Ana Sayfa / KASTAMONU / İz Bırakanlarımız / Tosyalı Tefsirî Mevlâna Şeyh Mustafa Efendi ve Vakıfları

Tosyalı Tefsirî Mevlâna Şeyh Mustafa Efendi ve Vakıfları

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

TEFSÎRÎ MEVLÂNA MUSTAFA VE VAKIFLARI

Ebu-Hafs HADDÂDÎ (Çilingir baba)

Yazan: Hüseyin Sıdkı KÖKER
Nâfia Vekâleti Şirket ve Müesseseler Başmürakıbı

Bir bölümünü burada yazdığımız makalenin tamamını okumak için alttaki başlığı tıklayınız.

Tosyalı Tefsirî Mevlâna Şeyh Mustafa Efendi

On yılı aşan bir zamandan beri Tosya ve Devrez çevresi tarihini tesbit için çalışmaktayım.

Bir yerin tarihiyle müesseselerini, ehemmiyetli vak’alarını tesbit ve tedkik
ederken, vak’aların doğup yaşamasında,
müesseselerin kurulup geliştirilmesinde,
çürüyüp dağılmasında rolleri olmuş zevatın hayat, fa’aliyet, te’sir ve eserlerini tedkik ve tesbit etmek de iktiza eder.
İşte bu yazıya konu olan Tefsirî Mevlâna Şeyh Mustafa Efendi de kurduğu ve idare ettiği vakıf müesseseleri ve deruhte ettiği vazifeler bakımından devrinde, Tosya’nın dinî, içtimaî ve iktisadi hayatı üzerinde müessir olmuş bir zattır. Bu zatın hayatı penceresinden o tarihteki Tosya’nın tam bir panoramasını seyredebilmek için Tefsirî Mustafa Efendinin hayatını dinî ve içtimaî yönlerden en ince teferruatına kadar incelemek gerekmiştir. Belki bu yönlerden yazı fazla büyümüştür; amma, ilerdeki dinî ve tasavvufî tarih tedkikleri için faydalı olabilecek bazı sözlü rivayetler de, bu arada, son mervilerinden tesbit edilmiştir.

Mevlâna Tefsirî Mustafa, Tosyalıdır. Hicrî 1050/M. 1640-41 yılları civarında doğmuş olmalıdır. Babasının adı, Hacı Mehmed, Mehmed Big’dir. Anasının adı, kardeşleri olup olmadığı hakkında bilgimiz yoktur. Künye olarak yukarıya aldığımız “Abu Hafs”a ve bu isimde oğlu bulunduğuna dair hiç bir kayda rastlamayışımızdan anlıyoruz ki, Halvetiyye ve Fütüvvet pirlerinden olup
icazetnâmede (klişe :I) yazılı şeyhinin
ceddi Şihabü’d-din-i Sührrverdî’den H.632/M. 1234 veya Ebu Hafs al-Haddâdî’den H.260/M 873-4* teberrük
olsa gerektir. Haddâd, Çilingir ma’nasmadır ve halâ evlâd ve ensabına “Çilingir şeyhler”denir. Bundan, şeyhin çilingirliği geçim yolu yapmış olduğu anlaşılıyor. Tefsiri, Kur’an-ı Kerim’den me’al ve ma’na çı­karmakta ilmi ve rüsûhu olanlara isnad olunur ki, klişesini verdiğimiz icaretnâme, bu yolda ehil ve salih olduğunun da delilidir, ihya ve vakfeylediği Âsitânede tefsir okuturdu.

Hadîs ilmi dışındaki tahsilini nerelerde, kimlerden, hangi tarihlerde, ne dereceye görmüş olduğunu bilmiyoruz. Hadis ilminin mesnedleri ve kitablarının “ümmehat”ı olan kütüb-i sitte ve seb’adan mücaz oluşu, tahsil derecesinin ve irfanının işareti sayılabilir.

Müdekkiklerimizden Halim Baki Kunter’in tesadüfiyle Topka ı Müzesi Kütübhanesindeki Revan Köşkü kitapları arasında, ‘Al i b. Abdullah’ tarafımdan H. 1136/M. 1723-24 tarihinde nefis bir “Nesih’le istinsah edilmiş Riyazü’l-Mücâhidin adlı bir eseri bulundu (No.202/88). Önce İlahiyat Fakültesinden Câvid Sunar’l a birlikte eseri gördük. Sonra da ayni Fakülte tedris heyetinden Kemal Edib Kürkçüoğlu tarafından tedkik edildi. Eserin tavsifi de şundan ibarettir:

Eser, 25 yapraklık bir risaledir. III. Sultan Ahmed’in Sadr-ı a’zamı İbrahim Paşa adına te’lif olunmuştur. Kâğıdı Venediktir. Müzehheb, cedvelli, meşin cildli, şemseli, miklebli, yazısı güzel nesih, kenarları kayıdlı, etüd mahiyyetindedir ve fazla husûsiyyeti hâiz değildir. Metinde 17’şer satır vardır. Baş tarafında Ziyaî ad veya mahlâslı birinin Arapça manzum bir takrizi, du’a  ve saire, âyat ve ehadisle bezelidir. Muhtevası: Allah yolunda mü’minlerin ittifakında, gâzilikte, cihâdda fazilet ve Hz. Peygamber’in ba’zı zâtî eşyaları hakkında bilgi. Bir yaprağının sonradan tamamlanmış olduğuna göre, bu nüsha tek değildir. Fakat, henüz başka nüshalarını görmedik. Bu nüshanın Tosyevî Tefsirî Şeyh Mustafa Efendi te’lifi olduğu üzerinde yazılıdır. Bununla merhumun kalem sâhibi de olduğunu anlamış bulunuyoruz. Kendisinin ilme verdiği ehemmiyeti, oğullarından Ahmed’i Istanbul’da okutmak için ihtiyar ettiği fedakârlıktan anlıyoruz. Zaman i’tibariyle râyic ilimleri veren müesseselerin o devrede Tosya’da bol bol bulunduğu içindir ki, bu hareketi bir fedakârlık olarak ifade ettik.

Tefsirî evlâdı, neseb yönünden hem Ak Şemseddîn’e, hem Kádirî Pîr-i
sânilerinden Tosyalı Şeyh İsmail-i Rûmî’ye müntehi olduklarını ve tarîkatlerinin de İsma’iliyye-i Rûmiyye usûl ve yolu olmakla beraber, zâviyelerine her kol ve yoldan züvvarın gelmekte olmaları sebebiyle hemen her tarîkten post-nişinlerinin mücaz bulunduklarını, âyinlerde giyilir olduğunu bildiğimiz muhtelif tâc ü sikkelerin görülüşüne de bunun sebeb teşkil ettiğini söylerler.

Makalenin tamamını okumak için alttaki başlığı tıklayınız.

Tosyalı Tefsirî Mevlâna Şeyh Mustafa Efendi

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Sultanların Hocası Kastamonulu Safiye Hanım

SULTANLARIN HOCASI (Muallime-i Salâtîn) KASTAMONULU SAFİYE HANIM Kastamonulu Safiye Ünüvar hoca hanımın “Saray Hatıralarım” isimli …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Manevî Hizmetlerde Dünya Malı / M. Numan ÖZEL

“Tâlût, ordu ile hareket edince, “Şüphesiz Allah, sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim ondan içerse …

Kapat