …

Kapat