Tövbe, evbe, inabe, istiğfar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Tevbe/tövbe, evbe, inabe ve istiğfarın farkları nedir? Hangisi hangi durumda yapılır?

Tevbe/Tövbe kelimesinin sözlük anlamı, dönmektir. Terim anlamı ise, dine göre, çirkin görülen kötü durumdan vazgeçip, dinin övdüğü bir duruma dönmektir. Allah’a yönelmektir.

Tövbenin üç şartı vardır: Birincisi: Şimdiye kadar yaptığı kötülüklerden dolayı ciddi pişmanlık duymak.

“Pişmanlık tövbedir.”(Ahmed b. Hanbel, I/376, 423)

hadisi şerifi, tövbenin önemine işaret etmektedir.

İkincisi: Kişinin içinde bulunduğu zamanını iyice değerlendirmesi, yani, kötü hallerinden sıyrılıp, güzel şeylerle donanması.

Üçüncü olarak, tövbe edenin bundan böyle eski kötülüklere dönmeyeceğine dair azm-u cezm etmesi/kesin karar vermesi.(bk. Kuşeyrî, Risale, s.91-94)

“Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever.”(Bakara, 2/222)

mealindeki ayette, samimi tövbe edenler için büyük bir müjde vardır.

Evbe kelimesinin sözlük anlamı: iradeye bağlı olarak bir yerden bir yere dönmektir. Terim olarak evbe de tevbe gibi, günahlarından vazgeçip, Allah’a itaat etme yoluna girmektir.

“Eğer iyi kimseler olursanız, şüphesiz Allah evbe/tövbe edenleri bağışlayacaktır.” (İsra, 17/25)

mealindeki ayetten de bu mana anlaşılmaktadır.

İnabe kelimesinin sözlük anlamı; tekrar, tekrar -defalarca- dönmek, bir şeye dönüş yapmaktır. Terim olarak anlamı: Samimi bir şekilde Allah’a teslim olmak, ona yönelmek ve tövbe etmektir. (Isfahanî, “NVB” maddesi).

“Allah, kendisine inabe eden/samimi olarak kendisine yönelen kimseleri doğru yola iletir.” (Rad, 13/27)

mealindeki ayetten de bu kelimenin, samimi olarak Allah’a yönelmek, ona dönmek manasında olduğunu anlamak mümkündür.

İstiğfar kelimesinin sözlük anlamı: bağışlanmayı dilemektir. Terim anlamı ise: yaptığı kötülüklerden pişman olup, Allah’tan bağışlamasını dilemektir.

“Rabbini hamd ile tesbih et ve ondan bağışlanmanı iste. Şüphesi o tövbeleri çok kabul edendir.” (Nasr, 110/3)

mealindeki ayette görüldüğü gibi, istiğfar ile tövbe arasında yakın bir ilişki vardır. Onun için ikisi birlikte seslendirilmiştir.

Bazı âlimlere göre; tövbe üç kısımdır: Başlangıcı tövbe, ortası inabe, sonu ise evbedir.” (bk. Kuşeyrî, s.94).

Bazılarına göre, Cehennem korkusuyla yapılan tövbenin adı, tövbedir. Cennet arzusuyla yapılan tövbenin adı, inabedir. Ne cennet sevdası ve ne de cehennem korkusu olmaksızın, yapılan tövbenin adı, evbedir.(bk. a.g.e).

Bazılarına göre tövbe, sade müminlerin vasfıdır.

“Ey Müminler! Hepiniz top yekun Allah’a tövbe edin.” (Nur, 24/31)

mealindeki ayette bunu görmekteyiz.

İnabe ise, Allah’a yakın olanların, evliyanın vasfıdır. Şu ayette bunu görmekteyiz.

“Cennet de takvâ sahiplerine yaklaştırılır. O, zaten uzak değildir. (Onlara denir ki:) “İşte size v’ad edilen cennet budur. Allah’a yönelen ve Onun emirlerini koruyan herkes için… Görmediği halde, Rahmândan korkan ve inabe etmiş/Allah’a yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler içindir.” (Kaf, 50/31-33).

Evbe ise, peygamberlerin vasfıdır. Nitekim Kur’an’da bu vasıf, Hz. Eyyub (as) için kullanılmıştır:

“O ne güzel bir kuldur. Gerçekten her zaman “evbe den”/ Allah’a yönelen, yakarıp yalvaran bir kimseydi.” (Sad, 38/44). Sorularla İslamiyet

***

Ebû Ali Dekkāk şöyle der:

“Üç türlü tevbe vardır: a). Tevbe, b). İnâbe, c). Evbe. Tevbe cehennem korkusundan, inâbe cennet tamahı ile, evbe sırf Allah’a rızâ için yapılır. (Kuşeyrî Risâlesi Terc.). 

Tevbe görünür günahlardan, inâbe insanın içindeki kusurlardan vazgeçip Allah’a dönmesidir, inâbe tevbenin ileri ve daha mükemmel bir derecesidir. İnâbe, her türlü maddî ve mânevî engellerden yüz çevirip Allah’a yönelmektir. (Süleyman Uludağ). 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Hisbe, İhtisab – Hisbe Teşkilâtı ve Muhtesib

Hisbe ( الحسبة ) Arapça’da “hesap etmek, saymak; yeterli olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden türeyen ihtisâb …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Müsamahakâr, rikkatli Muhammed (asm)

Hoşgörülü, Müsamakâr ve Rikkatliydi YAHUDİ İDİ, İNSANDI Medine'de meydanlık bir yerde arkadaşlarıyla oturmaktadır. Önlerinden bir …

Kapat