Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar / Türkler Kahve ile Tanışmadan Önce ‘Kahverengi’ye Ne Derlerdi?

Türkler Kahve ile Tanışmadan Önce ‘Kahverengi’ye Ne Derlerdi?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Türkler Kahve ile Tanışmadan Evvel ‘Kahverengi’ye Ne Derlerdi?

Renk adları yönünden Türkçe son derece zengin bir dildir. ‘Kahverengi’ diye adlandırdığımız rengin isimlendirmesinin ise Türk kültüründe ilginç bir seyrüseferi var. Buna dair bir yazıyı internette ‘kahveolog’ blogundan alıntılıyoruz.

Türkler renk adlandırmalarında genellikle doğaya bağlı somut bir anlatıma yönelmiş, bu amaçla doğadaki çeşitli nesnelerden yararlanmışlardır. Renk tonlarındaki çeşitlilik ve canlı anlatım bunun açık bir örneğidir. Türkçenin doğadaki nesnelerden yola çıkarak benzetme ve somutlaştırma yoluna başvurması, söz varlığının önemli bir kısmının doğa ve dış dünyayla ilişkili olmasına neden olmuştur. Türkçenin doğadan hareketle somutlaştırmaya dayalı bir anlatıma yönelmesinde Türklerin tarih boyunca doğayla iç içe yaşamalarının, tarım ve hayvancılıkla uğraşmalarının; maddi kültürle ilgili olarak çevreye ilişkin bitki örtüsü, hayvanlar, yiyecekler vb. nesnelerin de önemli bir payı bulunmaktadır.

“Kahverengi” diye adlandırdığımız rengin isimlendirmesinin ise Türk kültüründe ilginç bir seyrüseferi var. Osmanlıda “Fındıki” diye adlandırılmıştır kahverengi. 1400’lü yıllarda Türklerin kahveyle tanışması sonrasında zaman içinde kahve bu renge adını vermiştir. Japonlar aynı renge, çay rengi anlamında “chairo” (Cha:çay, İro:renk) derlermiş. İngilizcede de adını fındıktan (hazel) almıştır bu renk.

Günümüzde “alageyik, alabalık” örneklerinde gördüğümüz ve “rengarenk” anlamındaki “ala” sözcüğü Türkçede kahverengi anlamında kullanılmıştır. “Ela”nın kaynağı da bu sözcüktür.

Türkçenin değişik coğrafyalarında kullanılan isimlendirmeler

Eski Türkçede kahverengi anlamında kullanılan sözcük ise “konur” (kongur)’dur. Bu sözcüğün anlamı kaynaklarda “yanık al, yağızımsı al” diye verilmektedir. Açık kahverengi saçlar için kullandığımız “kumral” da bu sözcükle “al”ın bileşiminden (konur+al= konural) “kumral” olmuştur.

Türkçe boz sözcüğünün bir anlamı da kahverengidir. Boz ayı, kahverengi ayı anlamındadır.

Türkiye Türkçesi: Kahverengi.

Azerbaycan Türkçesi: Gehveyi/kahverengi.

Gagavuz Türkçesi: Kafe/kofe (kahverengi), Kızgıld/mor (kahverengi). (Kahverengi Gagavuzcada birden fazla sözcükle; kızgıld, kofe ve mor ile karşılanmıştır. Kofe ise İngilizce coffee’nin Rusçalaşmış şeklidir.)

Özbek Türkçesi: Kahvarang/kahvereng/kofe (kahverengi). (Özbek Türkçesinde kahverengi ve kestane rengi cigerreng ile karşılanmaktadır. Renk ciğer ile ifade edilmiştir.)

Yeni Uygur Türkçesi: Bé ir/be÷ir re (kahverengi), kehva re (kahverengi). (Yeni Uygurca’da kahverengiye kestane rengi deniyor.)

Tatar Türkçesi: Kofi tösli/kongırt (kahverengi), kören (kahverengi), kongırt/kongırt töstege (kahverengi). (Kestane rengini ve tonlarını karşılamak için Tatar Türkçesinde ciren, kaútan, koba kızıl, koba, kofi tösli, kongırt, kören, kuçkıl gibi birden fazla sözcüğün kullanıldığı görülür. Tatar Türkçesinde ciren kestane rengi, ciren kızıl kestane kırmızısı, cirensu ise kestane rengine çalar renk manasına gelir. Ciren Kazan Tatar Türkçesinde kırmızı at ve tilki sözcüklerini de karşılar.)

Başkurt Türkçesi: Horo/kafe töslö (kahverengi), kören tös (kavurulmuş kahve renkli, yanık renk, kahverengi). (Kongort’un Başkurt Türkçesinde kongort kızıl; koyu kızıl ve kongort harı: açık sarı olmak üzere iki tonu daha mevcuttur. Başkurt Türkçesinde kören renginin de değişik tonlarını bulmak mümkündür. Örneğin: Akhıl kören (bej rengi, saz rengi), harı kören (sarı kahverengi), kara kören (koyu kahverengi), seye kören (koyu vişne rengi) gibi.)

Kırgız Türkçesi: Kofe tüs/kara kürö /kürö ö /tüs (kahverengi).

Kazak Türkçesi: Slabarkın/kalampir tüs/ko ır (kahverengi).

Nogay Türkçesi: Kofe/kuba/mor/morgılt (kahverengi). (Nogay Türkçesinde kahve rengi karşılığı olarak kofe, konur, mor, morgılt sözcükleri kullanılır.)

Kumuk ve Balkar Türkçesi: Boyamış/kula (kahverengi), nefti tüs (kahverengi). (Kahverengi karşılığı olarak Kumuk ve Balkarcada Türkçe boyamış sözcüğünün kullanılması dikkat çekicidir. Yine kahverengi karşılığı olarak kullanılan kula ile koyu kestane rengi karşılığı kullanılan kongur ve alev kırmızısını karşılayan ciyren daha çok hayvan donu olarak karşımıza çıkmaktadır.)

Karaçay-Malkar Türkçesi: Mor bet (kahverengi). (Nogay, Kumuk ve Balkar Türkçelerinden sonra kahverengini karşılayan mor sözcüğü Karaçay-Malkar Türkçesinde de karşımıza çıkar.)

Karayim Türkçesi: Dzeren/kofeinıy (kahverengi).

Yakut Türkçesi: Ho or (kahverengi),kubulan/kuba÷ay/kukalan/kupalan (kahverengi), kofe(kahverengi).

Tuva Türkçesi: Hüre (kahverengi).

Hakas Türkçesi: Hoor/küre /küre ö (kahverengi). (Hakas Türkçesinde kahverengi karşılığı kullanılan hoor, Saha Türkçesinde ho or’a dönüşmüştür. Açık doru, konur manasına gelen hoor, küren ve ker aynı zamanda birer at donudur. At donları yönünden Hakas Türkçesi zenginliğiyle dikkati çekmektedir. Hakas Türkçesinde kahverenginin çeşitli tonlarını da bulmak mümkündür. Örneğin huba açık kahverengi, hara küre koyu kahverengi demektir.)

Altay Türkçesi: Küre ö (kahverengi).

Çuvaş Türkçesi: H m r/h m r (kahverengi)

Konur, zaman içinde küren, yağız, esmer, kumral ve kahverengi gibi isimler almış.

Kahverengi, kestane dorusu, kestane rengi karşılığında kullanılan hm r sözcüğünün Yeni Uygurcada koyu kahverengi karşılığı olarak ko ur, Özbek Türkçesinde ku gur, Kazak Türkçesinde ko ır, Tatar Türkçesinde kongırm, Başkurt Türkçesinde yanık renk, kahverengi, kumral karşılığı olarak ku ır, Türkmen Türkçesinde açık kahverengi karşılığı olarak ho or’dur. H m r somutlaştırması ise Hakas Türkçesindeki hoor ve Yakut Türkçesindeki ho or ile ilişkilendirilebilir.

Kaynak: http://kahveolog.blogspot.com.tr/2013/05/kahve-bulunmadan-once-kahverenginin-adi.html?m=1

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Leyle-i Berat Hakkında (Âyet, Hadis, Risale-i Nur)

BERAT: Nişan, rütbe ve imtiyaz için verilen resmî belge, kurtuluş. Sitemizde Berat Gecesi ile İlgili yazılar …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
‘Kitab-ı Samedaniye’ kavramı

Soru: On Yedinci Söz'de ve sair risalelerde geçen “Kitab-ı Samedaniye’yi” açıklar mısınız? Cevabımız: Samed; Allah’ın …

Kapat