Batıl(ı) ekonomi ürün derken insan ihtiyaçlarını karşılayan her türlü mal ve hizmeti anlamakta, bu konuda herhangi bir sınırlama ortaya koymamaktadır.
İnsan hem kendine hem de topluma zarar verebilecek ürünleri isteyebilir, bunları kullanmak, üretmek veya bunlara sahip olmak isteyebilir. Buna yönlendirilebilir, bu konuda bir bağımlılık oluşturulabilir.
Beraberinde bireyin ve ailenin mahremiyeti, günah kavramı, ahlak veya faiz ve kumar türü hizmetler Batıl(ı) ekonomide dışlanmamış, kazanç getiren her türlü ürün ve her alan ticarileştirilmiştir. Oysa İslâm ekonomisi açısından böyle bir serbestiyetten bahsedilemez.
Birilerini dinlemek için, kişisel sırlarını, aile hayatını ortaya dökmeye hizmet edecek ürünler satılamaz.
Sağlığa zarar veren, beraberinde bireyin ve toplumun psikolojisini bozabilen ürünlere sınırlama getirilmiştir. Buradan hareketle alkol, uyuşturucu, her türden zararlı maddenin satışı, üretimi ve tüketimi İslâm’da yasaklanmıştır. Ekonomi diye, istihdam diye, yok milli gelir yok ödemeler dengesi diyerek bunlar yapılamaz, satılamaz.
172. Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin. (Bakara 2/172)
Bir ikaz da verilen nimetlere şükredilmesi, azımsanmamasıdır. Baktığımızda yiyeceğimiz tek şey sadece patates olsaydı ne diyebilirdik? Ne isteyebilirdik? Aklımıza hangi yiyecek gelirdi. Ya ot yemeye mahkûm olsaydık?
Peki ya soframız kedinin sofrası olsaydı ne olurdu? Bunları iyi değerlendirmek ve ona göre insan olmamızın, sahip olduğumuz nimetlerin şükrünü iyi eda etmemiz lazım.
29. Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hali müstesna, mallarınızı, batıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir.
30. Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız; bu ise Allah’a çok kolaydır. (Nisa 4/29-30)
Bir husus da burada Allah’ın hemen araya şefkatini, merhametini sıkıştırması, siz böyle büyük günahları işlemezseniz küçük günahlarınız affolunur diye biz insanları, hataya düşme ihtimali yüksek bizleri motive etmesi ve günahtan kaçınmamız konusunda irademizi güçlendirmesidir:
31. Eğer yasaklandığınız büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi şerefli bir yere sokarız. (Nisa 4/31)
Yine burada hemen ukba ve rıza mevzuuna konu getirilmiş, ekonomi, ticaret ve dünya derken ahiret hatırdan çıkarılmasın diye, gerçek mesajdan ve var oluş nedeninden kopma olmasın diye günah kavramına vurgu yapılmış, uhrevi mükâfat hatırlatılmıştır.
Selam ve dua ile…
- Helal Lojistik: Kavramsal Bir Değerlendirme - 5 Kasım 2017
- Determinizm Rasyonel Değildir / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 28 Temmuz 2017
- Veda Hutbesi’nde Ekonomi / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 1 Mayıs 2017
- Hadis penceresinden kişisel gelişim / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 28 Nisan 2017
- Veda Hutbesi’nde Sosyal Hayat / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 26 Nisan 2017
- Nursi Said’in Şeyh Said’e Cevabı / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 25 Mart 2017
- Tüketiciler Haftasında İslâm Ekonomisinde Temiz Rızık ve Ürün / Prof. Dr. Orhan Küçük - 18 Mart 2017
- Hz. Hatice’nin Kolyesi / Prof. Dr. Orhan KÜÇÜK - 10 Mart 2017