Ana Sayfa / Yazarlar / Toplumsal Sefaletten Eleştirel Sefalete

Toplumsal Sefaletten Eleştirel Sefalete

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Toplumsal sefaletten eleştirel sefalete 

Allah eleştirinin ve tenkidin luzümuna binaen Hz Adem’i yarattığında hemen karşısına onun kemali için ve bir mekr-i ilâhî olarak Şeytan’ı yaratmış, Hz Adem ve Havva anamız, bir tezadı barındırıyor, o tezad cazibedir, ama cazibe güneş sistemini birbirine bağlayan daha caziptir, biri felekleri düzenler diğeri de hayatı düzenler, bir incir tohumundan milyonlarca incir tohumu çıkaran bir Adem babadan evrenin tasarım planını ve uygulamasını nesillerin ve hayatın ve onun etrafında bütüm varlığın inşasını ortaya koymuştur. Yani tasarlaran bir insandan bütün varlık ve mafihayı ortaya çıkarmıştır. Ama bu üçlünün arasındaki zıtlıklar hayatın mimarıdır, tezad varlığa gereklidir, güneş ve gündüz, gece ve gündüz, soğuk ve sıcak aslında eleştirel duruştur ve daha nice birbirisiz olmayan şey hayatı yapar.

Sosyal sorunlara gelince batı demakrosisinin kıvamı eleştiri ile gelmiştir, Didro, Dalamber, Jan Jak Ruso daha birçok fikir adamı aktivist batı demokrasinini kıvamına getirmiştir. Ama bizde demokrasi alıntı bir demakrosidir, bir yapılanma bir tavında döğülen demir gibi olmamıştır. Birisi kalkmış cumhuriyeti ilan etmiştir, toplumsal bir sürtüşme zorunluğu doğurmamıştırü. Zaman  içinde bizdeki demokrasi de az da olsa kıvam bulmuştur. Namık Kemal parlamenterizm veya meşrutiyetin peşindeydi ama  bir ormanda toplanan aktivistler Türkistan Erbab-ı Şebabı‘nı kurdular, fakat devlet henüz hazır değildi, siyasi yapılanma ile değil yukardan aşağı bir değişim hiçbir zaman birşey getirmemiştir.

Padişahığı kaldıranlar yerine ona benzer bir tek adam siyaseti getirmiştir, demokrat parti bir eleştiri getirmiş midir, herhalde ipi boyladığı için kurmayları demokrsiyi istememişlerdir. Neden bu insanlar ipe serilmiştir, galiba onları yıkamış kurutmuşlar. Menderes eşi Berrin Hanım’ın yazdığı mektubun adresine  Göreme Sokak olarak yazmıştır, Menderes rahatsız olur “Berrin o sağa değiştir, kötü şeyler  çağrıştırıyor.”

Demirel demokrat bir adamdı o zaman Milliyet gazetesinin  karikatüristi onu karikatürlerinde gösterirdi, öyle ya karikatür sabah sohbeti değil Demirel hiç rahatsız olmaz Bedri’yi her gördüğünde “Nasılsın Bedri” diye sorar, o da hürmetler ederim efendim, siz nasılsınız” der. Türk siyaseti siyaset değil kavga siyaseti, koca koca adamlar o kadar basit eleştiri konuları üzerinde nefes tüketirler miki onların eleştirel kıvamsızlığı toplumunu da eleştirel kıvamsızlığa iter, köy kahvelerinde, evlerde, cemaat çıkışlarında insanlar futbol oynar gibi taraf olur eleştiri yaparlar. Bediüzzaman siyaset  konuşmayı yasaklamış sohbet-i siyasiye-i dünyeviyeyi yasaklamış, ama kime anlatacaksın. “Boğazlar meselesinde yeter boşboğazlık ettin” demiş. İlkokullarda, orta okullarda öğrenciler bu kavgalarda taraftır, Galatarasay Lisesinde eskiden öğrenciler de birbirleri ile eskiciler yeniciler diye çekişirlermiş, bir siyasi “Düşmanım da bana lazımdır, onunla kendime çeki düzen veririm. Hz Peygamberin kemalinde Ebu Cehil’in tezadının tesiri yok mu, bir veli şeytanını kusmuş gaipten bir ses al onu içine koy sen bize onunla lazımsın demiş. Hz Musa’nın kemalinde firavanun hissesi yok mu desek yanlış anlaşılır ama bir rolü vardır. “fekûlâ lehu kavlen leyyinâ” ona Cenab-ı Allah nazik olmayı salık verir, firavuna bile. 

Bediüzzaman eleştirinin rendeçleme olduğunu söyler yani bir mobilyayı rendeçleyerek yapmak gibi fazlalıkları eleştiri temizler. Eleştiri düzeyi toplumun düzeyini ortaya koyar, eleştirel sefalet toplumun bütün kesimlerini bir hay huy meyvesiz bir atışmaya iter. Vay sen niye balıkçıya gittin, vay sen niye ayva dedin ayvayı yedin gibi. Bunun sonu yozlaşmadır, annesiyle kavga eden babanın çocukları ta öbür odada kavga ederler, oğlum niye kavga ediyorsunuz deyince ama baba siz de kavga ediyorsunuz demişler.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Aklım Yürüyüş Yaparken, Bazen Kalbimle Arkadaş Olur… 

AKLIM YÜRÜYÜŞ YAPARKEN, BAZEN KALBİMLE ARKADAŞ OLUR…  “Aklım yürüyüş yaparken, bazen kalbimle arkadaş olur.  Kalb …

Kapat